PCR testi, cinsel yolla bulaşan hastalıklarda, kronik prostatitlerde, normal konvansiyonel yöntemler ile tanı konulamayan hastalar üzerinde oldukça fazla çalışılmaya başlanan bir yöntem.
Bu yöntemle patojenin yani etken maddenin kendisi değil DNA’sı veya RNA’sı araştırılıyor. Tek seferde çok sayıda patojen bakılabiliyor. Peki bu ne demek?
TEK SEFERDE HIZLI SONUÇ
Kişi şüpheli bir cinsel ilişki sonrası akıntı gibi bir şikayetle doktora gittiğinde ilk izlenen yol kültür testi. Kültür testi idrar ya da akıntıdan bir örnek alarak laboratuvara gönderiliyor ve sonucun çıkması 14 gün kadar sürebiliyor.
Ancak Multiplex PCR testi sayesinde sadece akıntıda oluşan mycoplasma genitalium, ureaplasma urealyticum, ureaplasma parvum, trichomonas vaginalis, neisseria gonorrhoea ve chlamydia trachomatis’in hepsini tek seferde inceleme imkanına sahip oluyoruz.
Bunun yanı sıra akıntıda çok az miktarda patojen olsa dahi yakalamak mümkün.
TAŞIYICILAR ORTAYA ÇIKIYOR
Multiplex PCR test, şüpheli cinsel ilişki sonrası vajina ya da penis ucunda akıntınız varsa alınan örnek üzerinden tespit edilebiliyor.
Asıl önemli nokta ise ön idrardan bakılması. Bunun nedeni de birçok kişinin, şüpheli cinsel ilişkinin ardından genellikle şikayeti ortaya çıkmıyor ve taşıyıcı oluyor. İşte bu test sayesinde taşıyıcıların ortaya çıkması sağlanmış oluyor.
AYNI GÜN SONUÇ
Multiplex CPR testin en büyük avantajlarından biri sonuçları genellikle aynı gün çıkıyor olması. Tabi teknolojik bir yöntem olması sebebiyle pahalı bir test olduğu söylenebilir.
Aslında 90’lardan bu yana kullanılan bir yöntem olmasına rağmen son 5 yıldır büyük oranda kullanılmaya başlandı. Bunun nedeni olarak fiyatının eskiye nazaran daha uygun olmasını gösterebiliriz. Anlayacağınız arz-talep dengesi ve teknolojiyi bir bütün olarak ele alırsak Multiplex PCR Testi’nin neden bu kadar duyulmaya başladığını anlamak zor değil.
KİMLERE UYGULANMALI?
Şüpheli bir cinsel ilişki yaşadığını düşünen, sonrasında herhangi bir şikayeti olmayanlarda ya da bu durum sonrası akıntı görülen kişilerde Multiplex PCR testi ile taşıyıcı ya da hastalık riski var mı yok mu hızlı bir şekilde öğrenebiliyoruz.
İkincil olarak, kronik prostatit hastaların çoğunda , idrarlarında ya da prostat sıvılarında bol miktarda iltihap hücresi bulgusuna rastlamamıza rağmen bakteri bulamadığımızda bu test tedaviye karar vermeden önce mutlaka yapılmalı.
Ayrıca tedavi takibinde de bu testten yararlanıyoruz. Hastalık tamamen yok edilip edilmediği, özellikle de arka arkaya enfeksiyon geçiren hastalarda bu yöntem oldukça faydalı sonuçlar görülmektedir.
Teknolojik ve hızlı sonuç veren PCR testi, uygun şekilde ve zamanda kullanıldığı taktirde hastalıkların tanı , tedavi ve takibinde oldukça etkilidir.
Op. Dr. Berk Karataş
Üroloji Uzmanı
www.berkkaratas.com
Instagram: @opdrberkkaratas
Facebook: @drberkkaratas
Youtube: drberkkaratas-youtube