Saadet Partisi Elazığ Merkez İlçe Başkanı Mustafa KODAT tarafından yapılan yazılı açıklamada gündememe ilişkin konuları değerlendirdi.
Kodat, "Türkiye’nin bir takım senaryolarla bir kaos ortamına ve bölgesinde bir savaşa sürüklenmekte olduğunu, defaten ifade etmeye çalıştık.
Gelinen noktada, Türkiye fiili olarak savaşa girmiş bulunmaktadır. Bu savaşın daha ileri boyutu, Allah korusun bölgeyi kan gölüne çevirmesi uzak bir ihtimal değildir. Sn Başbakanın sırtını sıvazlayıp aferinler yağdıran ve kendisini BOP nin eş başkanı yapan şer güçlerin, esas hedeflerinin Türkiye olduğu ortadayken, BOP adım adım uygulanarak nihai hedefin BİP i yani büyük İsrail i kurmakken hala küresel emperyalist güçlerin telkinleriyle, Suriye’ile savaşmaya kalkıyoruz.. Suriye içinde bulunan ABD ve İsrail ajanlarının, Türkiye’ye atıkları bombalar sebebiyle, Türkiye’yi Suriye’nin içine çekme planının bir parçası olduğu açıkken Hükümetimiz hala savaş tamtamları çalmakla meşguldür.
9 vatandaşımızın uluslar arası kara sularda şehit edilmesi olayında ve ırakta subaylarımızın başına çuval geçirildiğinde neden savaş tamtamlarını çalmadınız diye sormak lazım" dedi.
Hatırlanacağı gibi geçen ay, Siyonist Yahudi kökenli bir Amerikalı tarafından, Peygamber efendimiz Hz. Muhammed S.A.V. e ve İslam’a hakaret içerikli bir film yayınlamış ve alçakça yapılan bu filme tüm İslam aleminden en sert şekilde tepki gelmişti.
Ancak, Türkiye de Saadet Partisinden başka ciddi manada tepki gösteren pek fazla kimse de olmadı.
Sn Başbakana gazeteciler bu durumu soruyorlar; Sn başbakan , bütün İslam ülkelerinden, bu alçak filme ciddi manada tepki varken, insanlar hayatlarını ortaya koyarken, neden Türkiye de aynı tepki yok? Diye soruyorlar.
İşte başbakanın cevabı, bunun nedeni bizim verdiğimiz mesajlardır. Son on senede aşırılıklar törpülendi, bir anlamda paratöner gibi olduk. Milletin gazını aldık diyor.
Sn Başbakan doğru söylüyor.
EVET GAZIMIZ ALINDI… EVET TÖRPÜLENDİK… ŞEHİDİNE AĞLAMAYAN, PEYGAMBERİNE SAHİP ÇIKMAYAN BİR ÜLKE HALİNE GETİRİLDİK.
Dün Tuna nehrinden abdest alıp, viyana önlerinde namaz kılan; Allah (C.C) ve Resulullah (S.A.V.)aşkıyla şehadeti, şerbet diye yudumlayan ecdadın torunları, bugün Peygamberine cüret edilen hakaretler karşısında, meydanlara bile çıkamaz hale getirildi. Önceden Filistin, Çeçenistan, Şehit denildiği zaman meydanlar patlardı. Şimdi ise, gazı alınan halkımın Peygamberine hakaret ediliyor, ama Türkiye maalesef sus pus oluyor..
İşte gelinen nokta;
Medeniyetler ittifakı, ya da Dinler arası diyalog safsatalarıyla halkımın gazını aldılar.
Yeni TCK da zinayı suç kapsamına almadılar, halkımız bunların bir bildiği var dedi.
Domuzu kasaplık hayvan statüsüne soktular, istemeyen yemesin dediler. Ancak şunu unutmamak lazım. Gün gelir sen istemesen de farkında olmadan sofranan girer.
Lut kavminin helak olmasına sebep olan fiiliyatı işleyenlere dernek kurma serbestiyeti getirdiler, AB ye giriyoruz AB kriterleri bunu gerektiriyor dediler.
Sn başbakan, ağlanacak halimizi tarif ederken tamda yerinde tespitlerde bulunuyordu. Kendisine verilen rolü on yıldır ustaca oynadı ve başarılıda oldu.
Evet bu toplum törpülendi. Bu millettin gazı ustaca alındı. Ancak biz Milli görüşçüler bu karede yer almayı şiddetle reddediyoruz. Biz bu milleti millet yapan değerlerin törpülenmesine asla razı olmayız. Diyalog safsatalarını şiddetle red ediyoruz.
Sn Başbakan Büyük Kongresinde, Yolumuz Erbakan’ın yoludur; şeklindeki sözleriyle, samimiyetle bağdaşmayacak açıklamalarda bulundu.
Biz Milli Görüşçüler diyoruzki, Sn Başbakan, 10 yıllık iktidarınız döneminde, Erbakan Hocanın ömrünü adadığı ideal ve hedeflerine karşı savaş açtınız. Bu gün siyasi rant için istismara kalkıyorsunuz.
Milli Görüş lideri Prof Dr Necmettin Erbakan, ömrünü inandığı Hak davaya adadı. Duruşundan, söyleminden, kararlılığından zerre kadar taviz vermedi. Ancak, siz ise, elinizden tutulunca ilk fırsatta Milli Görüş gömleğini çıkardınız.
Erbakan hoca, Besmeleyi çektiği 1969’dan beri hep AB’nin Hıristiyan kulübü olduğunu haykırdı. Siz ise AB Bakanlığı kurdunuz. Erbakan yolunda Avrupa hayranlığı AB’cilik yoktur.
Erbakan, her zaman faize karşı, rantiyeye karşı savaştı, siz ise faiz, dünya gerçeğidir dediniz, Havuz sistemini de hiç gündeminize almayarak rantiye ekonomisine devam ettiniz. Erbakanın yolunda faizcilik yoktur, rantiye yoktur.
Erbakan, Türkiye’de bugün ağır sanayinin ve milli sanayinin yegane ismi olarak anılırken, siz,10 yılda bu millettin ve ülkenin neyi var neyi yoksa, üstelik kime satıdığını da önemsemeden sattınız. Erbakan’ın yolunda vatan toprağını yabancıya para karşılığında satmakta yoktur.
Erbakan İktidara gelir gelmez, Türkiye’nin başına bela olan Çekiç Güç’ü gönderirken, siz Malatya Kürecikte İsrail’i korumak amacıyla, füze kalkanı sistemini kurdunuz. Erbakan’ın yolunda zalimle işbirliği yoktur.
Erbakan, Çırağan sarayında 8 İslam ülkesiyle D-8 in kuruluş sözleşmesini imzalarken, siz papa x. İnnocenzo’nun heykelinin önünde, Sn Gül İle beraber, Romada AB Anayasasını imzaladınız. Erbakan’ın yolunda gerçek ve tam bağımsızlık vardır.
Erbakan, lider Ülke Türkiye hedefinde yürürken, siz model Ülke Türkiye yolculuğuna çıktınız. Erbakan’ın yolunda BOP Eşbaşkanlığı, BİP e hizmet etmek yoktur. Medeniyetler ittifakı eş başkanlığı olamaz.
Siz Irak’ın işgal edilmesi için 80 bin amerikan askerinin Türkiye’de konuşlanması için 1 Mart Tezkeresi hazırladınız, Erbakan ise bizzat yürüttüğü girişimlerle bu tezkerenin meclisten geçmesine mani olarak Türkiye’yi büyük bir vebalden kurtardı. Buna rağmen siz, hem bir genelgeyle hava üslerini ve limanları Amerikan ordusunun kullanımına açtınız, hemde tezkereye hayır oyu veren bütün vekillerinizin üzerini bir sonraki seçimde çizdiniz.
Hava ve Deniz Üslerini ABD ye açarak, Irak ta iki milyona yakın Müslümanın katl edilmesine sebep oldunuz.
Başbakan Erbakan, memurlara yüzde 122, memur emeklilerine yüzde 110, işçi emeklilerine yüzde 123, bağ kur emeklilerine yüzde 300, Asgari ücretliye yüzde 100 aylık artış sağladı. Sizin 10 yıllık iktidarınız döneminde dolar milyarderleri artarken, işçi memur ,emekli asgari ücretli sefaleti yaşıyor.
Erbakan önce Ahlak ve Maneviyat diyordu. Sizin döneminizde ise AB uyum yasaları birbirini izledi. Escinseller, lezbiyenler, gayler dernek kurdu. Zina suç olmaktan çıkarıldı. Domuz kasaplık et statüsüne alındı. Kumar devlet eliyle adeta teşvik edildi. 10 yıl boyunca boşanmalar arttı, fuhuş legal hale getirilerek ahlak ve maneviyat çökertildi.
Gün yokki yeni bir zam haberi olmasın. Hemen her gün halkımız yeni bir zam haberiyle sarsılırken, hükümet kanadı hemen her fırsata, her konuda, her şeyi toz pembe göstermek suretiyle halkımızı aldatmaktadır.
10 yıl önce iktidarı devr aldıklarında benzinin litresi 1.5 lira idi. Şimdi ise yaptıkları zamlarla bir litre benzin 5 lirayı geçmiş durumda ve Dünyanın en pahalı benzini maalesef Türkiye’de. Yani 10 yılda Akp iktidarında benzine yüzde 233 zam yapılmış durumda.
Halkımın Gazını alan Sn Başbakan, nasıl olsa tepki gösteren yok diyerek zam üstüne zam yapıyor. Elektrik ve Doğal gaz’a 6 ay içerisinde 2 defe zam yapılarak dar gelirli vatandaşın belini iyice büktüler. 2 kış arasında yapılan bu zamların şokunu vatandaşımız kış faturaları gelmeye başlayınca yaşıyacaktır.
Ekonomimiz çok iyi artık imf ye borç para verir duruma gelmişiz, diyorlar .Her halde vatandaşın sırtına yükledikleri zamlarla imf ye borç verecekler. Maaşlara yüzde 3 -4 zam ardından iğneden ipliğe her şeye misliyle zam.
Dünyanın hiçbir ülkesinde vatandaşına böyle zamlarla vergilerle zulüm eden ikinci bir ülke göremezsiniz.
Tarım ve Hayvancılık ülkesi olan Türkiye’miz, eğer bugün hayvanını, yemini, hatta samanını ithal ediyorsa, işte bu durum o ülkenin aslında her alanda bitmişliğinin bir göstergesidir.
Milli Görüş belediyeciliği özlemle beklenmektedir. Önümüzdeki yıl yapılacak olan mahalli idareler seçimleri bu yüzden, tarihi bir fırsattır. Bu Seçimler için bütün gücümüzle çalışacağız. Kapı kapı dolaşıp gerçekleri milletimizle paylaşacağız. Yeniden iş başına gelip, stres şehirleri değil, huzurlu iller, ilçeler, beldeler inşa edeceğiz inşallah.
Elazığ Belediyesinde pür emanet usulü ile çalışan işçilerin en az 3 aylık maaşları ödenmezken, Bu işçilerin, evlerine temel gıda maddesi olan ekmeği dahi götüremezken, borçlarından dolayı eşyaları hacz edilirken, çocuklarına okul harçlıkları dahi veremezken, Belediye Meclis üyelerinin yandaşları ve yakınlarının işe gelmeden maaş aldıkları iddiaları, belediyelerin içine düştüğü kokuşmuşluğu gözler önüne sermektedir.
Bizler milli görüşçüler olarak, sadece Allah rızası için ve cihat şuuruyla ,
Yaşanabilir bir Türkiye, Yeniden büyük Türkiye, Yeni bir dünya’nın tesisi için ve Bütün insanlığın saadeti için, çalışmalarımızı daha da hızlandırarak, devam ettireceğiz.
Çünkü, Milli Görüş kadroları olmadan, ülkemizin huzur ve barış ortamına kavuşması mümkün değildir. Bütün bu olumsuzluklardan kurtulmak sizlerin yapacağı bu çalışmalara bağlıdır. Bundan dolayı bütün arkadaşlarımız, almış oldukları görevleri, layıki ile yerine getirme durumundadırlar.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz