Spor yazarları, Fenerbahçe ile Trabzonspor'un 2-2 berabere kaldığı karşılaşmanın ardından değerlendirmelerde bulundu.
İşte yazarların değerlendirmeleri;
OYUNCU SEÇİMLERİ... (UĞUR MELEKE)
Aykut Kocaman’ın hem kompakt oynayan, hem de verdiği açıkları faul yaparak durduran rakibine karşı tutkulu-coşkulu oyun anlayışı saygıdeğer. Ancak oyuncu seçimleri çok tartışılır. Matuidi iki gün önce Juventus’a imza attı, 24 saat sonra ligde oynadı.
Futbolcu eski takımından oynayarak geliyorsa, hazırsa, sizin de ihtiyacınız varsa gelenekçi düşünceyle onu bekletmek manasız. Isla ancak takıma katılıyor, Soldado ve Giuliano kulübede başlıyorlar. Ve bu arada şaşkın Şener’le Vardar’a, isteksiz-ruhsuz Van Persie’yle Trabzon karşısına çıkıyor Fenerbahçe.
Sanırım futbolda tanış olmak kadar önemli başka faktörler de var: Kalite gibi. Ruh gibi. Son söz Ali Palabıyık’a... 14 dakikada 10, tek devrede tam 22 faul vardı dün gece. Ve ilk yarı tek kartla bitti. Bu kadar faul düdüğü çalıyorsa kartlar neden çıkmıyor bu ülkede Allah aşkına?
GARİP BİR TERCİH (ALİ ECE)
Aykut Hoca’nın Giuliano’yu diğerlerine alışık değil ya da hazır değil gerekçesiyle ilk 11 başlatmaması en kibar tabirle garip bir tercih. Makedonya’daki Giuliano’suz oyuncu grubu mu hazır yani? Ben Mehmet ile Josef’in de birbirine alışık olduklarını düşünmüyorum, özellikle Kadıköy’deki maçlarda taktiksel açıdan ikisinden biri fazla.
TAKIMIN LİDERİ (RÜŞTÜ REÇBER)
Valbuena geldiği günden bu yana yaşına ve boyuna bakmaksızın takımın lideri olduğunu dün akşam bir kez daha gösterdi. Sahada basmadık yer bırakmayan Valbuena, skorun değişmesi için her türlü mücadeleyi sergiledi. Nitekim, kazanılan penaltıyı gole çevirerek bu çabalarının karşılığını aldı. Dün akşam sahada futbol adına çok fazla pozisyon göremesek de, oyun ritmi, mücadele ve tempo bakımından bir futbolsever olarak bana büyük heyecan yaşattı.
Trabzonspor’un ortaya koyduğu oyunun Ersun hocanın kafasındaki futbol felsefesine yavaş yavaş yaklaşmaya başladığını gördük. Burak’ın sakatlanıp çıkması bordo mavililer adına büyük bir kayıptı. Çünkü Burak sahada yokken bile tehdit oluşturabilecek bir futbolcu. Dün alınan 1 puan Trabzonspor adına önemli bir kazanımdır. Son dakikalarda kaybedebilirlerdi de... Ama Kadıköy deplasmanından 1 puanla ayrılmak moral ve motivasyonu yükseltme açısından çok önemlidir.
HATAYI GÖRDÜ (HAKAN ÜNSAL)
Burada bir değerlendirme yapmadan önce, Giuliano’nun yüzde 100 oynamaya hazır olup olmadığını değerlendirmek gerek... Aykut Hoca bu konularda garantici bir teknik adamdır. Nitekim; ne kadar işi sağlama almak istese de, devre arasında üretkenlik açısından ‘hatayı’ görüp Giauliano’yu oyuna aldı.
AĞIR KUSURLU (AHMET ÇAKAR)
Van Persie'yi oyundan alıp yerine Giuliano'yu koymanın ne tür bir mant-ı ğı olabilir. Tabii ki futbolun ilahi adaleti yine cezasını kesiverdi. Fenerbahçe çıkarken topu kaptırdı, Yusuf, Olcay'a attı. Olcay da çok sert vurup golü yaptı. Olcay'ın vuruşu güzel, üstelik sert ama sezonun hayal kırıklığı Volkan, bu golde de ağır kusurluydu.
Fenerbahçe bir kez dana mağlup duruma düştü ve üstelik bu golden sonra baskıyı da kuramadı. İşte Kocaman büyük hoca ya, mağlup duruma düştükten sonra Soldado'yu oyuna aldı. Aslında Trabzonspor maçı defans oyuncusu yüzünden kaybetti. O ana kadar gerek yan, gerekse duran toplarda mükemmel oynayan Trabzon defansı manasız bir penaltı yaptı.
Fenerbahçe son 5-10 dakikada bence galibiyeti kaçırdı. Soldado kafayı iyi vursa, Fenerbahçe maçı kazanmıştı bile. Sonuçta Fenerbahçe iyi değildi. Volkan bitmiş, defans çok hata yapıyor. Üstelik gerek Van Persie, gerek Soldado sahada 'ahları gitmiş, vahları kalmış' gibi bir durumdalar.
HATALAR ZİNCİRİ (GÜRCAN BİLGİÇ)
Volkan Demirel bu sezonki zincirine bir yenisini ekledi. Kazanmak üzerine kurulan hesaplar bir anda yine eşitliği sağlama çabalarına döndü. Soldado silahını da kullanarak, orta sahasında azalmayı da göze aldı Kocaman. Eleştirilecek çok şeyin olduğu ama, iki takım oyuncularının da vazgeçmediği dakikaların şahidiydik.
Gidilecek daha çok uzun bir yol olmasına rağmen, ikinci haftayı ligin finali haline getirdiler. Klasik deyimdir; "Köprünün altından daha çok su akar"… Ersun hoca'nın maç başındaki sözlerinde de, iki takımın daha yeni ve eksik olduğu vurgusu vardı. Bu arzuyu kaybetmezlerse, tabelaya bakmadan, iki takımın da gelişime çok açık olduğunu söylemek gerekir. Zamana da, anlayışa da ihtiyaçları var.
DAHA İYİYE GİDİYOR (HAMİ MANDIRALI)
Trabzonspor her hafta daha da iyiye gidiyor. Fenerbahçe karşısında futbolcular çok istekli ve arzuluydular. 20 yıldır yenemediği rakibine karşı Burak ve Olcay ile çok güzel goller buldular. Topun Trabzonspor'da kalması kondisyon olarak rakibine göre daha iyi gözükmesi dikkat çekiciydi. Trabzonspor bu futbolunu ve motivasyonunu üstüne koyarak devam ettirmeli. Oyuncuların geneli çok arzuluydu. Çok istekliydi. Bu istek ve arzu da oyuna yansıdı.
Burak'ın inşallah önemli bir şeyi yoktur. Haftaya bıraktığı yerden devam eder. Kucka gibi maliyetli Milan'dan gelmiş yıldız bir oyuncunun daha dikkatli daha iyi oynaması lazım. Böyle bir penaltıya ne gerek var. Ama her şeye rağmen alınan bir puan sevindiricidir. Trabzonspor galibiyeti kaçırdı ama sonuçta deplasmanda da 1 puan aldı.