YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Süleyman Demirel’den-Recep Tayyip Erdoğan!a

Eski cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel'in birkaç gün önce hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındığı ve hayati tehlikesinin bulunmadığı medyaya yansıdı.

Eski cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel'in birkaç gün önce hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındığı ve hayati tehlikesinin bulunmadığı medyaya yansıdı.

Demirel'in durumunun medyaya yansımasıyla birlikte başta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere çok sayıda ziyaretçi hastaneye giderek geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Fakat Başbakan Erdoğan o ziyaretçiler arasında yoktu.

Oysa Erdoğan 2004 yılında Demirel'in hasta yatağının başucunda poz veriyordu.

Bugün ziyaretine bile gitmiyor.

Aynı Recep Tayyip Erdoğan şimdi eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i 2004'te ziyaret ederken Başbakan, Demirel'den bir dizi tavsiyeler de alıyordu.

Tavsiye iddialarının kaynağı ise Başbakan Erdoğan'ın yıllardır başdanışmanlığını yapan ve şimdi de AK Parti Ankara Milletvekili adayı olan Yalçın Akdoğan'ın "Tarihe Düşülen Notlar" adlı kitabıdır.

1960 İhtilalı olduğu zaman ben 7 yaşında İlkokula giden bir çocuktum.

O zaman ne oldu anlamamış ve kavrayamamıştım.

Lise çağına geldiğim zamandan itibaren DP ve onun devamı olan AP ile ömrüm boyunca mücadele ettim.

Oysa benim ailemde DP ve onun devamı olan AP destekçisi idiler.

DP, ikinci dünya savaşı yıllarında çekilen sıkıntıları, kıtlık ve yoklukları, ustaca kullanarak, Köy enstitülerine karşı iftira kampanyaları düzenlediler.

Sonradan okuduğum kitaplarda çok partili düzen geçildiği zaman, DP daha çok eşitlik ve özgürlük sloganını bayraklaştırarak 1050’de iktidara geldiği öğrendim.

İlk yaptığı işlerde biri, Atatürk döneminde bir yasa ile konulan Arapça ezan yasağını kaldırmak, diğeri sol üzerindeki baskıyı ağırlaştırmak olmuş.

İktidarının ikinci yılında, İsmet İnönü, Balıkesir’de düzenlenen CHP mitingine iktidarın kışkırtmaları yüzünden çıkan olaylar nedeniyle katılamamış.

Kırşehir ili, Osman Bölükbaşı’nın partisine oy verdiği için ilçe düzeyine indirilerek cezalandırılmış.

Bu gün olduğu gibi yine, dini politikaya alet etme örnekleri sergilenmiş.

DP milletvekillerine “Siz isterseniz, hilafeti bile geri getirebilirsiniz” denilmiş.

Tüm bunlardan daha da önemli olarak, Meclis’te DP milletvekillerinden oluşan bir komisyon, yargı yetkileriyle donatılmış olarak CHP milletvekillerini sorgulama cesaretini sergilemiş.

Daha çok özgürlük türküleriyle iktidara gelenler, seçimle iktidardan gitme olasılığı belirdiğinde iktidardan gitmeme kararlılığı ile özgürlükleri kısıtlayarak baskıyı arttırmaya başlamış.

1959’a gelindiğinde, İnönü, düşman işgalinden kurtardığı Uşak’ta DP’li partizanlarca taşlanarak, alnından yaralanmış.

27 Mayıs devrimi, ülkemiz, bugünlerde rüyamızda dahi göremeyeceğimiz, demokratik bir anayasa kazandırdı.

DP’nin devamı olan DP’si Demirel’in liderliğinde, dini siyasete alet etmeyi aralıksız sürdürdü.

Muhalefetin çığ gibi büyümesinden yakınan Demirel, 1970’lı yılların sonlarına doğru, “Bu anayasa ile ülke yönetilemez” diyerek demokrasiye inançsızlığını gösterdi.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da gerçekleştirilen "Kanlı Pazar" kepazeliğinin 44.yılı. Demirel Hükümeti'nin destekçisi gericilerin, devrimcilere polis destekli saldırısında yaşananlar henüz unutulmadı.

Bunun hesabını hala veremedi. İsteseydi Denizlerin idamını TBMM'de engelleyebilirdi.

Kindar olduğu için engellemedi. Çünkü o devrimciler, kendisini iktidardan etmişlerdi.

Aynı şekilde 1 Mayıs 1977 günü İşçi Bayramını kutlamak üzere çeşitli illerden İstanbula gelen yaklaşık 500 bin kişi DİSKin organizasyonu önderliğinde Taksim Meydanını doldurduk.

Katılımın yüksek olması sebebiyle kortejlerin alana girmesi uzun sürmüş, miting de uzamıştır.

Saat 19.00 sularında dönemin DİSK başkanı rahmetli ‘’Kemal Türkler’’ konuşmasının sonuna geldiğinde etraftan silah sesleri duyulmaya başlandı.

Sular İdaresi binasının üstünden ve meydandaki otelin çeşitli katlarından açılan bu ateş sonucu insanlar panik halde kaçmaya başladık.

Bunun üzerine İşçi Bayramında, 34 kişinin hayatını kaybettiği 136 kişinin yaralandığı olaydır. Ve bu süre zarfında hala aydınlamayan bir olay kaldı.

Demirel, siyasi yaşamında yanlışlar yaptı, ancak, Sezar’ın hakkı Sezar’a, hiçbir zaman, Türkiye’nin laik düzeninin ve sınırlarının değiştirilmesini öngören bir yabancı projede görev üstlenmedi.

“Yurtta barış dünyada barış” ilkesine bağlı kaldı.

Recep Tayyip Erdoğan, toplumumuza Demirel dönemini arattı.

Ama yinede, Türkiye'nin bu günkü durumuna gelmesinin yegâne sorumlusu, Sayın Demirel'dir.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler