BURSA (İHA) - Okulların tatil olmasıyla birlikte sünnet birçok ailede gündemi işgal ederken, hastanelerde üroloji uzmanları ve genel cerrahların yaptığı operasyonlarla hem çocuklar hem de aileler enfeksiyondan uzak rahat bir sünnet imkanına kavuşuyor.
Doruk Tıp Merkezi Üroloji Uzmanı Dr. Ali Sökmen, sünnet için 2 yaş altı ve 6 yaş üstü dönemin en uygun zaman olduğuna dikkat çekerek, "Sünnet penisin başını saran deri tabakasının cerrahi yolla kesilerek alınması ve kalan dokunun dikilerek onarılmasıdır. 2-6 yaşları arasında çocukların uyumsuz olmaları ve ruhsal açıdan olumsuz etkilenmeleri sebebiyle mecbur kalmadıkça sünnet yapılmamalıdır. Yeni doğan döneminde özellikle yaşamın ilk 2 haftasında psikolojik travma oluşturmaması ve bebeğin hızlı iyileşme sürecinden dolayı tavsiye edilebilir. Uygun yaştaki çocuklarla sünnet kararı birlikte alınmalı ve doktor tarafından işlem öncesinde muayene edilmeli ve bilgilendirilmelidir. Muayenede sünnete engel problemler, idrar kanalı çıkış deliğinin aşağıda veya yukarıda olması varsa tespit edilerek uygun işlem için ebeveynler yönlendirilir. Çocuğun kanama, alerji ve diğer tıbbi değerleri kontrol edilmelidir. Yapılacak cerrahi işlem mümkün olduğunca psikolojik travma oluşturmadan, steril şartlara uygun ortamlarda ve aletlerle yapılmalıdır. Çocuğun operasyona daha rahat girmesi için sakinleştirici ilaçlar işlem öncesi uygulanabilir. Sünnetin birçok tıbbi faydaları vardır. İdrar yolu enfeksiyonu daha az gözlenir. Bulaşıcı hastalık riski azalır. Sünnet olan erkeklerin eşlerinde rahim kanseri riski daha azdır. Penis kanseri sadece sünnet olmayan erkeklerde gözlenir. Özellikle uzmanı olmayan kişilerce yapılan sünnetlerde problemler oluşabilir. En önemli problemler; kanama, yetersiz steril şartlara bağlı enfeksiyon ve bulaşıcı hastalıklara maruz kalma, şekil deformitesi ve düzeltilemeyen kalıcı sakatlıklardır. Ayrıca çocuk iyice bilgilendirilmeden yapıldığında psikolojik sıkıntılara da yol açabilir. Sünnetin maksadına uygun ve huzurlu bir şekilde yapılabilmesi için steril ortamlarda ve aletlerle, uzman hekim tarafından yapılması gereklidir" diye konuştu.
Kamuoyuna lazer teknolojisi gibi ibarelerle sünnette yeni bir metot geliştirilmiş havasının verilmesinin de yanlış olduğuna dikkat çeken Dr. Ali Sökmen, "Böyle bir teknoloji söz konusu değildir. Çünkü sünnette uçtaki kısım, cerrahi bir şekilde bisturi ile kesilmektedir. Kesildikten sonra büyük damarlar cerrahi olarak dikilmekte, küçük kanamalar ise kotar sistemi ile kısmen yakılarak izole edilmektedir. Bazı uygulamalarda komple koter ile kabuğun yakılarak ayrılması uygulaması da denenip, yüksek ısılı kotar sistemi ile ayırmaya lazer teknolojisi denilse de, bu ilmi olarak mahzurlu görülmekte ve kesinlikle tavsiye edilmemektedir" dedi.