Türkiye Suriye topraklarında kalan Süleyman Şah Türbesi’ne operasyon düzenledi. Türbe, Suriye'nin Eşme bölgesine nakledildi. Türbenin yeni yeri konusunda da Suriye'ye nota verildi.
Süleyman Şah Saygı Karakolu tarihi
Uluslararası anlaşmalarla Türkiye’nin kendi toprakları dışındaki toprağı tek toprak parçası olduğu için önem taşıyan, Suriye’nin Halep kentine bağlı Karakozak Köyü’ndeki Süleyman Şah Türbesi’ne yönelik tehditlerin artması üzerine ’Şah Fırat’ operasyonu planlandı. Ertuğrul Gazi’nin babası Süleyman Şah ve 2 askerinin mezarlarının yer aldığı Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu 8 bin 797 metrekare alan içerisindeki Saygı Karakolu’nda görevli askerler, son günlerde bölgede IŞİD ve YPG güçleri arasındaki çatışmaların yoğunlaşması ile iki ateş arasında kaldı. Sık sık seken havan ve roketler nedeniyle askerlerin can güvenliklerinin tehlikeye girmesi üzerine durum ‘Acil’ koduyla Genelkurmay’a bildirdi. Askerlerin şubat ayı başında bildirdiği bu durumun ardından harekete geçildi, Süleyman Şah Türbesi’nin nakli ve Saygı Karakolu’ndaki askerlerin güvenli olarak Türkiye’ye getirilmesi için çalışma başlatıldı.
14 ŞUBAT’TA OPERASYON KARARI
Yapılan bir dizi istihbarat ve hazırlık çalışmasının ardından yapılan değerlendirmede, operasyon kararı alındı. Türkiye’den Suriye’ye geçecek olan birliklerin Süleyman Şah’ta görevli askerleri Türkiye’ye getirilmesi kararlaştırıldı.
Operasyona katılacak birliklerin sınırın farklı noktalarından Suriye’ye geçmesi kararlaştırıldı ve Suruç ile Birecik arasında belirlenen bu bölge; 13-14 şubat tarihlerinde ‘askeri yasak bölge’ ilan edildi. Operasyon için hazır bekleyen birlikler, son anda bölgedeki çatışmaların yoğunlaşması üzerine bekletildi ve uygun tarih belirlenmesi kararlaştırıldı.
PYD İLE TEMASA GEÇİLDİ
Bu gelişme sonrası operasyonun sağlıklı ilerlemesi ve Süleyman Şah Saygı Karakolu’ndaki askerlerin güvenli şekilde Türkiye’ye ulaştırılması için bu kez Suriye içerisinde etkin olan ve güzergahın büyük bölümünü kontrolü altında tutan PYD ile temasa geçildi. Operasyonun altyapısını tamamlanmasının ardından, yine sınırın geçileceği bölgelerde bu kez 19 ile 23 Şubat tarihleri arasındaki 5 günlük askeri yasak bölge uygulamasına karar verildi.
Kısa süre önce IŞİD’in püskürtüldüğü Kobani Kantonu Başkanı Enver Müslim, Türkiye’ye çağırıldı. 18 Şubat çarşamba günü Türkiye’ye giriş yapan Enver Müslim, perşembe günü Ankara’ya geçti ve burada yapılan görüşmelerde birliklerin geçişi sırasında sıkıntı yaşanmaması ve operasyon sırasında çatışmaları durdurma konularında mutabakata vardı.
HAVA KARARDI OPERASYON BAŞLADI
Mürşitpınar Sınır Kapısı’nda dün öğleden sonra askeri hareketlilik başladı. Zırhlı araçlar, Mürşitpınar’dan geçip Suriye’ye gitti. Akşam saatlerinde zırhlı araçların kapıdan girip çıkması hızlandı. Öğle saatlerinden itibaren Mürşitpınar’a giden güzergahta barikat oluşturan jandarma, sivillerin sınır hattına gitmesine izin vermedi. Bölgede bulunan siviller de sınır hattından uzaklaştırıldı.
Tüm hazırlıkların tamamlanmasının ardından dün akşam havanın kararması ile operasyonda düğmeye basıldı. Sınır hattında konuşlandırılan birlikler eller tetikte bölgede kuş uçurtmadı. Bölgede güvenliğin sağlanmasının ardından Suriye sınırına birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Hudut Tabur Komutanlığı’nda bekleyen birlikler, hakim tepelerden indirilen tank ve zırhlı araçlar sınıra yönlendirildi.
Saat 21.00 sıralarında tanklar eşliğinde askeri birlikler hem Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan hem de önceden belirlenen 2 ayrı noktadan Suriye topraklarına girdi. Giriş yapılan noktalardan biri de Şanlıurfa’nın Birecik İlçesi’ne bağlı Eşmeler Köyü oldu.
Tanklarla sınırı geçen birlikler burada PYD denetimindeki bölgelerden geçiş yaptı. Operasyonu riske etmemek için titizlikle hareket edilirken, Süleyman Şah Türbesi’ne ilerleyen birliklerin geçiş güzergahında PYD’nin silahlı güçlerinin de olası saldırılara karşı önlem alıp güvenliği sağladığı belirtildi.
Savaş uçakları ve askeri helikopterler sürekli uçuş yaptı ve güvenliği sağladı. Aynı zamanda havadan İnsansız Hava Araçları’ndan da alınan görüntüler ile gelişmeler anlık olarak takip edildi.
Operasyon sırasında sınırın iki tarafı olan Mürşitpınar ve Kobani’de tüm sinyaller kesildi ve telefonlar sustu. Türkiye tarafında olduğu gibi, Kobani’de de PYD güçleri sınıra sivillerin yaklaşmasına izin vermedi.
MEHTER MARŞLARI İLE SINIRA HAREKET
’Şah Fırat’ operasyona katılan birliklerin geçtiği noktalardan olan Eşmeler Köyü’nden geçiş yapan zırhlı birliklerin, operasyon öncesi sınırdaki karakolda uzun süre mehter marşı çaldığı ve ardından hareket ettiği gözlendi.
TÜRK BAYRAĞI DİKİLDİ
Türkiye ’nin, kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçası olma özelliği taşıyan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’ndaki askerleri ve tarihi öneme sahip emanetleri tahliye operasyonunun yankıları sürüyor.
Konunun en çok dikkat çeken yanı ise Süleyman Şah Türbesi’nin gerek eski yerinin gerekse bu sabah saatlerinde taşınacağı açıklanan yeni yerinin, yakın zamana kadar Kürt güçleri ile IŞİD arasında bir ölüm kalım savaşının yaşandığı Kobani’ye çok yakın olması... Bu yakınlık, “Operasyon sürecinde YPG ile nasıl bir temas oldu” sorusunu gündeme getirdi. Başbakan Davutoğlu sabah bu konuda, “Tüm mercilerin bilgilendirildiğini” söylemekle yetinirken, Kürt cephesinden gelen haber ve görüntüler, "operasyon süresince YPG güçleriyle çok sık temas edilmiş olabilir mi" ve "türbenin yeni yeri YPG'nin kontrolünde mi" sorularını gündeme getiriyor.
Tanklar ve kara unsurlarının katıldığı operasyonla Süleyman Şah Saygı Karakolu'ndaki askerler Türkiye'ye getirilirken, Türk askeri konvoyu, tamamen YPG’nin kontrolünde olan Kobani’den de geçti. Bu konuda Genelkurmay’ın ve Başbakan Davutoğlu’nun yaptığı resmi açıklamalarda net bir bilgilendirme yapılmazken, hem yabancı ajanslar hem de Kürt haber kaynakları zırhlı birlikleri Kobani’den geçerken gösteren fotoğraflar yayınladılar. Fransız AFP ajansı, Türk tankları ve zırhlı birliklerinin Kobani kent merkezinden geçerken görüntülendiği fotoğrafları servis etti.
Ancak en ilginç görüntüler YPG kaynaklarına yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı (ANF) tarafından yayınlandı. Ajansın, “YPG’nin hakimiyetindeki Aşme’de türbe çalışması sürüyor” başlığıyla geçtiği haberde, Süleyman Şah Türbesi’nin yeni yeri olacağı için bayrak dikilerek çevre düzenleme çalışması başlatılan alanın YPG’nin kontrol ve nöbet noktalarına sadece birkaç yüz metre uzaklıkta olduğu görülüyor.
Türk yetkililerin de türbe ve karakolun Eşme’ye taşınacağını belirtmesinin ardından yayınlanan fotoğraflarda, yüksek bir direğe dikilmiş Türk bayrağı ile çevre düzenlemesi için çalışan iş makineleri görülüyor. Fotoğraflarını çekildiği ve Türk bayrağı dikili alana sadece 100 metre kadar uzaklıktaki bölgede ise Abdullah Öcalan posterleri ve nöbet tutan silahlı YPG milisleri dikkat çekiyor.
YPG güçleri Kobani’nin batısında bulunan Eşme köyünü, yaklaşık 10 gün önce IŞİD militanlarından temizleyerek kontrol altına almıştı.
YPG basın sözcüsü Polat Can dün kişisel twitter hesabından, Türk tarafının Süleyman Şah operasyonu için kendilerinden yardım istediğini aktarmış, kısa bir süre sonra da Can’ın twitter hesabı IŞİD bağlantılı olduğunu ileri süren hacker gruplarınca ele geçirilmişti.
HDP Şırnak milletvekili Habip Kaplan da operasyonun “YPG ile birlikte yapıldığını” iddia etmişti.
İMHA EDİLDİ
Özel Kuvvetler bölgeyi terketmeden önce karakol ve türbeyi patlayıcı ile havaya uçururken, türbedeki 3 sandukayı da beraberinde Türkiye’ye getirdi.
Türbe ve karakolun IŞİD’in eline geçmemesi için imha edildiği bildirildi.
GECE YARISI SÜLEYMAN ŞAH’A ULAŞILDI
Suriye sınırını 3 ayrı noktadan geçtikten sonra ilerleyen birlikler, gece yarısı Süleyman Şah Türbesi yakınlarında buluştu, ardından Saygı Karakolu’na ulaştı. Tanklar ve zırhlı araçlar çevre güvenliği alırken, karakola giren birlikler buradaki askerler ile buluştu. İnsansız Hava Araçları (İHA) ile tüm gelişmelerin anlık olarak Genelkurmay karargahına iletildiği operasyonda ilk aşamanın tamamlanmasının ardından ikinci aşama için harekete geçildi.
Askeri birlikler Süleyman Şah Türbesi’ne girerek, manevi emanetlerin taşınması işlemine başladı. Süleyman Şah ve 2 askerinin naaşlarının bulunduğu sandukalar, çelik muhafazalara konularak araçlara taşındı.
KRİPTOLU MESAJDAN SONRA DÜĞMEYE BASILDI
Karakolda görev yapan askerlerin birkaç gün önce Genelkurmay Karargahı’na geçtikleri şifreli istihbarat raporlarında, bölgede özel koşulların oluşmaya başladığı, karakola her an bir saldırı ihtimalinin arttığı, karakolun bulunduğu bölgede PYD ve IŞİD’in yakında büyük bir çatışmaya gireceği bilgisi iletildi.
Bu raporlar doğrultusunda askerlerin bölgede her türlü provakasyonun hedefi olabilecekleri değerlendirildi ve harekat için karar verildi.
SURİYE'YE SÜLEYMAN ŞAH NOTASI
Bu arada Eşme civarındaki Suriye topraklarına nakledilen Süleyman Şah Türbesi ile ilgili bölgede yer tespiti yapıldı. Ardından türbenin yeni yeri konusunda Suriye'nin diplomatik unsurlarına nota verildi.
ASTSUBAY ŞEHİT OLDU
Bu sırada üzücü bir olay yaşandı ve operasyona katılan birlikte görevli Muhabere Astsubay Başçavuş Halit Avcı, içinde bulunduğu tanktaki ani manevra sırasında başını şiddetli şekilde çarpınca ağır yaralandı. Astsubay Başçavuş Avcı, operasyon ekibinde yer alan sağlık ekiplerinin müdahalesine karşın kurtarılamayarak şehit oldu.
EŞİ HAMİLE
Kaza neticesinde hayatını kaybeden Şehit Başçavuş Avcı’nın geride kalan eşinin hamile olduğu da öğrenildi. Şehit astsubay Halit Avcı'nın memleketinin ise Trabzon Maçka olduğu öğrenildi.
'TANK KAPAĞI BAŞINA ÇARPTI' DENDİ
Başçavuş Halit Avcı’nın, Trabzon’un Maçka İlçesi’ne bağlı Gürgenağaç Mahallesi’ndeki baba evine ateş düştü.
Fatma ve Mustafa Avcı çiftinin 1’i kız 4 çocuğundan üçüncüsü olan Astsubay Halit Avcı’nın şehit düştüğü haberi ailesini yasa boğdu. 17 yıllık asker olan ve Genelkurmay Foto Film Merkezi’nde görev yapan Astsubay Halit Avcı’nın eşi Şöhret de hamile ve 15 gün sonra bir erkek bebek dünyaya getirecek.
BAYRAK İNMEDEN YENİ BAYRAK DİKİLDİ
Başbakan operasyondaki kritik bir detayı da açıkladı. Davutoğlu, "Suriye içerisinde bir toprak bizim kontrolümüz altındadır. Karakozaktaki bayrak inmeden, başka bir yerde Türk bayrağı dalgalanmaya başlamıştır. Suriye içerisindeki Türkiye toprağı silahlı kuvvetler kontrolü altındadır" diye konuştu. Başbakan operasyonla ilgili şu bilgiyi verdi: 21.02'de başka bir birliğimiz ve tank birliğimiz Eşme civarından yine Suriye topraklarına girerek, yakında bir mekanda Suriye toprakları içinde Süleyman Şah'ın yeni kutsal mekanının tanzimi ve naklin gerçekleştirilmesi için bir toprak parçasını kontrol altına almış ve bayrağımızı saat 21.02 itibarıyla Suriye içindeki bu toprak parçası üzerinde dalgalandırmıştır.
Süleyman Şah Türbesi'nin önemi
Süleyman Şah Saygı Karakolu, Türkiye'nin sınırları dışındaki tek vatan toprağıydı.
Türkiye'ye 30 kilometre mesafedeki türbede, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin dedesi olan Süleyman Şah yatıyordu.
SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ'Nİ 1921 YILINDAN BU YANA TÜRK ASKERİ KORUYORDU
Tarihi türbe, 1921 yılında Fransızlarla yapılan Ankara Anlaşması uyarınca Türk askerleri tarafından korunuyordu.
1973 yılında Suriye'nin barajı inşaatında yükselen sular nedeniyle Ankara ve Şam'ın ortak çalışmasıyla türbenin yeri değiştirilmişti. Halep'in Karakozak köyü yakınına taşınmıştı.
Suriye'de iç savaş başlamadan, IŞİD tehdidi risk haline gelmeden önce türbede Şanlıurfa'da konuşlu 20. Zırhlı Tugay'a bağlı askerler nöbet tutuyordu.
Tehdit artınca karakol önce komandolarla ve ağır silahlarla takviye edildi, ardından bordo bereliler görev yapmaya başlamıştı.
IŞİD tehdidi nedeniyle de yaklaşık 8 aydır değişim yapamadılar. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bu açıklamayı ekim ayında ''IŞİD militanları oraya çok yaklaştı. Ancak askerlerimiz silahları ile birlikte görevlerine devam etmekte'' açıklaması yapmıştı.
DİKKAT ÇEKEN BENZERLİK
Şah Fırat Operasyonu’nda çekilen ve Türk askerinin bayrak dikmesini gösteren kare İkinci Dünya Savaşı’nın sembol fotoğrafını akıllara getirdi.
Operasyonla ilgili paylaşılan görüntüler arasında yer alan bazı kareler 2. Dünya Savaşı’nın akıllara kazınan fotoğrafını akıllara getirdi. Özellikle sosyal medyada bu benzerliğe vurgu yapılırken konu hakkında çok sayıda yorum paylaşıldı.
Iwo jima Muharebesi’nde Joe Rosenthal tarafından çekilen ünlü kare Japon İmparatorluğu ile ABD arasında aynı isimli Japon adasında yaşanan savaşa ait.
Pasifik Okyanusu’ndaki bu küçük adada bulunan Suribachi tepesine dikilen bayrağını gösteren bu kare ABD’liler tarafından en çok bilinen ve en akılda kalıcı savaş fotoğrafı olarak tarihe geçti.
Bu kare öylesine popüler oldu ki binlerce kez yeniden basıldı. Ayrıca o yıl Pulitzer fotoğraf ödülü kazanan tek kare oldu.