SPOR

Spor yazarları Fenerbahçe-Vardar maçını değerlendirdi

UEFA Avrupa Ligi play-off rövanş mücadelesinde Vardar'a 2-1 mağlup olan ve Avrupa'ya erken veda eden Fenerbahçe'yi değerlendiren spor yazarları, teknik direktör Aykut Kocaman ve başkan Aziz Yıldırım'a ağır eleştirilerde bulundular. Usta kalemler, Fenerbahçe'nin UEFA Avrupa Ligi'nden elenmesinin sorumlusu olarak Aziz Yıldırım'ı gösterdi.

Spor yazarları Fenerbahçe-Vardar maçını değerlendirdi

Spor yazarları, Fenerbahçe'nin Vardar'a 2-1 mağlup olduğu karşılaşmanın ardından değerlendirmelerde bulundu.

İşte yazarların görüşleri;

32'LİK VALBUENA KADAR... (UĞUR MELEKE)

Bazı futbolcuların profesyonellikten uzak bir yaz geçirmiş olma ihtimallerini de unutmuyorum elbette. Valbuena, Graz maçlarından beri zıpkın gibi. Isla, Skrtel, Alper de hazır gözüküyorlar. Ama Şener, Hasan, Ozan, Van Persie berbat başladılar sezona. Keşke onlar da 32’lik Valbuena kadar hazır başlasalardı yeni yıla.

Avrupa kupalarından elenen Fenerbahçe’nin sezonu tamamen kaybetmemesi için önünde kritik bir hafta var: Bu süreçte bir stoper, bir de sağ açık alabilirlerse, beklerde Dirar’la Isla’yı kullanabilirler. Daha önce Juventus’ta zorunlu sol bek oynamıştı Isla zira... Yeni sağ açık, Ekici, Giuliano ve Soldado’nun ilk 11’e montajlarıyla ön taraftaki Valbuena bağımlılığı da azalacaktır muhakkak. Fenerbahçe’nin tek çıkış yolu sanırım bu.

DAHA FARKLI OLURDU (ERMAN TOROĞLU)

Vardar takımının teknik direktörü rakibini çok iyi analiz etmiş, mükemmel taktik vermiş, futbolcular da bunu harfiyen uyguladılar. Bakmayın maçın bu sonuçla bittiğine... Vardar'ın biraz şansı olsa daha da farklı olurdu. Adamların iki tane direkten dönen topu var.

Arkadaşlar, Türk futbolunda artık Lale Devri bitti. Mesela neden? Türkiye'de eskisi gibi takımlar, yöneticiler rahat rahat şike yapamayacaklar. Artık Türkiye'de hakemler kolay kolay satın alınamayacaklar. Artık Türkiye'de çok hakemin kıçı-başı oynamayacak. O zaman da büyüklük ancak sahada karar verilecek bir sonuç olacak. Dün gece Fenerbahçe'nin sahadaki halinin hiçbir mazereti yok. Rezaletler...

Bu işin sorumlusu kim? Tabii ki Aziz Yıldırım. Neden? Bu takım Yıldırım döneminde şampiyonluklar kazandığında Yıldırım şu cümleleri kullanmıştı: "Bu takımı teknik direktörler mi şampiyon yaptı ben yaptım." Eğer teknik direktörler, o zaman o takımları şampiyon yapmadıysa; bu takımın rezilliğinden sorumlu bir kişi vardır, o da Aziz Yıldırım'dır.

ÖNCE AÇABİLİRDİ (RÜŞTÜ REÇBER)

Şöyle maça bakıyorum, Fenerbahçe ilk yarının sonlarına doğru rakibe bir pozisyon verdi. Kendisi de gole kadar son vuruşlarda becerili hareket edebilse, Ozan ve Van Persie ile yakalanan pozisyonları değerlendirebilse kilidi çok önceden açabilirdi. Ama olmadı... Rakibi ancak bir duran topla çözebildi.

O ana kadar oyunda belki de hakkıydı golü bulması.. Fakat bazen şansınız geri tepince her şey üst üste gelir. Öyle bir gol yedi ki Fenerbahçe tıpkı ilk maçta olduğu gibi... Uzur bir top ve karambolde oluşan pozisyon sonrası gelen şanssız bir gol. Tabii ki hem sahanın moralini bozduğu gibi hem de tribünleri çok olumsuz etkiledi bu gol.

Yenilen golden sonra 25 dakikalık bölümde 3 ya da 4 gol atabilir miydi Fenerbahçe? Hep ‘neden olmasın’ dedik. Fakat taraftarın son 20 dakika sessizliğe bürünmesi, oyuncularını protesto etmeye başlaması, hele rakip pas yaptığında tempo tutmaları Fenerbahçe taraftarına hiç yakıştıramadığım hareketlerdi. Tabii ki fair-play olacak ama bunu yaparken oyuncularınızı bir taraf itmek bir hayli üzücü oldu. Fenerbahçe’nin üzerinde kara bulutlar var, bu bir gerçek.

YA VALBUENA OLMASA (ERSİN DÜZEN)

Ne ilk maç, ne de rövanşta; “helal olsun, ne top oynadı” diyeceğimiz kim var? Ya Valbuena olmasaydı? Ki o bile dün akşam hiç iyi değildi ama en azından bir şeyler yapmaya çalıştı; bu takım rakip kaleye nasıl gitmeye çalışacaktı? Bakın, gidecekti demiyorum! Fransız oyuncudan başka üzerine sorumluluk alan 1 kişi yok! Ruh yok, yetenek yok, beceri yok! İstatistikte şut var, Vardar kalecisi için “Bu nasıl kurtarış” dediğimiz pozisyon yok!

Atılan gol, duran top; yenilen gol, yine komedi! Ne önde, ne arkada, doğru düzgün işleyen tek yer yok. Bu kadar geniş alanda oynanırken, tel tel dökülürken, kenardan müdahale etmesini beklediğimiz Aykut Kocaman’dan hayır yok.

Aykut hoca, geldiği ilk gün, geçen seneki başarısızlığın psikolojik olduğunu söylemiş, kadro kalitesini göklere çıkarmıştı. Bu yanılgı dün bir kez daha gözler önüne serildi. Bu kadro yetersiz hocam. Hele ki, rakiplerin gücüne güç katmışken. Ve hocam, Konya’da aldığın riskleri F.Bahçe’nin başında görememek aslında psikolojik olmasın? Mesela, en az 2-0’a ihtiyaç varken, neden 2 forvetle oynamazsın? Soldado girerken, Van Persie kalsa ne olur ki? Ne kaybederdin?

AKILLI OYNAMASI GEREKEN... (GÜRCAN BİLGİÇ)

İki takımın arasındaki farkın tabelaya da pozisyonlara da yansımamasıyla birlikte, tribünlere gelenlerin de homurdanmaları yükselmeye başladı. Öne geçtikten sonra rahatlaması ve daha akıllı oynaması gereken takım olmasına rağmen, hataları yine zincire bağlayarak, beraberlik golüne engel olamadılar. Sessizlik, Kadıköy'ün beklediği en son şeydi. Bir anda Vardar'ın yelkenleri rüzgarla doldu.

Avrupa Ligi'ne veda etmek, son dört resmi maçı kazanamadan geçmek ve hepsinde gol yemek gibi, "ne oluyor?" denilecek bir seri yaşıyorlar. Sturm Graz maçlarının pozitif hatıraları da silindi bir anda hatıralardan. Aykut Kocaman, bu seriyi santrforsuz oynadığını bilecek ama söyleyemeyecek. Geçen yılın "sıradan" orta sahası ile devam ederken, problem çözmesi için gelen Mehmet Ekici ve Giuliano'dan da yararlanamadı. Ama şikayet edemeyecek.

Fenerbahçeliler için tek teselli, şampiyonluk mücadelesine girerken, oynanacak maç sayısının azalması, takımın birlikte yapacağı antrenman sayısının çoğalması olacaktır. Böyle bir travmadan çıkmalarının tek yolu, Pazar günü şampiyonluğa oynayacak takım olduklarını göstermeleri.

ELENME BAŞARISI (ÖMER ÜRÜNDÜL)

Fenerbahçe çok zayıf bir rakip karşısında son derece olumsuz bir futbol sergiledi ve de hayatımda Avrupa kupalarında bugüne kadar gördüğüm en zayıf 3 takımdan biri olan Vardar'a elenme başarısını gösterdi (!)

Vardar gibi zayıf bir takıma elenmek gerçekten kabul edilecek cinsten değil... Ben göreve geldikten sonra sürekli Aykut Kocaman'ı iki konuda eleştiriyorum. Bir tanesi tükenmiş Van Persie ısrarı, ikincisi de bu tip bir kadroyla üçüncü bölgede oynarsan çok pozisyon verirsin ve goller yersin uyarısıydı.

Aykut Kocaman'ın en azından şunu düşünmesi lazımdı. Fenerbahçe, savunma yapacak bir takıma karşı oyunu ve fizik gücünü zorlayacak, bu da en fazla 60 dakika sürer. Bu yüzden de sen, takımın diri olduğu bölümlerde doğru kadroyu çıkaracaksın. Eğer Van Persie'yi oynatırsak bir kişi eksik kalırsın.

Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler