Stk’lardan Sağ Duyu Çağrısı

Şanlıurfa STK’ları İnsani Yardım Platformu tarafından son günlerde bazı bölgelerde meydana gelen kaçırılmalarla ilgili basın açıklaması yapıldı.Şanlıurfa STK’ları İnsani Yardım Platformu adına açıklama yapan Osman Gerem, “Bölgemizde huzuru ve çözüm sürecini baltalamaya yönelik saldırılar, kaçırmalar, yol kesme olayları ve provokasyonlar meydana gelmektedir. Bir yıldır Analar ağlamıyordu. Analarımızı ağlatmayalım” dedi.Gerem, konuşmalarına şöyle devam etti:“1984 ten bu yana Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde halkı birbirine düşürmeye ve ayrıştırmaya yönelik meydana gelen olaylarda yaşamını yitiren bu memleketin evlatları olmuştur. Bölge halkı olarak ekonomik, kültürel ve sosyal anlamda geri kalmamıza sebep olan bu olaylar çözüm sürecinin başlaması ile geride kalmaya yüz tutmaya başlamışken, işin taşeronluğunu üstlenmiş olan guruplar tekrar sahneye çıkmaya başlamışlardır.Özellikle son günlerde Mustazaflar Cemiyetine yapılan saldırılar ile bölgenin dinamikleri karşı karşıya getirilmeye çalışılmaktadır. Bölgeyi tekrar kaosa sürükleyecek her eylemi kınıyoruz. Herkesi itidale davet ediyoruz. Kamplaşmanın Mustazafları bu kirli oyunun içine çekmenin Ülkeye faydası olmayacaktır.Şanlıurfa STK’ları İnsani Yardım Platformu olarak perde arkasında taşeron örgüt peşinde olanların oyununa kimsenin gelmemesini, Kaybettiğimiz canların, huzurun, emeğin karşılığı olarak tesisi edilmeye çalışılan çözüm sürecinde herkesin evladına sahip çıkmasını rica ediyoruz.Okullarda olması gereken çocukların dağlara kaçırılıp ailelerinin feryadına neden olanlara sabretmemiz beklenemez. Bu çocukların en kısa zamanda ailelerinin yanına dönmesini, bölgemizin huzur ve refahında görev alacak bilinçli ve eğitimli bireyler olarak yetişmelerinin herkesin menfaatine olacağını beyan ediyoruz.Kardeşliğin kaybetmeyeceğini, huzur ve refahımız için birbirimizi sevmemiz ve tahammül etmemiz gerektiğini bilmeliyiz. Kanla beslenenlerin kimler olduğunu bilmeliyiz. Yeni temiz bir sayfa için; Çözüm sürecine her türlü destek için; Artık Yeter (Êdî Bese) diyoruz.”