Bu etkilerin yanı sıra, alkol ve sigara kullanımı, gıdalardan aldığımız kimyasallar, kişilerin yaşam tarzı ve stres faktörü de üremeyi ciddi oranda olumsuz etkilemektedir. Üstelik bu faktörler sadece kadın üremesini değil, aynı şekilde erkek faktörünü de etkilemektedir.
Bebek sahibi olmak kuşkusuz herkesin arzu ettiği bir durumdur.
Bazen bu durum bahsettiğimiz faktörlere bağlı olarak etkilenir ve takip ve tedavi gerektirebilir. Bu tedavi süreci başlı başına streslidir. Bizler bu süreçte hem anne, hem de baba adayının kafasının rahat, motivasyonunun yüksek olmasını isteriz. Ve şartları bu yönde sağlamaya çalışırız. Yapılan araştırmalara göre ise; kısırlık tedavisi gören kadınların, ölümcül hastalığı olan kadınlarla aynı oranda strese sahip olduğu gözlemlenmiştir. Yarattığı etkiye bakılırsa, stres faktörü bu konuda sağlık açısından önemle ele alınması gereken bir konudur.
Stresin çözümsüz kalması, tedavi süresinin uzaması ve gebelik sonucuna ulaşılamaması olası bir depresyonu beraberinde getirebilir. Konsantrasyon eksikliği, gebe kalma dışında farklı konulara odaklanamama, kaygı, ikili ve aile ilişkilerinde gerginlik, süreklilik gösteren depresif ruh hali depresyonun habercisi olabilir. Bebek planları yapmaya başladıysanız ve stresli bir dönemden geçiyorsanız, gebelik için yaptığınız hazırlıkların ilk sırasında stresinizi azaltacak çözümler bulmak gelmelidir. Başarısızlık endişesi taşımak ilerleyen dönemlerde içinden çıkılmayacak hal alarak uyku problemlerine, cinsel problemler ve cinsel isteksizlik, cilt sorunları ve sindirim sistemi bozukluklarına yol açabilmektedir.
Sürekli gebe kalmaya odaklanmak yerine, meditasyon yapabilirsiniz. Ya da eşiniz ile birlikte güzel bir tatil planlayıp zamanın tadını çıkarabilirsiniz. Bunu çözmek kesinlikle eşiniz ve size bağlıdır. Sizi en çok mutlu eden neyse, ona yönelmeniz fayda sağlayacaktır.
Yrd. Doç. Dr. Burcu Çetinkaya
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
www.burcucetinkaya.com
Instagram://drburcucetinkaya
Facebook://drburcucetinkaya