Sürekli baş ağrısı göz hastalıklarına işarettir
Mardin'de görev yapan Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Hacımustafaoğlu, sürekli baş ağrılarının göz hastalıklarına işaret ettiğini söyledi.
Uzmanlar Tıp Merkezi'nde görevli Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Hacımustafaoğlu, göz hastalıklarının ihmale gelmeyeceğini ve tedavi edilmeyen göz hastalıklarının şiddetlenerek, kalıcı hastalıklara yol açabileceği uyarısında bulundu. Sürekli baş ağrısı çekenlerin göz doktoruna tedavi olması gerektiğini anlatan Dr. Hacımustafaoğlu, "Baş ağrıları göz hastalıklarının da işaretçidir. Alın ağrısı miyopa, ensedeki ağrılar ise hipermetropa, işaret ediyor. Göz tansiyonunun belirtisi olan ağrı da sıklıkla apandisit sancısı olarak karşımıza çıkıyor.
Baş ağrısı çeken insanların ilk adım olarak göz doktoruna gitmelidir. Ardından sinüzit şüphesi için kulak burun boğaz uzmanına, sonra yönlendirmeye göre nöroloğa başvurabilir. Sürekli, hafif şiddetli baş ağrılarının yanı sıra bütün vücudu etkileyen, hastayı kusturacak kadar şiddetli olan ağrılar içeren bir tablo da karşımıza çıkabilir. Bazen göz kökenli ağrılar o denli şiddetlenir ki, hastanelerin acilinde bu hastalara akut apandisit teşhisi dahi konulabilir. Akut göz tansiyonundan kaynaklanan bu şikayetler göz doktoru tarafından kolaylıkla teşhis edilebilir" dedi.
Göz hastalıklardan kaynaklanmayan baş ağırlarının da bulunduğunu hatırlatan Hacımustafaoğlu, şöyle devam etti: "Göz hastalıklarından kaynaklanmayan, göz çevresini kapsayan ağrıların başlıca nedeni ise sinüzittir. Bu ağrıları göz hastalıklarından ayrılan en önemli faktör pozisyona göre ağrının değişip değişmediğidir. Sinüzit nedeniyle göz çevresi ağrıyan hastalar baş pozisyonlarını değiştirdiklerinde, o pozisyona uyan ağrı yer değiştirir. Başlarını öne eğip bacaklarının arasına aldıklarında ağrının şiddeti artar ve ağrı noktası yukarı hareket ederse, bu sinüzit belirtisidir. Gözden kaynaklı baş ağrıları ise sabittir ve baş hareketiyle şiddetini değiştirmez."
Dr. Hacımustafaoğlu, görme bozukluklarının okul öncesi 20 çocuktan birini, okula giden 4 çocuktan birini etkilediğini, tedavi edilmemesi halinde çocuğun okul hayatı, kişilik gelişimi ve okul uyumunda zorlanabileceğini ifade etti.
