Eskişehir'deki Emek Mahallesi'nde sevgilisi Y.S. ile oturan, 12 yaşında kız çocuğu annesi Zerin Kılınç (36), geçen yıl 20 Haziran'da, saat 21.30 sıralarında, binanın 2'nci katındaki dairenin penceresinden düştü. Sağlık ekiplerinin Eskişehir Şehir Hastanesi'ne kaldırdığı Kılınç, kurtarılamadı. İlk otopsi incelemesinde; Kılınç'ın yüksekten düşmeye bağlı olarak hayatını kaybettiği belirlendi. Soruşturmada evdeki incelemede, yerde ve kapıda kan lekeleri, cam kırıkları, kırılmış kül tablası olduğu tespit edildi. İfadesi alınıp, serbest bırakılan Y.S., olaydan 7 ay sonra yeniden gözaltına alındı. Y.S., bu kez 'Kasten öldürme' suçlamasıyla tutuklandı.
Eskişehir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davada, Zerin Kılınç'ın aile avukatı Ahmet Seyhan, yüksekten düşerek ölen Şule Çet davasında da rapor hazırlayan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağlar Özdemir'den 'Bilimsel mütalaa' istedi.
Prof. Dr. Çağlar Özdemir'in 15 Haziran'da tamamladığı ve içerisinde olayın canlandırmasına ilişkin görsellerin de yer aldığı 68 sayfalık rapor mahkemeye sunuldu.
Zerin Kılınç'ın şüpheli görülen ölümü üzerine olaydan 7 ay sonra tutuklanan sanık Y.S.'nin ifadesinde, "Sağ ayağını önceden pencereye atmış, sol ayağını da pencereye doğru çekiyordu" sözleri hatırlatıldı.
Raporda, "Zerin Kılınç'ın düşme hareketini ve otopsi sırasında saptanan yaralanmaların Y.S.'nin anlatımındaki düşme pozisyonu ve hareketi ile açıklamak mümkün olmamıştır. Hareketinin rotasyonel devamlılığı dikkate alındığında, ayakların üst, kafanın alt planda olduğu değerlendirilmiştir. Kafanın iş yeri tabelasına çarpabilmesi için kafa aşağı şekilde vücut eklem hareket sınırlarını aşan zorlama bir pozisyonla atlaması gerekir. Bu şekilde düşme ile vücut pozisyonu ve rotasyonu hareketini açıklamak mümkün bulunmamaktadır" denildi.
Eskişehir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşması 10 Temmuz’a ertelenmişti. (DHA)