STK’ler: Dershanede Yetişenlerin Devletine, Milletine Zararı Olmaz

İzmir’deki sivil toplum kuruluşları (STK) ve hemşehri dernekleri, eğitim yuvası olan dershanelerin kapatılmasının çok yanlış olacağını belirterek, hükümete yanlıştan dönmesi için çağrıda bulundu. Ege Bölgesi Erzurum Dernekleri Birliği Federasyonu, İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu ve Konyalılar Vakfı, Ege Nilüfer Kadın Dernekleri Federasyonu (ENKAFED), dershanelerin kapatılmasının zararlarını kamuoyun anlatmak amacıyla İzmir Kültürlerarası Diyalog Merkezi (İZDİM)'nde ortak basın açıklaması düzenledi.Ege Bölgesi Erzurum Dernekleri Birliği Federasyonu Genel Başkanı Muzaffer Okumuş, eğitim yuvası olan dershanelerde yetişenlerin insana, ulusuna, devletine zararı olmayacağını, buralardan fitneciler çıkmayacağını belirterek, “Burası bar değil, içkili yer değil, kumarhane değil, buralar eğitim kurumları. Dershanelerin kapatılmak istenmesini anlamıyorum. Ülkeyi yönetenleri, Milli Eğitim Bakanı'nı sağduyuya, daha sağlıklı muhasebe yapmaya davet ediyorum.” dedi. Türkiye’nin 81 ili ve ilçelerinde eğitimi yıllardır devletin verdiğini vurgulayan Okumuş, Hakkari Yüksekova’daki bir liseden, ilköğretim okulundan mezun olan bir kişinin ODTÜ, Boğaziçi veya Galatasaray üniversitelerini kazanmasının mümkün olmadığını iddia etti. Oğlunun İzmir’in en köklü liselerinden biri olan Atatürk Lisesi’nden mezun olarak tıp fakültesi kazandığını anlatan Okumuş, “Bugün Atatürk Lisesi’ndeki bütün öğretmenlerin özel öğrencileri var. Ben bunu yaşayan veliyim. Bundan dolayı özel teşebbüsü kapatarak, o zaman eğitimi eksik alan çocuklarımıza evlerde, özel ofislerde yeni, levhası olmayan dershaneler mi açacağız?” diye sordu. Dershane kapatmanın ekonomik, sosyal ve kültürel boyutu olduğunu da ifade eden Okumuş, Türkiye’de devletin bazı kurumları özelleştirme kapsamı içine alırken özel eğitim kurumlarını kapatmak istemesine anlam veremediğini dile getirdi. Dershanelerin kapatılmasının tamamen yanlış bir uygulama olacağını savunan Okumuş, “İlkokuldan başlayıp 90 yaşına kadar ömrü olan tüm insanların, eğitim kurumlarından istifade etme hakkı var. 70 yaşındaki bir insan, devletin okulundan istifade edemez ama özel dershanelerden her yaşta insan istifade edebilir. Binlerce insanın iş ve aş kapısı olan dershaneleri kapatınca bulun vebalini kim ödeyecek?” diye konuştu. Üniversiteye girişin bir yarış olduğunu, milyonlarca gencin 200’e yakın üniversiteye girmek için mücadele ettiğini vurgulayan Okumuş, bilgisi olmayan, eğitim almayan bir çocuğun ODTÜ, Boğaziçi veya Ege üniversitelerine giremeyeceğini belirterek, “Milli Eğitim Bakanı'nı yanlış yönlendirirlerse bunun faturası ağır ve acı olur. Onun için sağduyulu bir şekilde bu konunun irdelenmesi lazım.” dedi.'DERSHANELER ÜLKENİN ZENGİNLİĞİ'İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu ve Konyalılar Vakfı Başkanı Mehmet Aydoğan da iktidarın doğru işlerinde hep yanında yer aldıklarını ve teşekkürü hakedecek birçok iş yaptıklarını hatırlattı. Doğruları alkışlarken yanlış yaptıkları zaman çekinmeden de, 'Yanlış yapıyorsunuz' deme cesaretini gösterdiklerini belirten Aydoğan, dershane kapatma girişiminin son derece yanlış olduğunu söyledi. Dershanelerin kapatılması halinde eğitimin tekelleşmeye gideceğini, tek tip insan yetiştirmenin, devlet eliyle verilen tek tip bilginin dünyada kalmadığını ifade eden Aydoğan, “Burada bir sıkıntı var. Eskiden insanların alışveriş için tek seçeneği vardı, şimdi yüzlerce büyük market açılmaya başladı. Farklı fiyat ve kalitelerde herkes kendine göre alım yapacağı mağazayı belirliyor. Bunlar ülkenin zenginliği. İzmir’de sadece Körfez Dershaneleri yok, Karacan var, farklı dershaneler var. Devlet beni kısıtlamamalı. Farklı kanallardan bilgi alma konusunda engel koymamalı. Bu yanlış bir an evvel düzeltilmeli.” dedi. Gezi olaylarında konunun ağaç meselesi olmadığı gibi bu olayda da dershane olmadığını öne süren Aydoğan, “Herkes dershanelerin farklı amaçlarla kapatılmak istendiğini düşünüyor. Onun için tarafları itidale davet ediyorum, özellikle hükümetimizi, bakanımızı. Derhal bu yanlıştan vazgeçilmeli.” diye konuştu. Çocuklarını dershaneye göndermeyen ailelerin çocuklarına devletin okuldan sonra iki üç saat ücretsiz ders vermesi teklifinde bulunan Aydoğan, bu yöntemin gerçekten işe yaraması halinde dershanelerin kendiliğinden kapanacağını, başarılı olanın devam edeceğini söyledi.'KIZLARIMIZ DERSHANELER SAYESİNDE ÜNİVERSİTEYİ KAZANDI'Ege Bölgesi’ndeki 22 kadın derneğinin üst kuruluşu olan Ege Nilüfer Kadın Dernekleri Federasyonu (ENKAFED) Başkanı Günseli Esma Türkoğlu ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden üniversiteyi kazanarak gelen binlerce kız öğrenciye burs imkanı sağladıklarını anlattı. Bu kız öğrencilerin neredeyse tamamının, yaşadıkları şehirlerdeki dershaneler vasıtasıyla üniversiteyi kazandığını dile getiren Türkoğlu, “Hiçbir umutları yokken dershaneler vasıtasıyla fırsat eşitliği sağlanıyor ve üniversiteli gençler oluyorlar. Dershanelerin kapatılacağının konuşulmaya başlamasıyla birlikte, ‘Nasıl üniversiteyi kazanacağız?’ diyen yüzlerce kız öğrencimizden telefon aldık. Veliler endişe içinde.” diye konuştu. Doğudaki bir okulla batıdaki arasında fırsat eşitliği olmadığını, batıdaki okullardan mezun olanların bile dershanesiz üniversiteye giremediğini kaydeden Türkoğlu, şunları söyledi: “Dershanelerin kapanması, fırsat eşitliğini tamamen ortadan kaldırılacak. Maddi durumu iyi olanlar özel ders alacak. Bu tamamen maddi durumu kötü öğrencileri vuracak. Onun için endişe duyuyoruz. İnşallah en kısa zamanda bu yanlıştan dönülür ve sorun ortadan kalkar.”İZDİM Mustafa Ömer Aytekin de eğitimde fırsat eşitliği sağlayan dershanelerin kapatılmasının, özel teşebbüse vurulmuş bir darbe olacağını belirtti. "Özel teşebbüsün önüne geçmek, hangi insan hakları beyannamesinde vardır?" diye soran Aytekin, dershaneler ve hiçbir kâr amacı gütmeyen etüt ve okuma salonları sayesinde on binlerce öğrencinin üniversiteleri ve daha iyi liseleri kazandığını vurguladı.