STK’lar Dağlıca Saldırısını Kınamaya Devam Ediyor

Hakkari’nin Dağlıca ilçesinde meydana gelen ve 8 askerin şehit edildiği saldırının yankıları sürüyor. Türkiye’nin dört bir yanından olduğu gibi Van’da faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları (STK) da olayı kınamaya devam ediyor.

Saldırının gerçekleşmesinden hemen sonra ildeki birçok STK saldırıyı kınamasının ardından bugün de Van Sanayici Ve İşadamları Derneği (VANSİAD), Van İş Geliştirme Merkezi (Van İŞGEM) ve Van Hak ve Özgürlükler Platformu (VAHÖP) açıklamalarıyla saldırıyı kınadı. STK’ların ortak çağrısı, “Silahı ve şiddeti bir yol olarak seçmenin, yıllardır bölge insanına hiç bir şey kazandırmadığı gibi özellikle ekonomik açıdan bölgeye çok şey kaybettirdiği gerçeği ile bu terör olaylarının amacına ulaşamayacağı ortadadır. Er geç son bulacağına inancımızda tamdır.” denildi. Açıklama da ayrıca, dün kaçırılan 2 öğretmen ve bir askerin derhal bırakılması gerektiği ifade edildi.

VANSİAD, VASİAD ve Van İŞGEM Dağlıca’da gerçekleşen saldırı ile ilgili yazılı bir basın açıklaması yaparak, olayı kınadı. STK’lar, sorunun silahla çözülemeyeceği vurgusu yaptı.

Yapılan yazılı basın açıklamasında şu sözlere yer verildi; “Hakkari Dağlıca'da meydana gelen terör örgütünün saldırısını nefretle kınıyoruz. Ülkemizde yıllardır yaşanan terör sorununun, bazı şer odakları tarafından organize edildiği ve amacının ülkemizin büyümesinin, gelişmesinin ve kardeşliğinin yok edilmesi olduğu açıktır. Silahı ve şiddeti bir yol olarak seçmenin, yıllardır bölge insanına hiç bir şey kazandırmadığı gibi, özellikle ekonomik açıdan çok şey kaybettirdiği gerçeği ile bu terör olaylarının amacına ulaşamayacağı ve er geç son bulacağına inancımızda tamdır.”

“OLUMLU GELİŞMELER SEKTEYE UĞRATILIYOR”

Özellikle deprem sonrası oluşan kardeşlik duygularının yapılan bu saldırılarla sekteye uğradığının belirtildiği açıklamada, “Son zamanlarda terör sorunu nedeniyle, ülkemizin doğusu ile batısı arasında başlayan kardeşlik sorunu, ilimizde yaşanan deprem sonrası, yüreklerini ortaya koyan, ülke insanlarımız tarafından tamamen yok edilmiş, ve ülkemizin tüm bölgelerinden insanlarımız, maddi ve manevi destekleri ile acımızı paylaşmışlardır, deprem sonrası yaşanan bu olumlu gelişme sonucunda yeniden tesis edilen birlik, beraberlik ve kardeşlik duyguları, bazı şer odaklarını rahatsız etmiş ve yaşanan bu gelişmelerin yok edilmesi için yeniden faaliyetlerine başlamışlardır. Bölgemizin en büyük sorunu olan ekonomik kalkınma konusunda, özellikle deprem sonrası ivme kazanan olumlu gelişmelere, sekte vurmayı da hedefleyen terör olaylarında, Türk Kürt ayrımı yapmaksızın, yaşattığı vahşeti şiddetle kınıyor, silahla ve şiddetle hiçbir yere varılamayacağını bir kez daha vurgulayarak, bu olayda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah tan rahmet, ailelerine ise sabır diliyoruz.” denildi.

KAÇIRILAN İKİ ÖĞRETMEN VE ASKER SERBEST BIRAKILMALI

Van Hak ve Özgürlükler Platformu adına ise olayı kınamak için Van’ın en işlek sokağı olan Sanat Sokağında basın açıklaması yaptı. Açıklamada platform adına konuşan Abdurrahman Eren, daha fazla kan ve daha fazla gözyaşının ülkeye daha fazla barış ve huzur getirmeyeceğini ifade etti.

“Roboski’de ölenlerde Dağlıca’da ölenlerde ve Kandil de ölenler de bizim evlatlarımız.” diyen Eren, Bitlis-Baykan yolunda, Van’da görev yaptıkları belirlenen iki öğretmenin ve izin dönüşü memleketi Yüksekova’ya dönen bir askerin kaçırılması bu savaşın gerçekten kardeşler arasında yaşandığını en canlı kanıtı. Bölgede yaşanan bu gerilinin en şiddet sarmalının daha fazla can almaması için medyaya ve kamuoyuna daha faz düşmektedir. Yaşana acılara rağmen barış dilinin daha gür ve bir şekilde bu ülkenin şehir ve sokaklarında yankılanması gerekmektedir.” dedi.

Bütün aydınlara ve kamuoyunda irade sahibi kişi, kurumlara ve sivil toplum örgütlerine seslendiklerini aktaran Eren konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gelin hep beraber barış ve kardeşlik için tüm silahlı unsurların derhal çatışmaya son vermeleri ve barış görüşmeline zorlanmaları bir gerekliliktir. PKK silahı bırakırsa barış müzakerelerine oturmalı ve kaçırdığı iki öğretmen ile bir askeri serbest bırakmalı, TSK ise askeri operasyonları durdurmalıdır. Hükümet Kürt sorunu için ortaya koyduğu çözüm önerilerini somut zeminde artık daha fazla tehir etmeden bir an evvel pratiğe geçirmelidir.