Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Start/Stop sistemi turboya zarar verir mi?

Start Stop "turbo sistemine zarar verir mi?" sorusu şüphesiz günümüz otomobilleri için en çok sorulan sorulardan bir tanesi haline geldi.

Start/Stop sistemi turboya zarar verir mi?

Start Stop sistemleri yakıttan tasarruf vaaderken Turbo sistemleri de düşük hacimlerden üretebildikleri yüksek güç ve tork değerleri ile son yıllarda artık neredeyse yeni araçların tümünde en az bir adet bulunuyor. Ancak yapıları ve çıkabildikleri yüksek dönme hızları nedeniyle de içten yanmalı motorun kendisinden daha hassas bir sistem olarak öne çıkıyorlar.

Diğer taraftan Start Stop Bu sistem sayesinde hem yakıt tüketimi hem de emisyon değerleri ciddi anlamda aşağı çekilebildi. Aslında devletler tarafından uygulanan emisyon alt sınır değerlerinin de bu sistemin yaygınlaşmasında etkisi oldukça büyük. Bu nedenle üreticilerin biraz da mecburen Start/Stop sistemini kullanmaya başladığını düşünüyoruz.

Start/Stop sistemi bir aracın ömrü boyunca kaç sefer çalışır?

Basit bir sistem gibi görünse de aslında oldukça komplike olan Start/Stop sistemlerinin üreticilerin önlemleri olmasaydı motora bir miktar zarar da verebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Buna neden olarak da basit bir istatistik üzerinden gidebiliriz. Bu sisteme sahip olmayan bir aracın ömrü boyunca ortalama 50.000 kere açılıp kapatıldığı, Start/Stop sistemine sahip araçlarda ise bu sayının 500.000 olduğu belirtiliyor. Kısacası arada 10 kat fark bulunuyor. Bu durumda motora katkıda bulunan her türlü parça 10 kat daha sayıda durağan durumdan hareket etmek zorunda kalıyor.

Start Stop sisteminden en çok hangi parçalar etkilenebilir?

Bu durumdan en fazla etkilenen motor parçaları olarak ise marş motoru, krank mili, kam mili ve turbo sistemi öne çıkıyor. Krank mili ve kam mili gibi parçalarda süzülen yağ nedeniyle aşınmaların artma ihtimali bulunurken, marş motorunun ise bu sistemsiz bir motora göre 10 kat daha fazla sayıda çalışması gerekiyor. Ancak turbo sistemlerinin uğradığı yıkım diğer parçalardan çok daha fazla olmasıyla öne çıkıyor diyebiliriz.

Turbo pervaneleri 150.000devir/dakika dönme hızlarına çıkabilmektedir. Ayrıca aracın ilk çalıştırılması ve kapatılması sırasında yağ ile alakalı olarak sorunlu bir yapıya sahiptirler. İlk çalıştırma sırasında yağın turboya ulaşması vakit alırken stop edilince de yapısı gereği pervaneler bir süre daha boşta dönemeye devam eder. Ancak motor kapatılınca yağlama da durduğu için pervane yatakları yağsız kalır ve aşınmalar da en fazla bu zamanlarda meydana gelir. Bu nedenle de araç ilk çalıştırıldığında yaklaşık 5 saniye, stop edilmeden önce de 30-60 saniye arasında rölanti devri tavsiye edilir.

Bu sayede pervaneler durana kadar yatakları yağlanır, aşınma olmaz ve turbo ömrü artmış olur.Hatırlatılması gereken bir diğer önemli konu ise en teknolojik turbo sisteminin bile 1250 devir/dakika’da devreye giriyor olması ile izah edilebilir. Ne kadar hızlı gidiyor olursanız olun eğer aracı yavaşlatmaya ve durdurmaya meyilli iseniz ayağınızı gazdan çekeceksiniz demektir. Bunun sonucu olarak zaten turbo sistemi devre dışlı kalacaktır. Bu da aracı durdurana kadar geçene sürede turbo pervanelerinin yağlanarak yavaşlamaya devam edeceği anlamına gelmektedir. Motorun yüksek bir devirde seyir halinde iken durması zaten sürücünün bilinçli olarak yapacağı bir durum değildir. Bu nedenle de turbolar her şekilde ayak gazdan çekilince yavaşlamaya başlayacaktır.

Start Stop sistemi olan bir araçta turbo nasıl korunuyor?

Ancak son yıllarda yaygınlaşmaya başlayan Start/Stop sistemleri anlattığımız bu kullanım şeklini adeta çöpe atmaktadır. Bu sisteme sahip bir araç ışıkta durulduğunda hiç beklemeden genellikle motoru stop etmektedir ve sürücü harekette bulununcaya kadar da motoru çalıştırmamaktadır. Bunun sonucu olarak da herkes şu soruları sormaktadır;

**Acaba motor durunca turbo nasıl yağlanıyor?

Diğer taraftan son yıllarda bu aşınmaları engelleyen veya azaltan bazı teknolojiler geliştirilmiştir. Ancak üreticiler bu teknolojilerden hangilerini kullanıp kullanmadıklarını açık bir şekilde belirtmedikleri gibi satış ve servis yetkilileri de yukarıda kendimize sorduğumuz soruları bir türlü cevaplayamamaktadır. Bu da doğal olarak “İşin arkasında başka bir şey mi var?” sorusunu akıllara getirmektedir. Ayrıca “Motoru tasarlayanlar gerekeni düşünmüştür” gibi bazı basit cevaplar da kafalarda daha fazla soru işreti yaratmaktadır.

Bu doğrultuda kullanılan ve kullanıldığını düşündüğümüz teknolojiler ise şu şekilde;

Tam sentetik yağ

Tam sentetik yağlar yüksek ısılara daha dayanıklı olmaları, daha uzun ömürlü olmaları, film tabakası oluşturdukları hareketli parçalar arasında daha uzun süre kalmaları ve daha düşük viskozite değerine sahip olmaları sayesinde turbo beslemeye sahip motorlarda artık zorunlu bir şekilde kullanılmaktadır. Bu özellikleri sayesinde ise ilk çalıştırmada turbo sistemine hızlı bir şekilde ulaştıkları gibi araç stop edilince de pervane mili ve yataklarında da daha uzun süre kalarak aşınmaları azaltmaktadırlar. Bu nedenlerden dolayı da turbo motorların vazgeçilmezidirler. Ancak tek başlarına Start/Stop sistemleri için yeterli değildirler.

foto1

Özel kaymalı yataklar ve rulmanlar

Turbo beslemenin yaygınlaşmasına paralel olarak sistemdeki en hassas parça diyebileceğimiz turbo yataklarında artık kaymalı yataklar ile beraber rulmanlar da kullanılmaya başlandı. Sürtünme değerleri daha düşük olan rulmanlar sayesinde ise hem yağ ihtiyacı daha azalıyor hem de rulmanlar içlerinde bir miktar yağ tutma kapasitesine sahip. Diğer taraftan kaymalı yatakların yüzeylerinde kullanılan Irox isminde demir-oksit kaplama sayesinde yatak yüzeyi %50 daha düşük sürtünme katsayısına sahip ve bu da az yağlı veya yağsız çalışmayı bir süre tolere edebiliyor. Ayrıca son zamanlarda özellikle yüksek performanslı araçlarda aşınmaya ve ısıya çok dayanıklı seramik kaymalı yataklar da yaygınlaşmaya başladı. Bu yataklar üzerilerinde çok az yağ bile kalsa aşınmadan kalabilmektedirler.

Soğutucu pompa (After Run Coolant Pump)

Bu sistem sıcak olan turbonun araç stop edildikten sonra soğutulmasını sağlayan önemli bir sistem ve birçok markada kullanılıyor. Aynen yağlama sisteminde olduğu gibi modern turbo motorlarda bulunan intercooler sistemi de araç stop edilince devre dışı kalıyor. Ancak turbo pervaneleri dönmeye devam ettiği ve yataklardaki yağ miktarı da azaldığı için turbo ısınmaya devam ediyor. Bu durum hem yatakların aşınmasını hızlandırıyor hem de turbonun diğer tüm parçalarını ciddi anlamda etkiliyor. Bunu engellemek için ise “After Run Coolant Pump” isminde bir soğuk hava pompası bulunuyor. Motor kapatıldığında turbo sıcaklığını ölçen bir termostat, ihtiyaca göre motorun çalışmasından bağımsız olarak bu soğutucu pompayı devreye sokuyor ve turboyu soğutuyor. Bunun sonucu olarak hem az kalmış ancak sirküle olmayan yağ hem de turbonun tamamı soğutuluyor. Bu sistemi anlamak ise oldukça kolay. Bazen turboya sahip aracınızı stop bile etseniz çalışan bir cihaz sesinin motordan geldiğini duyabilirsiniz. Bu parça aracınızda turboyu soğutan bir pompanın olduğunu gösterir. Ancak turbo pervanesinin boşta dönme sesi ile de karıştırılabilir. Aşağıdaki videoda bu sesi duyabilirsiniz.

Yağ haznesi sistemi

Bu sistem 1970’li yıllardan beri sürekli geliştiriliyor ancak günümüz motorlarında kullanılıp kullanılmadığı konusunda kesin birşey söyleyemiyoruz. Ancak oldukça etkili ve mantıklı “Cansuyu” niteliğinde bir yapı olarak dikkatimizi çekti. En son olarak 2013 yılında bu tasarım ile ilgili bir patent başvurusu gerçekleştirilmiş. Sistem ise şu şekilde çalışıyor.

Motor yağ pompasından 3 yollu bir kanal çıkıyor. Bu kanallardan bir tanesi motora ve diğer iki tanesi de turbo sistemine gidiyor. Ancak en alttaki kanala bağlı küçük bir yağ haznesi ve hem turbo tarafında hem de pompa tarafında birer valf bulunuyor. Motor çalışında pompa tarafındaki valf açılıyor ve bu hazneye yağ doluyor ve dolma işlemi tamamlanınca da valf kapanıyor. Sonuçta turbonun hemen önünden içi yağ dolu kapalı bir haznemiz bulunuyor. Daha sonra ise motor stop edilir edilmez turbo tarafındaki valf açılıyor ve turbo yataklarına burada biriken yağ akıyor. Sonuç olarak yağlama durmasına rağmen bir miktar yağ bu hazneden temin edilerek yatakları yağlıyor ve aşınmalarını önlüyor. Ayrıca sistem ilk çalıştırma için de yağ temin edebilecek şekilde geliştirilebiliyor. Gün içerisinde dur/kalk trafiğinde sürekli olarak devreye giren start/stop işlemi aralarında motor çalışırken ise yağ sürekli bu hazne içerisinde birikecek şekilde doluyor ve araç durduğunda da yataklara akıyor. Bu sayede hem ilk çalıştırmada hem de aracı stop ederken rölantide bekleme gereği ortadan kalkıyor ve Start/Stop’da turboya zarar vermiyor.

Basınçlı yağ tankı (Oil Accumulator)

Bu sistem de bir üst maddedeki yağ hazne sistemi mantığında çalışıyor ancak farkı sistemde içi basınçlı bir şekilde yağ dolan tankın bulunması. Mevcut yağ basıncından düşük bir basınca sahip olan bu tank motor kapatılıp yağ basıncı düşünce kendi iç basıncıyla sadece turboyu değil tüm motoru yağlıyor. Genellikle yarış araçlarında tercih edilen bu sistem hem pahalı hem de yer kapladığı için pratik bir sistem olarak öne çıkmıyor ve kullanımı çok sınırlı.

foto2

ECU (Motor Beyni) Müdahelesi

Turbo pervaneleri özellikle performanslı bir kullanım sonrasında çok yüksek hızlara çıkar ve bu nedenle de motor aniden kapatıldığında yataklarda yağsız veya az yağ ile çalışırlar. Bu nedenle hem yağ hem de soğutma sorunu çekerler. Start/Stop sistemlerinin bazılarında ise ECU yani motor beyni ile koordineli çalışan ve turbonun hızı ile sıcaklığını ölçebilen bir fonksiyon bulunur. Bu sayede özellikle performanslı bir kullanım sonrasında durulduğu zaman Start/Stop sistemi devreye girmez ve aracı stop etmez. Bu sayede de motor yağlama sistemi rölantide turboyu yağlamaya devam eder. Ancak sürücü aracı kendi stop ederse ECU burada müdahalede bulunmaz. Bu nedenle eğer araç stop edilecekse 30-60 saniye kuralı burada devam etmektedir.

Turbo Timer

Bu sistem aracını rölantide çalıştırmaya üşenen veya unutanlar için uygundur. “Turbo Timer” yani turbo zamanlayıcısı denilen aparatlar vardır ve anahtar çıkarılsa dahi motorun çalışmasını sağlayan bu sistem ayarlanan süre sonunda aracı stop eder. Daha çok büyük ve soğuması zaman alan turbo sistemlerinde tercih edilen turbo timer günlük kullanılan araçlarda gerekli olmadığını düşünüyoruz. Ayrıca sistemde bir takılma olduğunda aracın çalışmaya devam edeceğini ve özellikle kapalı bir alanda tehlike yaratacağı anlaşılabilir.

foto4

Start Stop turbo birlikteliği özeti

Start/Stop sistemleri biraz da devletlerin dayatması sonucu katı emisyon kuralları sonucu mecburen ortaya çıktı. Bu nedenle de üreticilerin bir miktar hazırlıksız olduğunu düşünüyoruz. Sistem günden güne gelişiyor ve bu doğrultuda turbo ile beraber çalışma uyumu da artıyor. Tam sentetik yağların yaygın bir şekilde kullanımı, ECU müdahalesi, stop etme sonrası çalışan soğutucu pompa ve yağsız kalmaya daha dayanıklı yataklar sayesinde de turboya zarar vermiyorlar veya en az şekilde zarar veriyorlar. Ayrıca yağ haznesi sistemi de bazı markalar tarafından uygulanıyor olabilir ancak ne yazık ki bu konuda en ufak bir açıklama bulunmuyor.

Ancak bize göre sıkışık trafikte ve orta halli kullanımlarda Start/Stop sistemi düşük ve orta devirler nedeniyle sorun yaratmayabilir ancak özellikle ECU müdahalesi olmayan Start/Stop sistemlerinde performanslı ve uzun kullanım sonrası sistem devre dışı bırakılmalı ve araç stop edilmeden 30-60 saniye arası çalıştırılmalı diye düşünüyoruz. Bu sürücüye hiçbir şey kaybettirmeyeceği gibi sorunsuz bir turbo kazandırabilir. Diğer taraftan özellikle yetkili servislerin de müşterilerin bu konudaki sorularını artık tatminkar bir şekilde cevaplaması gerekiyor ve “Tasarlayanlar gerekeni düşünmüştür” gibi basit cevapları bırakmaları gerekiyor.

En Çok Aranan Haberler