Stephen Hawking'in konuşmasını izlemek isteyenler, erken saatlerden itibaren üniversiteye akın etti. Güvenlikten de geçirilen izleyiciler, üniversitenin içinde yüzlerce metrelik uzun kuyruklar oluşturdu.
Hawking'in konferans verdiği yaklaşık 1000 kişilik salon tümüyle dolarken, konferans salonuna sığmayanlar, üniversitenin başka bir salonunda hazırlanan ekrandan Hawking'in konuşmasını canlı olarak izleme fırsatını buldular.
Tekerlekli sandalyesi üzerine monte edilen bilgisayarıyla, bir refakatçi eşliğinde konferans vereceği salona getirilen Hawking'i, konferans salonundaki tüm izleyciler, ayakta alkışlayarak karşıladı.
Sesini de yitirdiği için 1985 yılından bu yana kendisi için özel hazırlanmış tekerlekli sandalyesinde, yazıları sese dönüştüren bilgisayarıyla iletişim kuran Hawking, arkasına kurulan dev ekrandan da konuşmasını slaytlarla destekledi.
İlk sözleri "Beni işitebiliyor musunuz" olan Hawking'e, salonu dolduran tüm izleyiciler, hep birlikte "Evet" diyerek yanıt verdi.
"Afrika'nın orta yerindeki Boşongolular'a göre, başlangıçta yalnızca karanlık, su ve büyük tanrı Bumba vardı. Bir gün Bumba, mide rahatsızlığından çektiği ağrı nedeniyle güneşi kustu, hala acı çeken Bumba, ayı, yıldızları, sonra hayvanları, leoparı, timsahı, kaplumbağayı ve en sonunda insanı kustu."
Konuşmasının ilk satırlarında bu sözlere yer veren Hawking, bu yaratılış mitinin, diğer birçok benzeri gibi, herkesin ortak sorusu olan "Niye buradayız, nereden geldik" gibi sorulara yanıt bulmaya çalıştığını hatırlattı.
Aristo'dan Einstein'a birçok örnek vererek, evrenle ilgili düşünce ve çalışmaları aktaran Hawking, bugün gelinen noktada, bazı çok büyük başarılar elde edilmesine karşın her şeyin çözümlenmediğini söyledi.
Henüz gözlemlere ilişkin iyi bir kuramsal anlayışa sahip olunamadığını, bu nedenle evrenin geleceği konusunda emin olunamayacağını ifade eden ünlü fizikçi, kozmolojinin oldukça heyecan verici ve devingen bir konu olduğunu belirtirken, "niçin buradayız ve nereden geldik" gibi "eski" sorulara yanıt verme çağına yaklaşıldığını anlattı. (AA)