Spor Toto Süper Lig'in 32. haftasında Gençlerbirliği ile deplasmanda karşılaşan ve rakibini 2-1 mağlup eden Fenerbahçe, üçüncülük yolunda çok önemli bir 3 puan kazandı. Spor yazarları da Fenerbahçe'nin Ankara deplasmanındaki galibiyetini değerlendirdi.
Usta yazarlar, sarı-lacivertlilerin isteksizliğine rağmen Erkek Basketbol Takımı'nın Avrupa şampiyonluğunun getirdiği itici güçle sahadan 3 puanla ayrıldığını belirtirken Advocaat'a da eleştiriler yapıldı.
İşte spor yazarlarının Gençlerbirliği - Fenerbahçe maçı görüşleri:
İŞ İŞTEN GEÇMİŞTİ(UĞUR MELEKE)
Ümit Özat, 4 farklı taktikle oynadı bu maçı: İlk 30 dakika Khalili, 4-3-3’ün ‘sahte 9’u rolündeydi. Onun liderliğinde önde baskı yaptılar, ama verimsizdiler. İkinci yarım saatte Rantie en uca, Matei sağ açığa geçti. Kontratak sayıları arttı, zaten bir hızlı hücumda Matei’nin kazandırdığı faulle geldi frikik golü. Ümit Hoca, son yarım saatte skoru korumak istedi, beşli savunmaya döndü. Claro’nun sakar penaltısıyla mağlup duruma düşünce Muriqi’yi soktu, ama iş işten geçmişti çoktan.
Fenerbahçe’ye maçı kazandıran hamleyse, ikinci yarıda Alper’in sol açığa, Van Persie’nin on numaraya, Sow’un en uca geçişi oldu. Bu hamle Van Persie’yi özgürleştirdi, stoperlerle boğuşmaktan kurtulunca verimi arttı. Kritik 3 puan için bir diğer krediyi de, sahanın hareketli ismi İsmail’e vermek gerek.
Fenerbahçe’nin bu galibiyetle avantajlı konuma geçtiği lig üçüncülüğü yarışı, hiç de azımsanacak bir konu değil: Birincisi, yayın havuzundan üçüncüye verilen ödülle, dördüncüye verilen arasında yaklaşık 5 milyon lira fark var. İkinci detay da, Avrupa’da sezonu açacağınız tarih. Eğer kupayı Konyaspor kazanırsa, lig üçüncüsü Temmuz sonunda, dördüncüyse Temmuz ortasında sezonu açacak. Eğer kupa galibi Başakşehir olursa, lig üçüncüsü Avrupa’da Eylül’e kadar rahat. Dördüncüyse maceraya Temmuz sonunda başlayacak.
Zaten bu sezon ancak 4 Haziran’da bitiyor, hatta milli oyuncular için 11’inde Kosova randevusu da var. Ligi dördüncü bitiren ekip, bir de yeni sezonu Temmuz ortasında ikinci ön eleme turu maçıyla açmak zorunda kalırsa, sadece 15-20 gün tatil yapabilecek. Geçen yaz da Euro 2016 oynayan bir sürü sporcu olduğu göz önüne alınırsa, onlar için travmatik olacaktır bu durum. Tüm bu sebeplerle, Galatasaray’la Fenerbahçe’nin kalan iki haftada çok daha ciddi olmaları gerektiği ortada.
BÜYÜK TAKIM REFLEKSİ(ÖMER ÜRÜNDÜL)
Maçın dönmesi, bilinen dinamikler içinde takımın oyuna el koyması çok mümkün gözükmüyordu. Fakat Van Persie'nin 48'de tabelaya beraberliği asmasıyla birlikte, büyük takım refleksi geceye damga vurdu. Mücadele ve oyun konsantrasyonu el değiştirdi.
Hatayı Gençlerbirliği yaptı. Sakatlık olmasa, ilk on birde oynaması mucize olan İsmail'in düşürülmesiyle penaltı geldi. Öne geçen Fenerbahçe'yi tehdit edecek Gençlerbirliği inadı da yoktu. En iyi bildiklerini yapan, bölgelerini savunan ve temaslı mücadeleden sakınmayan tarzları ile galibiyeti hanelerine yazmayı başardılar.
Trabzon maçı öncesinde, puan olarak Galatasaray'ın gerisindeyken bu üç puan aslında sezonun en önemli hayat öpücüklerinden bir tanesi oldu. Antalya'ya sekiz puan fark atarak, dördüncülüğü yani Avrupa Kupaları'na gitmeyi garantilediler.
Üçüncülük mücadelesinde, bitime iki maç kala bir beraberlik hakkını da ceplerine koydular. İkili averajda Galatasaray'a üstünlükleri var çünkü. Sanırım bu hafta Advocaat'ın da veda maçını izleyeceğiz. Trabzonspor maçı kendi içinde zaten bir final havası yakalamıştı, şimdi kurt Hollandalı için de anlam kazandı. Şimdi sıra Fenerbahçe taraftarında; sezonun son Kadıköy etabında, yeni sezonun provasını yapmaları, tribünleri doldurmaları ve takımlarını 12 kişi oynatmaları için en doğru zaman.
OYUNUNDAN UTANIRLAR(ERSİN DÜZEN)
Ligi 4. bitirmek, sezonun erken açılması ve ligin tamamına yansıyabilecek sıkıntı demek. 3.’lük hedefiyle F.Bahçe’nin tüm motivasyonunu sahaya yansıtabileceğini düşünüyordum. Hatta bir gün önce basketbol takımı Avrupa Şampiyonu olmuşken, belki feyz alırlar diye bekledim! Ama ne gezer! Armalar aynı; bir takımla gurur duyanlar, diğerinin oyunundan utanırlar!
F.Bahçe, ilk yarı sahada sadece gezdi. Golü atana kadar, Van Persie’nin sahada olduğunu fark etmemişim bile! 2. yarı oyuna girdi sandım. Her ne kadar, G.Birliği büyük üstünlük kurmasa da, bir şeyler yapmaya çalışan bir takım görebiliyorsunuz. 2. yarı, F.Bahçe biraz kımıldadı, golü buldu. Kaleye ne kadar çok adamla giderseniz, gol atma şansınız o kadar artar. F.Bahçe’nin maç kazanmak için rakibin hata yapmasını beklemeye ihtiyacı yok!
Bu takımın hücum planında Alper’e bir rol biçilmiş. Advocaat’ta öyle bir sabır var ki, her maçta oynatıyor. Şimdi cezalı duruma düştü, haftaya yok. Varlığı belli olmayan Alper’in yokluğu da hissedilmeyecek. Gece kulüplerine, özel hayatına ayırdığı vakti, F.Bahçe’ye ayırsa kötü takımın iyisi olurdu.
Advocaat, maç öncesi “Üst düzey hoca ve üst düzey oyuncularla Avrupa şampiyonu olunur” dedi. Haklı, Obradovic bunu ispat etti. Lakin, kadro üst düzey olmasa da, Advocaat da, kariyerinin hakkını bu kulüpte vermedi. Sadece 8-12 arası 5 hafta kendini gösterdi. Rakipler, bu oyunu çözünce, yeni fikirler üretmedi Hollandalı. O yüzden, bu tabloyu sadece oyunculara fatura edemeyiz!
DİKİŞ TUTTURAMADI(İLKER YAĞCIOĞLU)
Dün geceki maçın Fenerbahçe için tek önemi lig sıralamasında G.Saray'ı geçip 3. olabilmekti. Tabii bu durumda ne taraftarı ne de oyuncuları çok motive edebilecek bir şey değil. Hafta içinde kupaya veda eden Fenerbahçe'nin sezonunun bir an önce bitmesini istediğini söylesek yanlış olmaz. Maç boyunca bazı oyunculara dikkat ettim. Bunların başnıda Van Persie geliyor. Fenerbahçe'de 2. sezonunu tamamlayan Hollandalı bir türlü dikiş tutturamadı.
Çok sık sakatlandı ve fizik olarak da istenen seviyeye gelemedi.Ama dün gece bir kez daha gördük ki Fenerbahçe topu rakip ceza sahasına taşr ve topu Van Persie ile buluşturursa Hollandalı yıldız, bu attığı gol sayısını iki katına çıkarabilir.
Takımda onun doğru koşularını atacağı paslarla destekleyecek orta saha yok. Bu takımla ancak bu kadarını yapabilir. Dikkat ettiğim diğer futbolcu da Alper'di. İlk 60 dakika çok efor sarf etti. Rakiplerini eksiltti ama Alper'in son vuruşlarda daha dikkatli ve becerikli olması gerekiyor.
ACI AMA GERÇEK(ERCAN GÜVEN)
Fenerbahçe’nin bitmesi için gün saydığı “hüzünlü süreci” en kestirme yoldan Ümit Özat söyledi maç önü konuşmasında: “Göz önünde olan maçlar dışında futbolcularımı motive etmek kolay değil”!.. Yani... Gençlerbirliği ne düşme tehlikesi ne de Avrupa ihtimali olan bir takım. Fenerbahçe’nin esamesi bile okunmayan bir sezonun sonunda futbolcular niye Fenerbahçe maçına asılsın... Acı ama gerçek. Fenerbahçe “yenmesi kıymetli takımlar” listesinden bile silinmiş bu sezonda.
Ümit Hoca hiç yakınmasın; aslında elinde avucunda motivasyon gerekçesi kalmayan Fenerbahçe. Galatasaray’ı geride bırakmayı geçin... Bu takımın çoğu o rekabetin farkında değil belli ki. Ligi dördüncü yerine üçüncü bitirip gelecek sezon bir eksik ön eleme oynamak ve bir hafta fazla tatil yapmak çok daha iştahlandırıcı olabilirdi ama seneye kim kalacaktı ki bu takımda! Baksanıza, Advocaat son maçtan önce kaçmak istiyormuş.
Fenerbahçe tatsız tuzsuz maçta, sıfır motivasyonla Gençlerbirliği’ni mağlup ettiyse bunu (sebepsizlikten) Avrupa Şampiyonu olan basketbol takımının itmesine bağlayabiliriz ancak... Bilemiyorum; belki mahçup oldular, belki özendiler, muhtemelen “ayıp oluyor ya” dediler. Aynı forma aynı kokart; ikisi de topla oynanıyor, biri Zevk öteki eziyet veriyor. Hiç olmazsa milyonların keyfine limon sıkmamak kulübün tadını kaçırmamak için kazanmış olmaları kuvvetle muhtemel... Kendileri için bir şey istiyorlarsa namertler!.