HABER

Su kaynakları, susuz kalıyor

Türkiye'de son 40 yıl içinde, büyüklüğü 5 Tuz Gölü'ne eşit olan 1 milyon 300 bin hektarlık su kaynağının tahrip edildiği bildirildi. Önlem alınmadığı takdirde, 2025 yılında kişi başına düşen su miktarının, kritik sınırın altında olacağı öngörülüyor.

WWF-Türkiye'den (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) alınan bilgiye göre, yeryüzünün yüzde 70'i suyla kaplı olmasına rağmen, bunun ancak yüzde 1'i içme amaçlı kullanılabiliyor.

Günümüzde bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için yılda ortalama kişi başına 10 bin metreküp su potansiyeline sahip olması gerekirken, Türkiye'de ise kişi başına 3 bin 500 metreküp potansiyel, 1800 metreküp kullanılabilir su bulunuyor.

WWF-Türkiye'nin araştırmasına göre, Türkiye'de nüfusun 2030 yılında 80 milyona ulaşacağı varsayımı doğrultusunda, kişi başına düşen su miktarı 1375 metreküp, şu anda yüzde 67 olan su kaynaklarını kullanma oranı ise yüzde 100'e ulaşacak.

Son 40 yıl içinde, büyüklüğü 5 Tuz Gölü'ne eşit olan 1 milyon 300 bin hektarlık su kaynağı tahrip edilirken, kentlerin yüzde 90'ında kanalizasyonlar, bu kaynaklara boşaltılıyor. Beklenmedik seller, kuraklık ve kirlenmeler de genellikle bu değişimlerin doğal su döngüsünde aksamalara yol açması nedeniyle oluyor. Önlem alınmadığı takdirde ise 2025 yılında kişi başına düşen su miktarının, kritik sınırın altında olacağı öngörülüyor.

"HAR VURUP, HARMAN SAVRULDU"
WWF-Türkiye Çevre Koruma Direktörü Atila Uras yaptığı açıklamada, suyun bugüne kadar "Su zenginiyiz" anlayışıyla "har vurup, harman savrulduğunu" söyledi.

Suyla ilgili sorunların geciktirilmesi veya sonlandırılması için suyun doğduğu yerden, kullanıldığı yere kadar doğru yönetilmesi gerektiğini ifade eden Uras, "Türkiye'de suyun yüzde 75'ten fazlası, tarım için kullanılıyor. Mevcut sulama projelerinin, verimliliğin göz önüne alınarak hazırlanması, su kalitesi için de su havzalarının doğasının korunması lazım" dedi.

Uras, DSİ'nin, sulak alanları bataklık olarak görme anlayışını yavaş yavaş değiştirdiğini dile getirerek, "Su kullanımının, ulusal plan ve programlara girmesi gerekiyor. Hükümette, bu yönde olumlu bir gidişat var. Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi ile ilgili çabalar sürüyor. Bu sürecin hızlanmasını bekliyoruz."

En Çok Aranan Haberler