YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Şüpheli polis delilleri sildi iddiası

Tunceli'de polis memuru nişanlısı Savaş C.'nin evinde, intihar ettiği silahın üzerinde parmak izine rastlanmadı.

Şüpheli polis delilleri sildi iddiası

TUNCELİ'de polis memuru nişanlısı Savaş C.'nin evinde, nişanlısının beylik tabancası ile intihar ettiği öne sürülen üniversite öğrencisi Tuba Korkmaz'ın ölümü ile yeni bilgiler ortaya çıktı. Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Dairesi Labaratuvarlarında yapılan incelemede, Savaş C. ve Tuba Korkmaz'ın giysileri üzerinde atış artıklarına rastlanmadığı, kullanılan tabanca üzerinde ise herhangi bir parmak izine rastlanmadığı belirlendi.

Tunceli Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı Bölümü 1'nci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Tuba Korkmaz, 17 Mart 2001 tarihinde nişanlısı Tunceli Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Savaş C.'nin evinde beylik tabancasıyla vurularak öldü. Korkmaz'ın intihar ettiği öne sürülürken, elde edilen delil ve bilgilerin gönderildiği Elazığ Adli Tıp Kurumu'nun yaptığı klasik otopside, atışın 25 ila 45 santimetre mesafeden yapıldığını rapor etmesi üzerine olayın cinayet olabileceği kanaatine varıldı. Bunun üzerine polis memuru Savaş C. şüpheli olarak tutuklanıp cezaevine konulurken, hakkında da soruşturma başlatıldı.

TABANCADA HİÇ PARMAK İZİ BULUNMADI Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda, Tuba Korkmaz davasında ilginç gelişmeler yaşandı. Nişanlısının beylik tabancası ile intihar ettiği söylenen Tuba Korkmaz'ın silah üzerinde parmak izi bulunmadığı gibi, silahın üzerindeki parmak izlerinin silindiği ve herhangi bir parmak izine de rastlanmadığı ortaya çıktı. Polis memuru Savaş C.'nin avukatı, bu bilgiler ışığında mahkemeye müvekkilinin tutukluluk durumuna ittirazda bulundu. Başvuru üzerine Savaş C. 27 Mayıs günü tahliye edildi.

İZLER SİLİNMİŞ Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı, Tuba Korkmaz davası ile ilgili tüm bilgi ve belgeler ile dellileri, Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Dairesi'ne göndererek, 'olayın cinayet mi intihar mı?' olduğunun kesin belirlenmesi talebinde bulundu. Jandarma Genel Komutanlığı'nda yapılan tam teşekküllü kriminal inceleme sonucunda hazırlanan raporda şu bilgilere yer verildi:

"Giysiler üzerinde uygulanan renk ve reaktifler ile inorganik madde yoğunluğu ve dağılımı belirleme neticesinde, Savaş C. ve Tuba Korkmaz'a ait olduğu belirtilen giysiler üzerinde atış artıklarına rastlanmamıştır. Tuba Korkmaz'ın olay anında giydiği giyside, delinen bölgelerin çevresinin aşırı kanlı olması sebebiyle atış mesafesi konusunda bir değerlendirme yapmak mümkün olmamıştır. Klasik otopsi raporunun dikkate alınması değerlendirilmiştir."

'TUBA KORKMAZ'IN KOLLARINDA BARUT İZİNE RASTLANMADI' Tuba Korkmaz ve Savaş C.'den alınan svapların da incelendiği belirtilen Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Dairesi raporunda daha sonra şöyle denildi:

"İncelemeye verilen eşya bölümünde özelikleri belirtilen svaplardan ekstrakte edilerek elde edilen örnekler üzerinde atomik Absorpsiyon Spektrofotometri (AAS) tekniği ile uygulanan analizler neticesinde, Tuba Korkmaz ve Savaş C.'ye ait svaplar üzerinde kurşun, baryum ve antimon elementlerine rastlanmamıştır. Tuba Korkmaz'ın ölümünde kullanılan Savaş C.'ye ait tabanca üzerinde yapılan parmak izi incelemesinde hiçbir parmak izine rastlanmadı ve silah üzerindeki bütün izlerin silindiği için parmak izi alınamadı."

AİLE, SAVCI VE HAKİMİ HSYK'YA ŞİKAYET ETTİ Olayın yaşandığı gün eve polislerin dışında kimsenin girmemesi ve delillerin polisler tarafından toplanmasına rağmen ortada hiç bir delilin olmaması, Tuba Korkmaz'ın ailesinin tepkisine neden oldu. Tuba Korkmaz'ın ailesi, avukatları Bülent Taş aracılığı ile soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı ile tutuklama kararını kaldıran Tunceli Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi hakkında HSYK'ya dilekçe yazarak şikayette bulundu. Aile, delililerin bilinçli karartıldığını, eve giren polislerin Savaş C.'nin arkadaşları olduğunu ve delillerin bilinçli yok edildiğini iddia etti.

SERBEST BIRAKILMAYA İTİRAZ Tuba Korkmaz'ın ailesinin avukatı Bülent Taş, şüpheli polis memuru Savaş C.'nin serbest bırakılmasına Asliye Ceza Mahkemesi'nde dilekçe ile itirazda bulundu. Taş, mahkemeye yazdığı itiraz dilekçesinde dellilerin karartıldığını, olayın tamamen bir cinayet olduğunu, bu nedenle Savaş C.'nin tutuklanması gerektiğini savunarak şöyle dedi:

"04.05.2011 tarihli raporda hem şüpheli Savaş C., hem de maktule Tuba Korkmaz'a ait svaplar üzerinde atış atıklarına rastlanmadığı yazılmıştır. Buna göre evde ikisi dışında 3'üncü bir şahısın varlığı söz konusu değilse, bu durum nasıl gerçekleşmiştir? Olayda kullanılan silah üzerindeki parmak izleri nasıl yok olmuştur? Eve olaydan sonra giren Savaş C.'nin iki polis arkadaşı delileri toplamış, silahı ellerine almış ve silahtaki mermileri çıkarmış olmalarına rağmen, onların bile parmak izi çıkmamış ise bu durum nasıl izah edilir?" dedi.

ŞÜPHELİ POLİS DELİLLERİ SİLDİ İDDİASI Avukat Taş, Tuba Korkmaz'ın nişanlısı şüpheli Savaş C.'nin daha önce intihar vakalarına müdahale ettiğini ve bu konuda nasıl hareket edeceğini çok iyi bildiği için delileri kararttığını öne sürerek dilekçesinde şunları dile getirdi:

"Şüpheli Savaş C., kendi ifadesinde intihar olaylarına çok müdahale ettiğini, hiç bu tür bir durumla karşılaşmadığını ve böyle bir durumun imkansız gibi olduğunu belirtmiştir. Ayrıca intihar olaylarına ilişkin sayısız binlerce vakanın incelenmesi halinde bile, hiçbir vakanın, böyle bir mesafeden bu haliyle bir intihar olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Şüpheli hakkındaki şüpheler, hem kriminal dairenin raporu, hem de şüphelinin tutuklanmasına neden olan klasik otopsi raporu vardır. Her iki raporda da merminin vuruş deliğinde bitişik ya da çok yakın atışı gösteren barut izlerinin olmadığı, atışın 25-45 santimetrelik mesafeden yapıldığı belirtilmiştir. Klasik otopsi raporunda mermi çekirdeğinin giriş noktasının yanık, duman-is artıkları olmayan (yani bitişik atış olmadığı) 25- 45 santim mesafeli atış olduğu adli tıp uzmanı Profesörün de katılımı ile kesin olarak tespit edilmiştir. Görüldüğü üzere söz konusu rapor maktule Tuba Korkmaz'ın intihar etmediği, silah ile vurulduğu açık bir şekilde ortaya konulmuştur. Çünkü intihar etme niyeti olan bir şahısın kendisini 25- 45 santimetrelik bir mesafede vurması hem fizikken imkansız, hem de hayatın olağan akışına terstir. Hayatta eline silah almamış birinin raporda belirtildiği şekli ile kendisini vurması imkansızdır."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler