Olay, 19 Haziran'da Konya'nın Çumra ilçesi Bakkalbaşı Mahallesi 72125'inci Sokak'ta meydana geldi. M.K.'nin evine gelen 1,5 yıl önce ayrıldığı eski nişanlısı sözleşmeli er S.T., "Su sayacına bakacağız abla" diyerek kapıyı açtırdı. S.T., pet şişe içindeki yanıcı kimyasal maddeyi Küçüktekin'e fırlattı. Yüzünde ve vücudunda yanıklar oluşan Küçüktekin, Konya Şehir Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Olay sonrası otomobiliyle kaçan S.T., İzmir'deki birliğine dönerken, Ilgın ilçesinde polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı. S.T., emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe 'kasten yaralama' suçundan tutuklandı.
Cumhuriyet başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında iddianame hazırlandı.
İddianamede S.T. ve M.K.'nin 3 yıl önce internette oyun ortamında tanıştığı, bir süre nişanlılık süreci geçirdikleri, anlaşamama nedeniyle ayrıldıkları, şüphelinin bu durumu hazmedemediği içinde sürekli M.K'Yi rahatsız ettiği belirtildi. Olayın nasıl gerçekleştirildiğinin de anlatıldığı iddianamede M.K'nin yüzü, boyun bölgesi ve kollarında; cilt ve cilt altında ikinci derece yanık oluştuğuna ve bunun basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek, hayati tehlike meydana getirecek şekilde olduğuna yer verildi.
Dökülen sıvı madde nedeniyle M.K'nin evinin demir kapısının boya kalıntısı üzerinde erime, kalkma ve deforme olduğunun saptandığı belirtildi. İddianamede, Ankara Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda yapılan incelemede dökülen sıvı kimyasal maddede kuvvetli asit olduğu ve kuvvetli asitlerin de genelde tahriş edici ve aşındırıcı özelliğe sahip olduğu anlatıldı.
S.T.'nin, 2 yıldır M.K'yi rahatsız ettiği olaydan 4 gün önce tehdit mesajları attığına, 1 gün önce de genç kızın iş yerine gittiğine ve keşif yaptığının kamera kaydıyla tespit edildiğine yer verildi.
İddianamede suç 'kasten yaralama' olarak değil 'canavarca hisle ve tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs' olarak değerlendirildi. Bir kişinin evin demir kapısına kadar hasar verecek derecede olan kimyasal maddeyi yanında taşımasının, hayatın olağan akışına ters olduğu, şüphelinin aracını temizlemek için yanında bulundurduğu yönündeki beyanın da tutarlı olmadığı belirtildi. S.T.'nin, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanması istenilen iddianame, Konya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
M.K'nin avukatı Aycan Ceylan, müvekkilinin tedavisinin hala devam ettiğini, vücudunun büyük bölümünde yanık izleri kaldığını, yaşadığı travmayı atlatmaya ve hayata tutunmaya çalıştığını belirtti.
Ceylan, suçun 'canavarca hisle ve tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs' olarak değerlendirmesinin, M.K.'nin en azından içini rahatlattığını dile getirerek ''İstenen ceza, Türkiye tarihinde neredeyse ilk diyebiliriz çünkü bu tür kimyasal maddeyle saldırı olaylarında genelde 'kasten yaralama' suçu işlemiş olarak değerlendiriliyor. Cumhuriyet savcısı ise tahkikat kapsamında elde ettiği delillerle birlikte bunun 'öldürmeye teşebbüs' olduğu kanaatine varmış ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep etmiş. Bu iddianame birazcık bizim içimize su serpti, rahatlattı. Gerçek anlamda yargının böylesi bir olayın üzerine bu kadar ciddi bir şekilde evirilmiş olması, bizi bir nebze rahatlattı, diyebiliriz. Umarız ki mahkeme sürecinde de aynı sonucu elde edebiliriz ve bu şekilde emsal bir karara imza atabiliriz" diye konuştu.
(DHA)