"Sübyancı" Hollandalı davasında son gelişme

Demmink'in, uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin’in Hollanda'da ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasında önemli rol oynadığı öne sürülmüştü.

Hollanda Adalet Bakanlığı Genel Sekreteri Demmink, sübyancı olduğu yolunda hakkında yıllardır ortaya atılan iddiayı yeniden gündeme taşıyan Algemeen Dagblad gazetesi hakkında dava açacak.

Hollanda’da 1998’de patlayan pedofil skandalı, Demmink'in kendilerine tecavüz ettiğini öne süren Mustafa Y. ve Osman B. adlı iki Türk’ün geçtiğimiz yıllarda yargıya başvurmasıyla yeni bir boyut kazanmıştı.

Demmink'in aynı zamanda, PKK’nın Avrupa’daki uyuşturucu trafiğini yöneten isimlerden Baybaşin'in 2002 yılında Hollanda'da ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasında önemli rol oynadığı iddia edilmişti.

Baybaşin’in avukatı Adele van der Plas, 1990’lı yıllarda Türk polisinin Türkiye’de çocuklarla ilişkiye girmesi konusunda Demmink'e yardımcı olduğunu, bunun karşılığında da Demmink'in Baybaşin’in ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını sağladığını öne sürmüştü. Avukat, üst düzey bürokratın çocuklarla ilişkisinden dolayı şantaj yapılmaya müsait olduğunu iddia etmişti.

OLAY NASIL GELİŞTİ?
Mustafa Y. ve Osman B. adlı iki Türk, 12 ve 14 yaşlarındayken Türk polisi tarafından götürüldükleri otel odasında Demmink’in tecavüzüne uğradıkları iddiasıyla Eylül 2008 ve Mayıs 2010’da Rotterdam savcılığına suç duyurusunda bulunmuşlardı. Mustafa Y. 2008 yılındaki suç duyusundan sonra Türkiye’de üst düzey bir polis görevlisi tarafından tehdit edildiğini ve işkenceye maruz kaldığını iddia etmişti. Hüseyin Baybaşin’in yanı sıra Mustafa Y. ve Osman B.’nin de avukatı olan Adele van der Plas, müvekkillerinin bu kez de Lahey Savcılığı’na şikayette bulunduklarını bildirdi. Hollandalı avukat, Demmink’in müvekkillerine tecavüz ettiği belirtilen dönemde Türkiye’de olduğunu kanıtlayabilecek yeni tanıklar bulunduğunu savundu.

Savcılık Şubat 2012’de Osman B.’ye, belirttiği dönemde Türkiye’de bulunduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle Demmink hakkında işlem yapılmayacağını bildirmişti. Osman B.’nin iddiasının güvenilir bulunmadığı belirtilmişti. Savcılık Mustafa Y.’ye de iddiasının Hollanda’ya gelip ifade vermediği sürece incelenmeyeceğini bildirmişti.

Mustafa Y.’nin takipsizlik kararının Çocukların Cinsel İstismardan Korunmalarına Dair Lanzarote Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu savunduğu belirtildi. O.B.’nin de geniş çaplı bir soruşturma başlatılmamasını ve Türkiye’deki tanıkların dinlenmemesini eleştirdiği kaydedildi. Mustafa Y. ve Osman B.’nin kendilerini Demmink’in odasına Mehmet K. adlı bir polisin götürdüğünü söyledikleri belirtildi. Polis memuru K.'nin bunu itiraf ettiği bildirildi. Demmink’in o yıllarda Hollanda’yı temsilen EU K4 komitesinin Ankara’daki toplantısına katıldığı iddia ediliyor ve Hollanda bu konuyu da araştırmamakla suçlanıyor.

ABD KONGRESİ'NE DE TAŞINDI
Algemeen Dagblad gazetesi, Demmink’i 1980’li yıllarda tanınmış bir çocuk taciri ile birlikte gördüğünü iddia eden kişilerin bulunduğunu yazdı. Bir uyuşturucu tacirinin de kendisine çalışanlardan bazılarının, Demmink’i arabasına çocuk alırken gördüklerini söylediği ifade ediliyor. M.Y. ve O.B.’nin avukatı tarafından ABD Kongresi'nin Helsinki Komisyonu’na da götürülen iddiaya Hollanda basını fazla yer vermiyor.

Demmink ile ilgili haberlere en çok düşük tirajlı Katholiek Nieuwsblad (Katolik Gazete) yer veriyor. Demmink’e, düzenlenen veda resepsiyonunda Kraliyet Nişanı verilip verilmediği basının en çok merak ettiği konuların başında geliyor. Adalet Bakanlığı yetkilileri, Demmink’e Kraliyet Nişanı verilip verilmediği konusunda açıklama yapmadı.