İlk yardım kurallarının iyi bilinmesi suda boğulma tehlikesi geçiren pek çok kişinin tekrar yaşama dönmelerini sağlayabilecektir.
Havaların ısınmasıyla beraber, insanlar serinlemek için deniz, havuz, nehir, göl sularına girmeye başladılar ve gazetelerde de hemen her gün suda boğulanların acıklı haberleri yer almaya başladı.
İlk yardım kurallarının iyi bilinmesi suda boğulma tehlikesi geçiren pek çok kişinin tekrar yaşama dönmelerini sağlayabilecektir. Bu nedenle, ilk yardım okullarda teorik olarak ve maketler üzerinde uygulamalar yaptırılarak öğretilmelidir.
SUDA BOĞULMANIN TÜRLERİ Suda boğulmanın başlıca iki türü vardır
1) Kuru boğulma: Suda boğulmaların % 20 kadarında akciğerlerde çok az sıvı bulunur. Bu kişilerde ani gırtlak spazmı nedeniyle gırtlak tamamen kapanır ve akciğerlere sıvı girmesi mümkün olmaz. Bu kişiler oksijensizlik nedeniyle kaybedilir.
2) Su yutarak boğulma: Suda boğulmaların % 80'inde akciğerlerde az miktarda veya onları tamamen dolduracak kadar çok su bulunabilir. Bu kişilerde yutulan suyun miktarı kadar cinsinin de büyük önemi vardır.
Tatlı suda boğumla tehlikesi geçirenlerde, akciğer hava keseciklerinin yüzey gerilimi azalır ve bunlar tamamen kapanırlar. Akciğerlere gelen kan temizlenmeden tekrar dolaşıma katılmış olur ki, bu da kanın oksijen basıncını düşürür. Akciğer hava keseciklerindeki tatlı su, yoğunluğu düşük olduğu için damarlar tarafından emilir ve böylece de damarlarda dolaşan kanın hacmi artar. Bu ise kalbin yetersizliğe düşmesine yol açar. Ayrıca, kana karışan tatlı su, alyuvarların şişip yırtılmalarına neden olur, dokulara oksijen taşınması daha da bozulur.
Tuzlu suda boğulma tehlikesi yaşayanlarda ise, sıvının sodyum klorür miktarı fazla olduğu için kan sıvısı damarlardan akciğer hava keseciklerine sızmaya başlar. Bu geçiş, kazazede kendine geldikten sonra da devam edebileceğinden tuzlu suda boğulma tehlikesi atlatanların en az 48 saat gözlem altında bulundurulmaları gerekir.
Akciğerlere giren suyun içinde bulunan tanecik ve mikropların da büyük önemi vardır. Sudaki çeşitli tanecikler, yosun parçacıkları küçük bronşları tıkayarak akciğer havalanmasının daha çok bozulmasına katkıda bulunabilirler. Mikroplar ise, kişi boğulmaktan kurtarılmış olsa bile ciddi akciğer enfeksiyonlarına neden olurlar.
Suyun ısısı
Akciğerlere giren sıvının ısısının da önemi büyüktür. Soğuk suda
boğulma söz konusu ise, damarlar aniden yaygın olarak daralırlar. Damar direnci ve kan basıncı artar. Kalp bu basınç artışını karşılayacak güçte değilse, kişi, ani kalp yetersizliğinden kaybedilebilir.
SUDA BOĞULMAKTA OLANLARA İLK YARDIM
Suda boğulmakta olan kişiye yapılması gereken ilk şey, can yeleği, can simidi... gibi batmaz bir cisim veya yüzme aracı atılmasıdır. Bunlar yoksa,uzun bir sopa, kayık küreği, ip... gibi araçlarla da yardım edilebilir.
Yüzerek can kurtarma yöntemlerini bilmeyen kişilerin suya atlayarak kazazedeyi kurtarmaya çalışmaları çok yanlıştır ve çoğu kez kurtarıcının da boğulması kaçınılmazdır.
Su yutmuş olan kişi sudan çıkarılır çıkarılmaz şunlar yapılmalıdır:
· Ağzındaki takma dişler ve yabancı cisimler derhal çıkarılır
· Başı iyice arkaya yatırılır, alt çenesi iki elle kavranıp aşağı ve geriye doğru
çekilir. Ensenin altına katlanmış giysiler konabilir. Diğer el, kazazedenin alnına, işaret ve baş parmaklar burnu kapatacak biçimde yerleştirilir
· Kurtarıcı derin bir nefes aldıktan sonra, dudaklarını kazazedenin dudaklarına bitiştirerek güçlü bir nefes verir (hayat öpücüğü). Soluk verdikten sonra kazazedenin soluk vermesini sağlamak için ağzı açık tutulur.
· Bu işlem iki kere tekrarlandıktan sonra, göğüs kafesine bastırılarak kalp masajına başlanır.
· Kurtarıcı kazazedenin yanı başında diz çökerek, bir el göğüs kemiğinin alt bölümüne, öteki el ise bu elin sırtına yerleştirilir.
· Göğüs kemiği üzerine omuzun ve vücudun ağırlığı gelecek ve 30-40 kg' lık bir güç oluşturacak şekilde bastırılıp, sonra hızla bırakılır.
Suda boğulma olaylarında çok önemli noktalar:
· Akciğerlere dolan suyun boşaltılmasına çalışılarak zaman kaybedilmemeli ve derhal yapay solunum başlanılmalıdır. Hastayı baş aşağı getirerek çıkarılan suyun çoğu akciğerlerden değil mideden gelir.
· Yapay solunum ve kalp masajı mümkünse iki ayrı kişi tarafından yapılmalı ve en az bir saat sürmelidir.
· Dolaşım düzelmeden kazazedeyi hastaneye taşımak yanlıştır. Taşıma sırasında yapay solunum ve kalp masajı yapma imkanı varsa, hasta hemen hastaneye kaldırılması uygun olur.
· Suya yüksekten düşenlerde karaciğer ve dalak yırtılmalarına bağlı gizli karın içi kanamalar olabileceği bilinmelidir.
· Bilinci kapalı kişilerde yapay solunum sırasında mide içeriğinin akciğerlere kaçmamasına çok dikkat edilmelidir.
· Kazazedeler çok iyi görünseler bile 48 saat gözlem altında bulundurulmalıdırlar. Bazılarında geç akciğer ödeme tablosu ortaya çıkabilmektedir. Öksürük, nefes darlığı olmayan, akciğer röntgeni ve kandaki oksijen basıncı normal olan kişiler evlerine gönderilebilir. Bunlarda, akciğer enfeksiyonu olasılığı nedeniyle ileriki günlerde akciğer röntgeni tekrar edilmelidir.
· Vücut ısısı düşük olan kişiler derhal 40 derecelik sıcak su banyolarında veya battaniyelere sararak ısıtılmaya başlanmalıdır. Bunların vücut ısıları uzun makat termometreleri ile izlenmelidir.
· Kısa süre içinde ortaya çıkan nörolojik belirtiler ve bozukluklar çok ciddi olup komaya kadar ilerleyebilir.
· Asidozu önlemek için derhal sodyum bikarbonat verilmelidir, çünkü kanın asitlik derecesi hızla artabilmektedir.
· Mümkün olur olmaz oksijen tedavisine başlanmalıdır.
Hastanede yapılması gerekenler
· Şuuru kapalı hastalara derhal solunum yollarına tüp konmalı
· EKG
· Mide tüpü konarak mide boşaltılmalı
· Vücut ısısı makattan ölçülerek izlenmeli
· Kandaki oksijen ve karbondioksit basınçları ölçülmeli
· Akciğer röntgeni çekilmeli
· Kan kültürü yapılmalı
· Mekanik solunuma geçilmeli.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi