Sultanhisar Ziraat Odası tarafından düzenlenen ‘GDO’da Biyogüvenlik Kuralları’ konferansına Biyogüvenlik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hakan Yardımcı katılarak konu hakkında geniş kapsamlı bilgileri Sultanhisarlılarla paylaştı.GDO konusundaki bilgi karışıklığını ve detaylı bilgilendirmeyi hedefledikleri için bu toplantıyı düzenlediklerini belirten Sultanhisar Ziraat Odası Başkanı Bilal Tarhan, Biyogüvenlik Kurulu Başkanı Hakan Yardımcı’nın da bu konuda Türkiye de en yetkili kişi olduğunu ve insan sağlığı açısından GDO’lu ürünlerdeki denetim mekanizmaları ve kanunları hakkında bilgi vererek biyogüvenlik kurumunun çalışmaları hakkında fikir sahibi olduklarını belirtti.Sultanhisar Ziraat odası Başkanı Bilal Tarhan, göreve geldiklerinden bu yana çiftçileri bilgilendirmek amacıyla çok sayıda toplantılar düzenlediklerini, son olarak da güncel konulardan GDO’yu seçtiklerini söyleyerek yaptığı konuşmada; “Artan dünya nüfusu karşısında verimli tarım arazilerinin gerek insanlar tarafından tahrip edilmesi, kimyasalların kontrolsüzce kullanılması, çevrenin kirletilmesi gerekse doğal afetler ve erozyon nedeniyle kaybedilmesi sonucu açlık tehlikesi ile karşı karşıyayız. Geleneksel tarım yöntemleriyle dünya nüfusunu beslemenin yetersiz kalacağını, bu yüzden klasik üretim yöntemlerinin gözden geçirilerek modern tarım yöntemlerini bilimsellikle buluşturarak insan sağlığını tehdit etmeyen güvenli gıdaların üretilmesi gerekmektedir. Yerel ürünlerin koruma altına alınması gerekir ancak gıda endüstrisi için kontrollü tarımın ön planda olduğu yüksek verimli sağlıklı ve güvenilir tarım yöntemleri belirlenmedir. Bu yüzden iyi tarım uygulamaları ile beraber reçeteli zirai ilaç kullanımı, denetim altında gübre uygulamaları ve sertifikalı tohumlar kullanarak ancak verimi yüksek güvenilir ürün elde edilebilir. Kontrol mekanizmasını etkin hale getirebilmek için sadece seçilmiş tarım ürünlerinin değil, Türkiye’de yetişen her ürünün kontrollü tarıma tabi olması ve çiftçileri özendirmek için her ürünün iyi tarım kapsamına alınarak ürün desteklemelerinin verilmesi gerekiyor” dedi.‘GDO'LAR TARIM, SAĞLIK, ÇEVRE VE SANAYİ’DE KULLANILIYOR’Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO), Türkiye ve Dünyada biyoteknolojinin geldiği son noktadır diyen Prof. Dr. Hakan Yardımcı; “Türkiye’de 2010 yılında yürürlüğe giren 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu, uluslararası ticaretin bir parçası olan ve küresel dolaşımda yer alan GDO’lar konusunda başlıca mevzuattır. Bu kanuna göre, çeşitli bakanlık, üniversite ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşturulan Biyogüvenlik Kurulu Türkiye’de GDO ile ilgili başvurularda bağımsız karar merciidir. Bu kurul, üniversite ve TÜBİTAK gibi kuruluşlara mensup bilim insanlarının oluşturduğu Bilimsel Komitelerin değerlendirmesini ve kamu görüşünü dikkate alarak GDO’lar konusunda karar vermektedir. GDO'lar tarım, sağlık, çevre, sanayi gibi alanlarda kullanım alanı bulmaktadır. GDO konusunda Avrupa Birliği (AB) kriterlerini uygulamaktadır. Türkiye mevzuatındaki GDO üretiminin yasak olması, bebek mamalarında GDO kullanılmaması, paraya çevrilemeyen ağır hapis cezaları AB ile en büyük farkı oluşturmaktadır” dedi.‘GDO BİLİMSEL ÇALIŞMALARI TÜRKİYE’DE ÇOK AZDIR’Türkiye'ye GDO’lu tohum girişi ve üretimi kanunen yasak olduğunu hatırlatan Yardımcı; “Bu nedenle, dünyada daha çok tartışılan çevreye etkileri Türkiye’de konu olmamaktadır. Tartışmaların yoğunlaştığı gıda ve yem alanında ise GDO’ların gıda amaçlı olarak kullanılması Biyogüvenlik Kurulu izini olmaması nedeni ile yasak olup soya ve bazı mısır çeşitleri yem amaçlı kullanılabilmektedir. Yem amaçlı olarak kullanılan çeşitler Avrupa Birliği ülkelerinin tümünde inan gıdası olarak da kullanılmaktadır. Biyogüvenlik Kurulu tarafından onaylanan GDO’lar ilgili bakanlığın izni ile kullanılma girmektedir. GDO’ların kullanımında Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi etiketleme zorunluluğu vardır. Onaylı GDO’ların denetleme ve izleme işlerinden ilgili bakanlık sorumludur. Türkiye’de GDO’lar konusunda yapılmış bilimsel çalışma sayısı son derece azdır. ABD, Kanada, Japonya, Avustralya, Çin ve Avrupa ülkelerinin dışında başta komşumuz İran tarımsal GDO konusundaki biyoteknolojik çalışmalarda Türkiye’nin çok ilerisinde yer almaktadırlar” ifadelerini kullandı.Yaklaşık iki saat süren toplantının sonunda soru-cevap bölümüyle akademisyenler, üreticiler, çiftçiler ve Sultanhisar protokolü bilgilendirilirken, Sultanhisar Ziraat Odası Başkanı Bilal Tarhan tarafından Biyogüvenlik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hakan Yardımcı’ya teşekkür plaketi ve çiçek takdim edildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz