Türkiye'nin İstanbul Antalya'dan sonra 3 milyon yabancı turistle en çok ziyaret ettiği üçüncü il olan Edirne'de Sultan 2. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Sultan 2. Bayezid tarafından 1484-1488 yılları arasından Mimar Hayreddin'e Tunca Nehri kıyısına inşa ettirdiği, cami, medrese, imareti ve darüşşifadan oluşan müze, UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'ne girip 2004 yılında Avrupa Konseyi Avrupa Müze Ödülü'nü kazandı.
Sultan 2. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi'ne rekor ziyaretçi
Trakya Üniversitesi bünyesinde bulunan külliye içinde sağlık müzesi Osmanlı'nın tıp biliminde ne denli ilerde olduğunu, sergilenen kitaplar ve araç gereçlerle günümüzde gözler önüne seriyor. Maketlerle 3 boyutlu olarak canlandırılan tedavi yöntemleri adeta o dönemi ziyaretçilerine yaşatıyor.
'UNESCO İLE BİRLİKTE ZİYARETÇİ SAYISI YÜZDE 53 ARTTI'
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, müzenin 2016 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'ne alınmasıyla Balkanlar başta olmak üzere 30 ülkeden ziyaretçi sayısını artırdığını söyledi. Tabakoğlu, "Üniversitemizin işlettiği 2'inci Bayezid Sağlık Müzemizin ziyaretçi sayısı her yıl artıyor.
Bu yıl ziyaretçi sayısı geçen yıla göre 20 bin artarak, 270 bine ulaştı. Ziyaretçi sayımızda yüzde 53 artış yakaladık. Balkanlar başta olmak üzere Venezüella'dan, Brezilya'dan dünyanın 30 ülkesinden ziyaretçilerimiz oldu. Çünkü Avrupa müze ödüllüne sahibiz, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girmişiz. Bu sayede bir farkındalık oluşturarak ziyaretçilerimiz sadece burayı görmek için bile olsa Edirne'mize geliyorlar. Tüm misafirlerimizi rahatça gezdirebildiğimiz bir yer burası" diye konuştu.
Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu sözlerine şöyle devam etti: Fatih Sultan Mehmet'in döneminde burada neler yaşanmış, nasıl bir medeniyet kurmuşuz, insana, bilime verdiğimiz değeri gösteren, çok nadide bir örnek. Aslında medeniyetimizi anlatan en önemli yerlerden biri. Avrupa en iyi müze ödülünü aldı. Bu kolay değil.
Ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'ne girdi. Dışarıdan bakan bir ziyaretçi özellikle bunlara dikkat ediyor. 15'inci yüzyıl kaynaklarının kullanıldığı ve tamamen 15'inci yüzyılın yaşatıldığı bir müze burası. En büyük özelliği bu. Oranın kaynakları gösterilerek canlandırılma yapıldı ve siz 15'inci yüzyılda geziniyormuş gibi, burada geziniyorsunuz. Bizim en büyük üstünlüğümüz ve güzelliğimiz bu"