YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Sultanahmet Camii’nin Cuma Günü Ziyarete Kapatılması Gündemde

İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran, Sultanahmet Camii’nin temizlik yapılabilmesi için Cuma günleri cuma namazından...

Sultanahmet Camii’nin Cuma Günü Ziyarete Kapatılması Gündemde

İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran, Sultanahmet Camii’nin temizlik yapılabilmesi için Cuma günleri cuma namazından önce yerli ve yabancı ziyaretçilere kapatılması için görüşmeler yaptıklarını söyledi. Yaran, Rehberler Birliği ve TÜRSAB yetkilileriyle de görüşerek konuyu sonuçlandıracaklarını belirtti. Camilerde depreme karşı yenileme çalışmalarına ağırlık verdiklerini ifade eden Müftü Yaran, “Yıkıp yeniden yapmak en iyisi. 1970’lerden 2000’e kadar olan sürede yapılan camilerde genellikle problem var.” dedi. Camilerde sandalye kullanımının yaygınlaşmasının kendilerini üzdüğünü anlatan Yaran, “Namazın ayakta kılınması esastır. Oturmada şekil zorunluluğu yoktur. İstediği gibi oturabilir. Bağdaş kurabilir. Hatta ayaklarını Kıble’ye doğru uzatabilir. Yere oturamayan insanlar var. ‘Tabure vs. gibi bir şeye oturabilir miyiz?’ diyorlar, biz de ‘Yere oturamıyorsanız, oturabilirsiniz’ diyoruz. Bu konuda herkes kendi gücünü kendisi takdir eder. Tabureden sandalyeye doğru geçildi. Benim endişem onun ötesine geçmesidir.” şeklinde konuştu.

İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran, Süleymaniye’deki makamında Cihan Haber Ajansı’nın (Cihan) sorularını cevaplandırdı. Müftü Yaran, camilerdeki kadro açığından mimari eksikliklere kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İstanbul’da 2 bin 939 cami ve 210 tane de mescit bulunduğunu belirten Yaran, ayrıca 241 caminin yapımının devam ettiğini söyledi. Camilerdeki estetik kaygı konusuna dikkat çeken Yaran, “İstanbul açısından düşündüğümüz zaman bir ara estetik kaygıdan çok, ihtiyacı gidermenin ön planda olduğu görülüyor. Gecekondular vardır. Vatandaş evini nasıl yapıyorsa camisini ondan biraz daha özenli yapmıştır. Dolayısıyla estetik kaygı ikinci planda kalmıştır. Son zamanlarda camilerimizin de daha estetik yapılması bu konunun dikkate alınması talepleri var. İnşallah bundan sonra daha iyi daha estetik camilerimiz olacaktır.” diye konuştu.
Proje konusunda gelen talepleri Diyanet’e yönlendirdiklerini dile getiren Yaran, İstanbul’da bazı camileri görünce üzüldüğünü anlattı. Özellikle yapılaşmanın kötü olduğu ilçelerde cami mimarisi konusunda da sıkıntıların yaşandığını aktaran Yaran, “İsim vermek istemem ama bir semtimiz var ki orada yapılaşma çok kötü. Mesela bir yerde bir katı cami, arası dükkan, bodrum katında ‘Cuma kılıyoruz’ diyorlar. Yolun arasında kalmış ufak bir yer. Aşağısı bir başka şey. Bahçe diye bir şey yok. Bu, insanı üzüyor. Bir taraftan hizmet kalitesini düşürüyor. Belki tuhaf gelecek ama bu şartlar altında o camiyi yapanlardan yine de Allah razı olsun.” ifadelerini kullandı.

'1970 İLE 2000 ARASINDA YAPILAN CAMİLERİN BAZILARI YIKILIP YENİDEN YAPILACAK'

Camilerde yenileme projelerinin hayata geçirileceğini kaydeden Yaran, “İlçelerimiz özellikle bunu takip ediyorlar. Birçok ilçemizde estetik kaygının ötesinde depreme dayanıklılık açısından problemli camilerimiz var.Güçlendirme çalışmamız yok ama yenilenmeye ihtiyacı olan camilerimiz çok. Bunların bende bir rakamı yok. İlçe müftülerimiz bunu takip ediyor. Kamuoyu ile paylaşmıyoruz. Belediyeler ile ilçe müftülerimiz bunu takip ediyor. Estetik kaygı da var. Deprem durumu da var. Yıkıp yeniden yapmak en iyisi. Bilhassa 1960 ve1970’lerden sonra 2000’e kadar yapılan camilerde problem var. Onların güçlendirilmesi zor. Şehirlerimiz yeniden yapılandırılırken mutlaka bunların ele alınması gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Tarihi, büyük camilerin temizlik ve güvenlik işlerinin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığını ifade eden Yaran, “Vakıflar’ın mülkiyetinde olan tarihi camilerin yönetimi bizde. Tarihi camiler Vakıflar’ın malı. Orada büyük bir restorasyon ihtiyacı olursa Vakıflar takip ediyor. Böyle bir durum olursa, camiyi tamamen veya kısmen ibadete kapatıyoruz. Restorasyon bittikten sonra Vakıflar’dan biz teslim alıyoruz. Bu camilerde büyük ölçüde Büyükşehir Belediyesi tarafından güvenlik sağlanıyor. Temizlikleri yine tarihi ve büyük camilerde Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılıyor. Birçoğunda ilçe belediyeleri temizlik hizmetine yardım ediyor. Örneğin Sultanahmet Camii’ndeki güvenlik Büyükşehir Belediyesi tarafından sağlanıyor.” diye konuştu.

SULTANAHMET CAMİİ’NİN YARIM GÜN ZİYARETE KAPATILMASI GÜNDEMDE

Turist akınının yaşandığı Sultanahmet Camii’nin Cuma günleri yarım günlüğüne temizlik amaçlı kapatılmasının gündemde olduğunu belirten Yaran şöyle devam etti: “Sultanahmet Camii’nin Cuma günleri kapatılması gündemde. Bize talep geliyor; tabi bu taleplerin olgunlaşması lazım. Bunları ilgililerle görüşüyoruz. Bir taraftan böyle bir talep cami görevlilerimiz ve cami vakfı tarafından bize iletiliyor. Bir taraftan Rehberler Birliği ile görüşmelerimiz var. Onlar, ‘Aman hocam camilerimiz kapatılmasın’ diyorlar. Orta yol bulacağız. Cuma günleri cumadan önce buna ihtiyaç var. Ziyarete kapatılması ve o esnada temizlik yapılması iyi olacak. Rehberler Birliği ve TÜRSAB’a söyleyeceğiz, konuşacağız. O saatte grup getirmeyecekler.”

'İMAM VE MÜEZZİN AÇIĞIMIZ BİTMEZ'

Camilerde imam ve müezzin açığı konusunda da bilgi veren Yaran, “İmam, müezzin açığımız bitmez. Bir camiye en azından bir imam bir müezzin olması lazım. Camilerimizi A, B,C,D diye gruba ayırıyoruz. Büyük camilerde iki imam dört müezzin vardır. D grubu bir tane görevlisi olan camilerdir. Biz şimdilik orada bir görevlinin olmasını yeterli görüyoruz. Bazen camilerden birbirine kaydırmalar yapıyoruz.Cami görevli sayımız 4 bin 123 tane. Bunların 3 bin 660 tanesi kadrolu. Kadrolu ve sözleşmeli imam sayımız 2 bin 851, müezzin sayımız bin 172.” ifadelerini kullandı.

'CAMİLERDE BAYANLARA AİT YER İHTİYACI VAR'

Camilerin birçoğunda bayanlara ait yerlere ihtiyaç duyulduğunu belirten Yaran sözlerini şöyle sürdürdü: “Sosyal hayat değişiyor. Bu değişimin içinde bayanlar sosyal hayatta daha çok yer alıyorlar. Bugün bir toplu taşıma aracına binerseniz yarısı bayan. Sosyal hayatın içinde olan bu bayanların erkekler gibi namaz ihtiyaçları var. Yolda geçerken bir yerde namaz kılma ihtiyacı hissediyor nereye gidecek, camiye gidecek. Abdest alma ihtiyacı oluyor. Bunları giderecek mekânlara ihtiyaç var. Bütün bunların cami çevresinde olması isteniyor. Doğal olan da budur. Camilerde bayanlara ait yer ihtiyacı var. Gerek namaz için, gerek abdest ve abdest öncesi için. Bunlar biraz az. Osmanlı döneminde yapılmış bir camide, sokakta belki çok az bayan vardı. Ancak şimdi öyle değil. Bunlara bir çözüm bulmaya çalışıyoruz. Tarihi camilerde çok problem yok. Sultanahmet’te ve diğer selatin camilerde hanımlara ayrılmış bir yer var.”

Ramazan Bayramı’nda bayanların camiye katılımı ile ilgili bir araştırma yaptırdığını da söyleyen Yaran, bayramda 3 bin 550 bayanın camiye geldiğini dile getirdi. Bu sayının az olduğunu vurgulayan Yaran, amaçlarının gelmek isteyenlere yer vermek olduğunu belirtti.

'TUVALET TEMİZLİĞİNİ İMAMDAN MI İSTEYECEĞİZ?'

Camilerin tuvaletlerinin aynı zamanda şehrin tuvaletleri olduğunu dile getiren Yaran, “Bu tuvaletler her ne kadar caminin yanında ise de şehrin tuvaletleridir. O zaman buraların temizliğini biz imamdan mı isteyeceğiz? Bunun vicdanen rahatsızlığını hissediyorum. Belediyelerin tuvaletlere sahip çıkması gerekir. En problemli konulardan biri tuvaletler konusudur.” dedi.

Camilerde Kur’an derslerinin devam ettiğini anlatan Yaran, çocuklar ve gençler de dahil isteyenler için caminin altına ya da yanına okuma salonları ve kütüphaneler konulabileceğini belirtti. Akıllı tahta projesinin daha çok Kur’an kurslarında teşvik ettiklerini dile getiren Yaran, “Camilerimizin bahçesine ayet, hadis geçişleri gibi çalışmaları ilçe müftülerimiz yapıyor.” ifadesini kullandı.

CAMİLERDE NEREDEYSE KOLTUKLARA GEÇECEĞİZ

Camilerde sandalye ile namaz kılınmasının yaygınlaştığının hatırlatılması üzerine Yaran bu konudaki düşüncelerini şöyle açıkladı: “Sandalyeler bizi gerçekten üzüyor. Neredeyse, sandalyenin ötesinde koltuklara doğru geçeceğiz. Kitaplarımızda yazan şudur; namazın ayakta kılınması esastır. Ayakta başlanır, rükû, secde vardır. Mazereti sebebiyle usulüne uygun şekilde oturamayanlar için oturmada şekil zorunluluğu yoktur. Bağdaş kurabilir. Hatta ayaklarını Kıble’ye doğru uzatabilir. Bunların hiçbir sakıncası yoktur. Yere oturulması esastır. İnsanların dizleri eskisi kadar çalışmıyor. Yere oturamayan insanlar var. ‘Tabure v.s. gibi bir şeye oturabilir miyiz?’ diyorlar, biz de ‘Yere oturamıyorsanız, oturabilirsiniz’ diyoruz. Tabureden sandalyeye doğru geçti. Benim endişem onun ötesine geçmesidir. Kimisi de sanki doğal gibi görüyor. Vaaz ve hutbelerimizde bu ölçüleri hatırlatmaya çalışıyoruz. Hiç olmazsa taburenin ötesine geçmesin. Zaruret miktarının ötesine geçmesin. Geçmişte bazı camilere sandalye koymuşlar. Vatandaş ‘Oturamıyorum’ diyor. ‘Hayır oturuyorsun’ dememiz mümkün değil. Çünkü gücünün neye yettiğini o şahsın kendisi biliyor. Bu konuda dürüst olduğunu düşünüyoruz. Eğitimle bunun önüne geçebiliriz.”

'CAMİLERDE TAHMİN ETMEDİĞİNİZ HIRSIZLIK OLAYLARI OLABİLİYOR'

Camilerdeki hırsızlık olayları hakkında da bilgi veren Yaran, “Tahmin etmediğiniz hırsızlık olayları olabiliyor. Bunların arasında teberrükat eşyası dediğimiz eski eşyalar var. Levhalar var. Bunun için bütün bütün camilerin 24 saat açık kalması sakıncalı." dedi.

Ezan okunmasıyla ilgili merkezi sistemden yavaş yavaş vazgeçildiğini de hatırlatan Yaran, “Asılolan ezanların yerinden okunması. Tam yerinden okunmaya geçmiş sayılmaz. Bazı camilerimiz için, ‘Bizde müezzinin sesi iyi değil’ deniyor. Böylelerini istisna yapmak zorunda kalıyoruz. Her camide müezzin kendi ezanını okuyacak. Gerek ezan gerekse kıraat konusunda hizmet içi eğitim çalışmalarımız var. İl olarak 6 yerde tashihi huruf kursu açıyoruz.” şeklinde konuştu.

Sözlerinin sonunda Şer'iyye Sicilleri Arşivi hakkında bilgi veren Yaran, arşivdeki defterlerin tamamının dijital ortama aktarıldığını dile getirdi. Yaran dijital ortama aktarılan ve tasnif edilen 9 bin 872 Şer'iyye Sicil defterinin araştırmacıların hizmetin açıldığını kaydetti.

Camilere gittiğinde engelli yeri olup olmadığına baktığını belirten Yaran, “Abdest alabilecek mi? Camiye girebilecek mi? Bu manada şunu yapabiliriz, diye onları konuşuyorum.” dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler