İl Sağlık Müdürü Sıtkı Güvenç, yaptığı açıklamada, sünnetin her ne kadar da küçük bir operasyon gibi görünse de dikkat edilmesi gereken noktaları olduğunu hatırlattı. Güvenç, "Sünnetin muhakkak olarak sağlık alanında yetişmiş uzman kişiler tarafından yapılması gerekmektedir. İlimizde konu ile alakalı olarak halen Yavuz Selim ve Karacaoğlan Sağlık Ocakları'nda sünnet ünitelerimiz bulunmaktadır. Bunların dışında sağlık elemanı olmayan kişilere kesinlikle sünnet yaptırılmaması gerekir" dedi.
İl Sağlık Müdürü Sıtkı Güvenç, sünnet ile ilgili dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıraladı:
"Sünnet penisin uç kısmını saran, tıp dilinde prepisyum adı verilen sünnet derisinin yaklaşık 3/4'ünün cerrahi yolla kesilerek alınması ve uç kısmın açığa çıkarılması işlemidir. Sünnet derisi ucundaki darlık, sık idrar yolu enfeksiyonu geçirme gibi çeşitli tıbbi nedenlerle de sünnet yapılması gerekebilir. Tartışmalı bir konu olmakla birlikte genel olarak kabul gören görüş iki yaştan önce ya da altı yaşından sonra yapılmasıdır. Bu yaşlar arasında özellikle ruhsal açıdan çocukların olumsuz etkilendikleri, bunun kendilerine anne ve babası tarafından verilmiş bir ceza olduğunu düşündükleri savunulmaktadır. Elbette tıbbi gereklilikler her yaşta yapılmasını gerektirebilir. Yeni doğan döneminde sünnet konusunda farklı görüşler bulunmakla birlikte, özellikle yaşamın ilk iki haftasında bebeğin hızlı iyileşme özelliğinden yaralanmak üzere yapılmasını önerenler giderek artmaktadır. Yeni doğan sünnetinin özellikle ehil ellerde yapılması gerektiği unutulmamalıdır."
"HASTANE KOŞULLARINDA YAPILMALI"
Türkiye'de sünnetin, en eski hekimlik uygulamalarını düzenleyen kanunda belirtildiği gibi hekimler, sağlık memurları ve hatta uygun süre bir sağlık memuru ile çalışan kişilerce bile yapılabileceğini kaydeden Sıtkı Güvenç, "Ancak günümüzde en yaygın çocuk cerrahları, ürologlar ya da genel cerrahlar tarafından yapılmaktadır. Ancak şartlar uygun olmadığında en azından ehil bir doktor tarafından yapılması gerekir. Toplum tarafından bir hayli önem verilen bir organ için yapılacak cerrahi işlemin, hastane koşullarında ve hatta ameliyathanede yapılması en doğru seçim olacaktır. Halen pek çok sağlık kurumunda lokal ve genel anestezi ile sünnet yapılmaktadır. Ancak son yıllarda kullanılacak anestezi şeklinin de genel anestezi olması gerektiği konusunda artık bir fikir birliği oluşmuştur. Günümüzde genel anestezi giderek daha güvenli hale gelmiştir. Zaten kısa süreli(15-20 dk.) ve uygulanan ağrı kesme yöntemleri (penil blok ya da kaudal blok gibi) sayesinde sonuna doğru yüzeyselleşen bir anestezi uygulanmaktadır. Genel anestezi hem çocuğu ruhsal bakımdan koruyacak hem de iyileşme süreci kısalacaktır. Şüphesiz bu konforlu ve daha insancıl bir yaklaşım olmaktadır. Lokal anestezide ise; hangi koşullarda ve yaşta yapılırsa yapılsın çocuk pipisine yapılacak olan iğne yüzünden büyük korku ve panik yaşamaktadır. Bu anlar çocuk tarafından yaşamı boyunca korkuyla hatırlanmaktadır. Sünnet sırasında derinin fazla ya da az bırakılması, kötü nedbe dokusu kalması, kanama, şekil bozuklukları, idrar yolunun zarar görmesi gibi kalıcı sakatlıklar ve enfeksiyon karşılaşılabilecek problemlerdir. Ehil kişilere yaptırılması ile bu tür komplikasyonlar en aza indirilebilmektedir" diye konuştu.
ÇOCUK NASIL HAZIRLANMALI?
Anlayabilecek yaştaki çocuklarla sünnet kararının birlikte alınması gerektiğini vurgulayan Güvenç, "Çocuğun bu konuda çevre ve arkadaşları tarafından yanlış bilgilendirilmesine meydan verilmeden konu anlayacağı basitlikte anlatılmalı, konuşma ile sünnet arasındaki süre de kısa tutulmalıdır. Operasyondan önce ilgili hekim tarafından muayene edilmelidir. Böylece hem operasyon sırasında karşılaşılabilecek sürprizlerden (örn: doğuştan sünnetlilik-hipospadias gibi) kaçınılmış ve gerekli kan tahlilleri istenmiş olacaktır, hem de çocuk ve aile birinci ağızdan operasyon ile ilgili ayrıntıları öğrenme fırsatını bulacaklardır" şeklinde konuştu.
İl Sağlık Müdürü Sıtkı Güvenç, sünnet ile ilgili şu uyarılarda bulundu:
"Halk arasında doğuştan sünnetli ya da peygamber sünnetli olarak bilinen hipospadias durumu varlığında kesinlikle sünnet yaptırılmamalıdır. Çünkü bu hastalarda idrar deliği olması gereken yerde değildir. Bu durumun ameliyatla düzeltilmesi gerekir. Yapılacak ameliyatlarda sünnet derisi kullanılmaktadır. Ailede kan hastalığı ya da kanama hastalığı varsa çocuk hiç bir yakınması olmasa bile bir doktora başvurulmadan sünnet ettirilmemelidir. Düşme ya da diş çekimi sonrası uzun süre kanama öyküsü ovunda farklı görüşler bulunmakla birlikte, özellilan, iğne yapıldıktan sonra veya bir darbe sonrası büyük şişlik ve çürükleri oluşan çocuklar ile zaman zaman kendiliğinden diş eti ya da burun kanaması olan çocukların mutlaka kan testleri yapıldıktan sonra sünnet edilmeleri gerekir. Ailede bulunan kronik(müzmin) hastalıklar, önceden geçirilmiş önemli rahatsızlıklar ve ameliyatlar da girişimi yapacak olan hekim tarafından bilinmelidir. Sorunları olan hastalarda sünnetten önce gerekli önlemler alınarak tehlikeli durumlar oluşmasının önüne geçilebilmektedir."