Sp Genel Başkanı Kamalak Mersin'de

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Müslümanların İslam’a sarıldığı zamanlarda hep izzet ve ikram bulduğunu ifade ederek, "İslam’dan uzaklaştıkça da rezil olmuşuz, bir birimize düşmüşüz, bölünmüşüz, parçalanmışız, kurda ve kuşa yem olmuşuz. Biz diyoruz ki ey İslam alemi ne olur uyan artık, kendine gel. Tüm insanlık seni bekliyor" dedi.

Kamalak, partisinin İl Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısı'na katılmak üzere Mersin'e geldi. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan Kamalak, Türkiye'nin en büyük sorunun işsizlik olduğunu belirterek, "Terör işsizliğin yavrusudur. Tabi terör netice de can almaya başladığı içindir ki ön plana çıkmıştır. Ama terörün anası işsizliktir. Türkiye'de işsizliğin en yaygın olduğu, en fazla göç veren, gelir dağılımından en az payı alan illere bakın terörle arasında kesinlikle bir bağ bulabilirsiniz" diye konuştu.

Artık İslam aleminin uyanması ve kendine gelmesi gerektiğini vurgulayan Kamalak, "İslam’a sarıldığımız zamanlarda hep izzet bulmuşuz, ikram bulmuşuz. Ondan uzaklaştıkça da rezil olmuşuz, birbirimize düşmüşüz, bölünmüşüz, parçalanmışız, kurda ve kuşa yem olmuşuz. Biz diyoruz ki ey İslam alemi ne olur uyan artık, kendine gel. Tüm insanlık seni bekliyor. Belki sen taşıdığın değerin farkında değilsin ama insanlık seni bekliyor. İnsanlar kurtuluşun İslam'dan geleceğini biliyor. O yüzden seni bekliyor" şeklinde konuştu.

"BİZİM PARTİLERİMİZİN TEK KAPATILMA SEBEBİ 'İSLAMI' SAVUNMAKTI"

Bugüne kadar milli görüşü temsil eden birçok parti kurmak zorunda kaldıklarını kaydeden Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milli Nizam Partisi milli görüşün ilk partisidir. Milli Nizam kapatıldı. Kapatılma sebebi olarak ise 'siz İslam’ı savunuyorsunuz' oldu. Ardından Milli Selamet Partisi kuruldu. Kıbrıs Barış Harekatı'nı yaptı. 25 yıllık akan kandı durdurdu. Annelerin gözyaşını sildi ama 12 Eylül darbesinde oda kapatıldı. Sebep 'İslam’ı savunmak.' Ondan sonra sırasıyla Refah ve Fazilet Partileri kuruldu. Bunlarda 'İslam’ı savunmak' sebebi ile kapatıldılar."

"İÇKİ İÇEN BİRİ BİLE KURTULUŞUN İSLAMDAN GELECEĞİNİ BİLİR VE İNANIR"

Görevlerinin bütün insanları uyandırmak olduğunun altını çizen Kamalak, "Hak ve hakikati onlara tebliğ etmektir. İlahi ve peygamberi mezarları onlara iletmektir. Dolaşın istiyorsanız. Birinin her gün viski içerken bir müezzinin bira içtiğini gördüğünü düşünün. O sarhoşumuz kendi o berbat halinden ziyade o müezzinin bira içmesini ayıplar. Hoca da içerse der. Niye öyle diyor? Kurtuluşun buradan geleceğini oda biliyor, inanıyor. Kendi batakta ama kurtuluş buradan gelecek diyor. Kurtuluş İslam’dan gelecek diyor. Onun için kendisi viskisini içse de müezzinin bira içmesine tahammül edemez, gönlü razı olamaz" ifadelerini kullandı.

Suriye konusundaki düşüncelerini de söyleyen Kamalak, sözlerine şöyle devam etti:

"Suriye meselesi Türkiye'nin kendi elleriyle başına örmüş olduğu bir çoraptır. Türkiye eğer kardeşlik görevini hakkıyla ifa etmiş olsaydı, kanaatimiz odur ki şu an Suriye'de komşu ülkelerimize sığınmış olan 1 milyon 500 bin kardeşimiz mülteci hayatı yaşamaya mecbur kalmayacaktı. Türkiye'ye sığınmış olan 300 bin civarındaki Suriyeli kardeşlerimiz evlerinden, yurtlarından ayrılmayacaklardı. Suriye yerle bir edilmeyecekti. Kardeş kardeşi vurmayacaktı. Dolayısıyla Reyhanlı'daki o menfur saldırıda olmayacak ve onlarca kardeşimiz de hayatlarını kaybetmeyecekti.”

Türkiye'nin bundan ders çıkarması gerektiğini düşündüklerini dile getiren Kamalak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ders çıkarır mı o da zor gözüküyor şimdilik. Sayın Başbakanımızın bir nokta da daha dediğimiz noktaya geldiğini görüyoruz bu da sevindiriyor. Başbakanımız bundan iki yıl önce Suriye'ye müdahale edecekti ancak biz buna karşıydık ki bu ısrar ve uyarılarımız Başbakanımıza tesir etti ki, Reyhanlı saldırı sonrasındaki açıklamalarında Başbakanımız ‘Biz bu bataklığa düşmeyeceğiz. Bu bataklığa girmeyeceğiz’ şeklindeki açıklamalar yaptı ki bu bir bakıma aklıselimin geldiği noktadır diye düşünüyorum."