ANTALYA (İHA) - Stresin modern hayatın hastalık üreten ve tartışılan bir parçası olduğu gibi henüz 'aşısı' ya da 'serumu' bulunamamış ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten uzmanlar, stresin 'iki ucu keskin bir bıçak' olduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, belirli seviyede stres, motivasyonu artırıp başarıyı getiriyor ancak kontrol altına alınamadığı zaman ise pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sunar Birsöz, modern hayatta strese neden olan pek çok unsur bulunduğunu belirtti. Stresin belli ölçüde yararlı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Birsöz, "Belli ölçüde stres yararlıdır, uyarıcıdır, motivasyonun yolunu açar. Ayrıca mücadele ve sorunla baş edebilmek ve en büyük ödül olan başarı için gereklidir. Bunlar stresin olumlu yanlarıdır" dedi.
Kontrol edilemeyen ölçüdeki stresin ise zararlı olduğunun altına çizen Prof. Dr. Birsöz, "O zaman vücutta adrenalin salınımı artar ve buna bağlı olarak pek çok rahatsızlık ortaya çıkar. Aşırı stres damar yapısını bozduğu gibi, immün sistemden hormon hastalıklarına, romatizmadan kansere, depresyondan korku, tedirginlik gibi birçok psikolojik rahatsızlığa neden olur" şeklinde konuştu.
Stresin 'iki yani keskin bir bıçak' olduğuna dikkat çeken Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sunar Birsöz, stresle baş etmenin en önemli yolunun 'korkmadan sorunla mücadele etmek' olduğunu belirtti. "Sorunu çözmeye çalışmak ve kontrolün bireyin kendi elinde olduğunun kavranması gerekiyor" diyen Prof. Dr. Birsöz, stresi kontrol altına almanın ise pozitif düşünceyle gerçekleşebileceğini ifade etti.
Modern hayatta pek çok unsurun strese neden olduğunu bir kez daha hatırlatan Prof. Dr. Birsöz, sözlerine şöyle devam etti:
"Stresi gidermek için pozitif düşünmek çok önemli. Olumlu düşünceler stresin kontrol altına alınmasında hayli etkin. Ayrıca yoga, meditasyon, egzersiz stresin yarattığı olumsuz düşüncelerin dağılmasını sağlar. Doğru nefes alıp vermek, açık havada 15 dakika bile olsa yürüyüş, kasları gevşetmek, sahip olamadıklarımızı değil de sahip olduklarımızı düşünüp mutlu olmak, yaşamın bir armağan olduğunu ve bu armağanın iyi değerlendirilmesi gerektiğini bilmek stresle baş etmenin en iyi yollarıdır. Ayrıca tüm
bunları bir klişe içinde değil bir yaşam felsefesi olarak kabullenmek, bireyin kendini mutlu hissetmesini sağlar."