SP Genel Başkanı Kamalak: Özür dilemek bir yiğidi geri getirir mi?

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Şırnak’ın Uludere ilçesinde meydana gelen olayda hayatını kaybedenlerin işsizliğin kurbanı olduğunu söyledi.
Partisinin Hatay İl Teşkilatı'nın kongresine katılmak üzere Antakya’ya gelen Genel Başkan Kamalak, kaçakçılık yaparken sınırda hayatını kaybeden gençlerin işsizlik nedeniyle bu yolu seçtiklerini söyledi.
Kamalak, konuşmasında, 35 gencin öldüğü yeri önce Hakkari olarak söylese de konuşmasının devamında Şırnak olarak düzeltti.
Kamalak, “3 gün önce Hakkari’de 35 gencimizi, bu ülkenin kimliğini taşıyan 35 genci, bu ülkenin silahlarıyla bombaları ile imha etmediler mi? Napıyormuş efendim? Kaçakçılık yapıyormuş. Allah aşkına soruyorum iktidar sahiplerine ne yapmalıydı bunlar?” sorusunu yöneltti.
Hükümeti, milli görüşün, bu bölgede açtığı fabrikaları özelleştirip halkı işsiz bırakmakla suçlayan Kamalak, “Ey hükümet, sen Şırnak’a hangi fabrikayı kurdun. Hangi yatırımları yaptın? Milli görüşün oralara götürmüş olduğu fabrikaları sen özelleştirme adı altında satmadın mı? İnsanların geçim kaynaklarını elinden alırsan ne yapacak bu insanlar. Yanıldık diyor, soruşturma başlatıyoruz diyor. Özür dilemek bir yiğidi geri getirir mi? Empati yapalım. Ülke yaşanır olmaktan çıkarılmıştır.” dedi.
Hükümeti, Batının yörüngesine girmekle suçlayan Kamalak, “AK Parti Hükümeti, batının yörüngesine girmiş durumdadır. AK Parti'ye oy verenler alınmasın, bu sözlerimle ben gerçeği ifade ediyorum. AK Parti'ye oy verenler arasında, Türkiye’den havalanan bir Amerikan uçağının, bomba yüklü bir uçağın, bombalarını Iraklı kardeşlerimizin tepesine boşaltmasını asla istemez diye düşünüyorum. Ama bundan önceki Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül diyor ki Meclis 2003 tarihinde 1 Mart günü malum teskereyi reddetti ama biz Adana İncirlik Hava Üssü'nden 4 bin 990 Amerikan sortisine müsaade etmek suretiyle o hatayı telafi ettik diyor. Adana İncirlik Hava Üssü'nden kalkan bomba yüklü Amerikan uçakları, Iraklı kardeşlerimize ne götürüyor acaba. Bomba yağdırıyordu başlarına, sözüm ona demokrasi, insan hakları vaadiyle. Seçmende halkla istemiyor ama Hükümet emperyalizmle işbirliği içinde. Batıya bağlı olması ile açıklayabiliriz ancak.
Bundan 6–7 yıl önce Fransız uçakları Libyayı bombaladığı vakit Başbakan Almanya’daydı. Kendisine “Natoyu davet edecek misiniz diye sordular. Nato Libya’ya müdahale etmeli mi diye. Gayet açık ve kesin olarak ne münasebet dedi. Nato’nun Libya’da ne işi var dedi. Doğru söylüyordu. Ama daha 15 gün geçmeden bizzat kendisi davet etti. 2011 yılında biz asker gönderdik oraya. Bir kısım savaş gemilerimizi gönderdik. Fakat yazık ki emperyalizmle işbirliği yapsın diye. NATO’nun emrine verdik. NATO kimin emrinde, haçlıların emrinde. Batının emrinde. Allah aşkına bunu nasıl izah edeceğiz. Tayyip Bey'in, önceden söylediği söz mü doğru sonradan yaptığı iş mi doğru. Hiç şüphesiz önce dediği doğru.” diye konuştu.

"BAKANLARIN DOMUZ ETİNİN TADINA BAKTIĞINA İNANMIYORUM"
AK Parti'yi domuz etini kasaplık sınıfına almakla, zinayı meşru saymakla da suçlayan Kamalak, “Ben AK Parti'ye oy verenlerin domuz etine sıcak baktığına asla inanmıyorum. AK Parti listesinden Meclis'e girmiş olan milletvekillerinin de buna sıcak baktığına inanmıyorum. Hatta bakanların bile domuz etinin tadına baktığına inanmıyorum. Ama domuzu kasaplık grubuna alan kim? Onun için teşvik kredisi verenler kim. Sorsalar size dini hükümlerinize göre haram olan üç beş şey söyleyin deseler aklınıza domuz eti gelir.
Hiçbirinizin zinayı meşru göreceğine inanmıyorum. Zinayı suç olmaktan çıkaran meşru duruma getiren kim? Gene AK Parti. Nasıl izah edeceksiniz. Çünkü efendiler öyle istiyor. Çünkü AK Parti dediğimiz teşkilat, bütünüyle batının yörüngesine girmiş ordu mesafesindedir.” dedi.
Kamalak’ın konuşmasının ardından yapılan seçimlerde, SP GİK Üyesi Necmettin Çalışkan, tekrar il başkanlığına seçilirken, yönetim kurulu ise Selim Demirli, M. Bekir Türkmen, Fahri Serdar Özal, Abdulhai Bük, Mustafa Ege, Selami Çekiç, Fatih Dökmeci, Cengiz Yıldız, Bekir Demirkol, Nacmidin Koşak, Muhammed Ali Birecik, İsmail Belge, Turgut Patla ve Yusuf Aydın’dan oluştu.