Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, A Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. Stokçuluk yapanlarla ilgili yeni bir çalışma yaptıklarını belirten Bakan Bozdağ, "Bizim yeni çalışmamızda bu cezaları artıran bir adım atacağız. Hem yalan yanlış haberlerle piyasada fiyatların artmasına, daha yüksek fiyatla malların ve hizmetlerin satılmasına neden olan kişilerle ilgili hem de bile isteye stokçuluk yapanlarla ilgili cezayı artıracağız. " dedi.
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesine ilişkin 26 sanığın yargılandığı davanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrine ilişkin eleştirilere yönelik soru üzerine Bozdağ, siyasi nitelikli eleştirilerden öte hukuka bakılması gerektiğini belirtti.
Bozdağ, Kaşıkçı cinayetinin tasvip edilecek bir şey olmadığını ve bu konuda en etkin, kararlı ve onurlu davranışı koyan tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak, "2018'den bu yana geçen süre içerisinde yargılamada bir milim ilerleme sağlanamadı. Çünkü 26 sanık var, bu sanıkların yargılanabilmesi için Türk mahkemesinin huzuruna getirilmesi lazım ve bunlar Suudi Arabistan vatandaşı oldukları için bugüne kadar mahkeme huzurunda hazır bulundurulamadılar." diye konuştu.
Bugüne kadar adli yardım taleplerine de cevap verilmediğini aktaran Bozdağ, şöyle devam etti:
"Davanın durdurulması ve yargılamanın Suudi Arabistan'a nakledilmesi tamamen yasaya uygundur. 6706 sayılı yasanın 24'üncü maddesi, '1 yıldan daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda soruşturma ve kovuşturma sırasında eğer şüpheli veya sanığın yabancı devletin vatandaşı olması nedeniyle mahkeme huzurunda bulundurulamıyorsa ya da adli yardım yoluyla savunması alınamıyorsa soruşturmanın veya kovuşturmanın nakline karar verilebilir. Bu kanun burada böyle dururken ve bu kadar açık yazarken, Adalet Bakanı nasıl hayır diyebilir buna?"
Bozdağ, Suudi Arabistan'ın alacağı karara göre Türkiye'deki davanın seyrinin belirleneceğine işaret ederek, "Burada Türkiye'nin yargı yetkisini devretmesi diye bir şey söz konusu değildir. Yargı yetkisi Türk milleti adına Türk yargısına aittir. Bunun devri kesinlikle söz konusu değildir, hiçbir zaman da olamaz ama sanki Türkiye yargı yetkisini devretmiş gibi haksız bir algı oluşturulduğunu buradan ifade etmek isterim. Böyle bir şey söz konusu değil." değerlendirmesini yaptı.
Adnan Oktar davasına ilişkin soru üzerine Bozdağ, devam eden bir dava hakkında görüş belirtmesinin doğru olmadığının ifade etti.
Bozdağ, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin kararıyla, Osman Kavala hakkında verilen kararın, tekrar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) sevk edilmesi sürecinin başlamasına ilişkin soru üzerine, Kavala'nın AİHM hakkında verdiği ihlal kararına konu olan davada tahliye edildiği ancak devam eden başka yargılaması nedeniyle tutuklu olduğunu söyledi.
Yargı bağımsızlığı ve yargı memnuniyetiyle ilgili soru üzerine Bozdağ, Türkiye'nin hukuk devleti ve sistemi bakımından ileri bir anlayışa sahip olduğunu, eksikleri tamamlamak için gayret ettiklerini ancak birtakım göstergelerin Türkiye'nin gerçekliğini tam yansıtmadığını söyledi.
"Cezaların caydırıcılığına önem verildiği kadar önleyici hukuka da önem verilmeli"
Şiddetle mücadelede pozitif ayrımcılık uygulamasıyla ilgili soru üzerine Bozdağ, şiddet olaylarının önlenmesi için cezaların caydırıcılığının çok önemli olduğunu ancak cezanın suç işlendikten sonra devreye girdiğini belirtti.
Bozdağ, cezaların caydırıcılığına önem verildiği kadar önleyici hukuk denilen, "fiillerin işlendiği iklimin, ahlakın, kültürün oluşmasına, bunların hoş görülmesine izin vermeyen bir ortamın oluşturulmasına" da önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Cezaevlerinin doluluk oranlarıyla ilgili soru üzerine Bozdağ, "Cezaevlerinde yüksek bir doluluk oranımız var. Kapasitemiz yaklaşık 280 bin ama şu anda onun üzerinde bir doluluk oranımızın olduğunu ifade etmek isterim." dedi.
Bozdağ, bu oranın azaltılması için ciddi tedbirler alıp önemli adımlar attıklarını belirterek, "Şu anda cezaevlerinde kapasitenin dolu ve makul olduğu yerler var ama cezaevlerimizdeki kapasitenin makul olduğunu ifade edebiliriz." açıklamasını yaptı.
Stokçulukla ilgili yeni çalışma yapılıp yapılmayacağıyla ilgili soru üzerine, konuya ilişkin kanundaki ilgili maddeleri paylaşan Bozdağ, şu bilgileri verdi:
"Şimdi normalde bu cezaların artması lazım. Bizim yeni çalışmamızda bu cezaları artıran bir adım atacağız. Hem yalan yanlış haberlerle piyasada fiyatların artmasına, daha yüksek fiyatla malların ve hizmetlerin satılmasına neden olan kişilerle ilgili hem de bile isteye stokçuluk yapanlarla ilgili cezayı artıracağız. Şu anda tutuklanamıyorlar da. 2 yıldan alttaki suçlarda tutuklama yasağı var, 2 yıl olduğu için böyle bir şey de yok. Onun için hem bunun üst sınırını hem alt sınırını değiştiren bir adım atmayı düşünüyoruz ve bu adımdan sonra da stokçuluk yapanlarla ilgili eğer tespit edilirse adliye olarak da delillendirilirse onlarla ilgili gerekli hukuki süreçler işletilecektir."
(AA)