HABER

"Suçu BBP'ye yıkamazlar"

ANKARA (İHA) - BBP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi Ökkeş Şendiller, Hrant Dink cinayetinin bahane edilerek yükselişe geçen BBP'nin önünün kesilmeye çalışıldığını savunarak, "BBP'nin alnına böyle bir lekeyi sürmek kimsenin haddi değildir. BBP'nin önünü kesmek için bir hesap var, suçu BBP'ye yıkamazlar" dedi.

Şendiller, soruşturma kapsamında gözaltına alınan BBP arkadaşlarına sahip çıktı ve ifadelerin basına sızdırılmasını sert tepki gösterdi. Şendiller, "Poliste ve savcılıkta alınan ifadeler 'deli kızın çarşafı' gibi gazetelere nasıl gidiyor?" diye sordu. Şendiller, Dink cinayeti kapsamında BBP Trabzon İl Başkanı Yaşar Cihan, MYK Üyesi Halis Egemen, Ersin Öztürk ve Hakkı Bahadır Cihan'ın gözaltına alınmaları ve ardından serbest bırakılmaları ile ilişkin gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'de bir kısım çevrelerin BBP ile ilgili uzun süredir çalışma içinde olduğunu ileri süren Şendiller, bu çalışmanın Danıştay saldırısı ile başladığını vurguladı. Şendiller, "Danıştay saldırısından sonra zanlının Nizam-i Alem mensubu ve BBP'li olduğu söylendi, bu iddia boş çıktı. Tüm bunlar özel bir çalışmanın ürünüdür. BBP son zamanlarda çok ciddi bir hareketlilik kazandı. Bu gerek anketlerde ve Amerikalılar tarafından hazırlanan özel raporlarda bile BBP'nin yükselişe geçtiği, hatta bu yıl seçimlerde sürpriz yaptı olacağı ifade ediliyor. Tüm bu senaryolar 'BBP'yi frenleme' projesidir!" diye konuştu. Hrant Dink cinayeti sonrası bir kısım gazetelerin özel yapılan bilgi ve resim servisleri ile BBP ve Nizam-ı Alem Ocakları'nı hedef aldığını kaydeden Şendiller, şunları söyledi: "Nizam-ı Alem Ocakları'nın 2000 yılında kapattığımızı söyleyince bu kez Alperen Ocakları'nı hedef aldılar. BBP ve Alperen Ocakları diğer sivil toplum kuruluşları gibi kamuya açık yerlerdir. Buralara her türlü insan gelir, kimsenin sicilini yoklama şansınız yoktur, hatta insanların gelecekte ne yapacağını tahmin etmeniz mümkün değildir. Cinayetten sonra anında resim servisleri yapıldı. Ardından resim servisleri yapılan Erhan Tuncel'in polis ajanı olduğu ilan edildi. Bizim Kahramanmaraş'ta, 'Yahudi gibi hem vurup hem bağırma' diye bir deyim vardır. Aynı bu deyime uygun bir çalışma yapıldı. Erhan Tuncel'in polis ajanı hatta Jitem, Mit ajanı olduğu söylendi. En son polis ajanı olduğu kabul edildi. Erhan Tuncel özel olarak Alperen Ocakları'na sokuluyor, Muhsin Yazıcıoğlu'nun Trabzon gezisinde adeta 'Ben burdayım' der gibi resimler çekiliyor ve ardından bu resim basına servis ediliyor. Biz polisin çok fazla yıpranmasını arzu etmediğimiz için bu konunun üzerine pek gitmedik. Hrant Dink cinayetinden sonra poliste ifade alınıyor, sabah ifadeler gazetelerde manşet oluyor. Parti ve Alperen Ocakları hedef alınarak bu yapılıyor. Soruşturmanın gizliliği esası vardır. Nasıl oluyor da karakol ve savcılıkta alınan ifadeler ertesi günü gazetelere manşet oluyor? Bütün uğraşmalara rağmen BBP'nin alnına böyle bir lekeyi sürmek kimsenin haddi değildir. Hazırlanan senaryoları ve gösterilen filmleri çocukluğumuzdan beri biliyoruz. Biz bu tezgahların nasıl kurulduğunu biliriz. Hrant Dink cinayetiyle ilgili polisin kendi arasında kavga var. Polis ajanının alınan özel ifadeleri ile aradan 2 ay zaman geçtikten sonra BBP İl Başkanı ve MYK üyesi gözaltına alınıyor. Hatta bir gazeteler 'Suikastte 2. Perde Umudu' diye başlıklar atıyor. Dün bütün arkadaşlar serbest bırakıldı. Ben şunu soruyorum, poliste ve savcılıkta alınan ifadeler 'deli kızın çarşafı' gibi gazetelere nasıl gidiyor? Bir kere soruşturmanın gizliliği esası nerede kalıyor? Anlaşılan birileri BBP'yi zan altında bırakmak için özel gayret gösteriyor".

Hrant Dink'in ailesinin bile soruşturmaya itimatlarının kalmadığını, bu nedenle AİHM'e gideceklerini ifade ettiğini hatırlatan Şendiller, bazı kesimlerin, 'BBP'ye bir yerlerden bir şey bulaştırabilir miyiz?' gayreti içinde olduğunu kaydetti.

Şendiller, sözlerini şöyle noktaladı: "BBP'nin önünü kesmek için bir hesap var, suçu BBP'ye yıkamazlar. Ortada gizli kapalı bir şey yok. Trabzon Emniyeti, 'Hrant Dink öldürülecek' diye olaydan 7 ay önce raporlar yazmış. Siz tedbir almayacaksınız, adamı korumayacaksınız, özel bir tezgahla acemi süsü verilmiş profesyonelce cinayet işlenecek. İşleyen belli, 17 yaşındaki bir çocuk gidip adamı vuracak, belindeki tabancası ve beyaz beresiyle Samsun'a kadar gidecek, ortada dolaşacak. Zanlı yakalanmış zaten. Emniyetin raporları ortada. Biz gerekli yasal çalışmaları yapacağız, arkadaşlarımızın haklarını ve partimize yapılan saldırıları hukuk önünde sonuna kadar arayacağız. Bu nasıl bir Türkiye ki, daha karakolun kapısından girmeden orada konuşulduğu iddia edilenler haber oluyor. Nasıl bir soruşturma sistemi ki, daha onlar kapıdan girmeden gazetelerde haberler yayınlanıyor? Bilgi kirliliği yaratarak bir karartma oluşturmak istiyorlar. 2007 yılı BBP için 'nadastan hasada geçiş yılı' olacak".

En Çok Aranan Haberler