SP Hastalığının Yüzde 12'si Kafaya Alınan Darbelerden Oluşuyor

Türkiye Spastik Engelliler Araştırma ve Geliştirme Derneği Genel Başkanı Beyza Çiltaş, "Küçük yaşlarda kafaya alınan darbe neticesinde oluşan özürlülük oranı dünyada yüzde 2 iken Türkiye'de yüzde 12 seviyesinde" dedi.

Çiltaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dernek olarak Türkiye çapında engelliliğin engellenmesi konusunda çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Serebral Palsi (SP hastalıklar grubu) hastalığının büyük bölümünün küçük yaşlarda çocukların kafalarına aldığı darbeler sonucu oluştuğunu belirten Çiltaş, Türkiye'de genetik yapıya bağlı olmayan özürlülük oranının çok fazla olduğuna dikkati çekti.

Çocukların darbelere karşı korunması gerektiğini anlatan Çiltaş, şöyle devam etti:

"Küçük yaşlarda kafaya alınan darbe neticesinde oluşan özürlülük oranı dünyada yüzde 2 iken Türkiye'de yüzde 12 seviyesinde. 0-6 yaş grubu çocuklarda doğumdan hemen sonraki dönemde annelerin çocuklarına itina ile bakması gerekiyor. Anne sütü ile beslemenin yanında düşme, çarpma, bir yerden bir yere atlama gibi olaylarda heyecanlı olan çocukları korumak gerekiyor."

-Bıngıldak kapanmadan önceki hasarlar-

Çiltaş, bıngıldak kapanmadan önceki hasarların daha da tehlikeli olduğunu vurgulayarak, "Bu sebeple çocuklarımızın başını korumamız gerekiyor. Çocukları yüksek ateşten, evdeki küçük kazalardan korumamız gerekir. Beynin zedelenmesi demek, çocuğun hayatı boyunca bir bölümünün hasarlı kalması demektir" diye konuştu.

Anne ve babalara, 0-6 yaş arasındaki çocuklarda başını çarpma ve düşmelere karşı daha dikkatli olmaları uyarısında bulunan Çiltaş, şunları kaydetti:

"Çocukları tehlikelerden uzak tutup, yedirdikleri gıdalara dikkat etmeliler ki zehirlenmeler gibi hasar verici tehlikeler oluşmasın. Çocukların, evlerdeki sivri ve delici aletlerden uzak tutulması, yürürken başını çarpabileceği şeylerden korunması gerekir. Çocuğun başının ortasında, iki yanında ve arkasında bıngıldaklar var. Anne, eğer bu bıngıldakların erken kapandığını hissediyorsa çocuğu hemen bir nöroloji doktoruna götürmeli. Ayrıca çocuklar bu yaşlarda hızla öğrenmeye başlarlar. Anneler her şeyi engellemesinler; korusunlar ama çocuğun merakını engelleyerek, onu içine kapanık hale sokmasınlar. İleri aşamada bu da bir özür türünü oluşturur."