Bursa'nın Orhaneli ilçesine bağlı Başköy'de mermer ocaklarının içme suyu havzasını kirletmesi nedeniyle yaklaşık 7 aydır sularının çamur gibi aktığını söyleyen vatandaşlar isyan etti. Gözyaşlarını tutamayan kadınlar, temiz su almak için su tankerinin önünde uzun kuyruklar oluşturdu.
Orhaneli ilçesine bağlı Başköy'de içme suyu havzasına yakın yerde açılan taş ve mermer ocaklarının kaynağı kirlettiği öne sürüldü. İddiaya göre dağdaki mermer kütlesi kesilirken kullanılan elmasın ısınmaması için kullanılan su, içme suyu havzasına karıştı. Elmastan çıkan mermer tozlarıyla birlikte su havzasında biriken kirli su, 120 haneli Başköy'ü susuz bıraktı. Evlerindeki musluklardan çamurlu su akan köylüler, mermer ocaklarının kapatılması için mahkemeye başvururken, susuz kalan köy kadınları ise Orhaneli'nden gelecek olan su tankerinin yolunu gözlüyor.
İçme suyu getiren tankerin önünde ellerindeki kovalarla uzun kuyruklar oluşturan köylüler, 10 litre su almak için saatlerce bekliyor. Daha önce de Bursa'da eylem yaptıklarını dile getiren köy halkı, 7 aydır suların kirli aktığını ve içme suyunu kullanamadıklarını söyledi. Köye gelen sağlık ekiplerinin numune olarak aldıkları suyu laboratuvara götürürken yolda döktüklerini iddia eden köylüler, çamurlu sudan 1 ay önce alınan numunenin raporlarının temiz çıktığını söyledi.
Çamurlu suyun analizler sonucunda temiz çıkmasına şaşırdıklarını ifade eden Acar, mermer ocağı yetkililerinin su havzasını kirletmediklerini iddia ederek yetkililere yanlış bilgi verdiğini savundu. Köydeki bütün kadınların her gün gözyaşı dökerek içme suyu kuyruğunda beklediklerini anlatan Acar, "Bu annelerimizi, ninelerimizi kimsenin ağlatmaya hakkı yoktur. Su kaynaklarını koruma kanunu varsa biz bu kanunların uygulanmasını istiyoruz. Aylardır sularımız böyle, kadınlarımız hep çile çekiyor. Suyumuzun kaynağı çamur deryasına döndü. Musluklardan akan suları çocuklarımız meyve suyu olarak içiyor. Bu mermer ocaklarının bir önce kapatılması lazım" diye konuştu.
ÇAMURLU SUYLA ABDEST ALIYORLAR
Camide namaz kılmak isteyen köyün erkekleri ise temiz su olmadığı için çamurlu suyla abdest almak zorunda kalıyor. Çamur banyosu yapan köylüler, yakında köyde salgın hastalıkların başlayacağından endişe ettiklerini söyledi. Evdeki bulaşıkları çamurlu suyla yıkadıklarını anlatan Nazmiye Oruç, "Bu köylüler temiz su almak için böyle sıraya giriyor. Ben aldığım temiz suyu içeyim mi, bulaşığı mı yıkayayım, çamaşıra mı kullanayım, hayvana mı içireyim? Abdest alamıyoruz, namaz kılamıyoruz, bunun günahını kim çekecek? Yazık değil mi bize? Temiz su gelirse yemeğimizi, çayımızı yapıyoruz, gelmezse aç kalıyoruz" dedi.
120 haneli Başköy'ün tek geçim kaynağı ise sera çiçekçiliği. Günde 100 gram temiz su verilmesi gereken çiçekler neredeyse kurumak üzere. Hollanda'ya ihraç edilen ve yıllık binlerce lira kazanç sağlayan çiçeklerin kurumaması için seralara su kovalarıyla su taşınıyor. Suların kirli akması halinde geçim kaynaklarının kuruyacağını söyleyen İzzettin Oruç, yakında köyden kente göçlerin başlayacağını belirtti.
"TEMİZ SU HAKKIMIZ, SÖKE SÖKE ALIRIZ"
Köyden traktörlerle gelerek su kaynağının başında toplanan köy halkı, sloganlar atıp mermer ocaklarını protesto etti. Kucaklarındaki çocuklar ve ellerindeki kovalara su dolduran köylüler, "Temiz su hakkımız, söke söke alırız", "Başköy burada Başbakan nerede?", "Ankara uyuma, Başköy'e sahip çık" sloganları attı.
7 aydır sırtlarında su taşıdıklarını söyleyen 80 yaşındaki Hatice Demir ise yetkililerden insaflı olmalarını istedi. Demir, "Devlet büyüklerimiz biraz da bizi düşünsün. Bizim her şeyimiz buradan akan su. Gece uyku uyuyamıyoruz" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz