Surinam'da Devlet Başkanına 20 yıl hapis cezası verilmesi

PARAMARIBO (AA) - Güney Amerika ülkesi Surinam'ın Devlet Başkanı Desire Delano Bouterse, 1982'de 15 siyasi muhalifi öldürme suçundan dolayı hakkında verilen 20 yıl hapis cezasıyla ilgili "Kabul edilemez." dedi.

Resmi ziyarette bulunduğu Çin'den ülkesine dönen ve yaklaşık bin 500 destekçisi tarafından karşılanan Bouterse, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

1982'de 15 siyasi muhalifi öldürme suçundan 20 yıl hapis cezası verilen Bouterse, mahkeme kararının "kabul edilemez" olduğunu ifade etti. Bouterse, mahkemenin verdiği kararın beklenmediğini dile getirerek, "Kararın siyasi olduğu açıktı." diye konuştu.

Konuyla ilgili daha fazla yorum yapmayan Bouterse, 2020 Mayıs seçimlerine odaklandığını ve takip edeceği strateji konusunda danışmanları ve parlamento üyeleriyle görüşeceğini kaydetti.

Hakkında 20 yıl hapis cezası verilen Bouterse için mahkeme, tutuklama emri çıkarmadı ve savunma avukatı Irvin Kanhai karara itiraz etti.

- 15 muhalifi öldürmekten suçlu bulunmuştu

Güney Amerika ülkesi Surinam'da, Kasım 2007'de başlayan davada mahkeme heyeti, birkaç gün önce Devlet Başkanı Desire Delano Bouterse'ye, 1982'de 15 siyasi muhalifi öldürme suçundan 20 yıl hapis cezası vermişti.

Bouterse ve diğer askeri yönetim liderleri, Aralık 1982'de ülkenin önde gelen 15 muhalif ismini başkent Paramaribo'da bir kalede topluca öldürmekle suçlanıyordu.

Devlet Başkanı, olaydaki siyasi sorumluluğunu kabul etmiş ancak cinayetler sırasında orada olmadığını iddia etmişti.

Ülkenin 1980-1987 yılları arasındaki askeri yönetiminin lideri Bouterse, başta çoğu kadın ve çocuk 35 kişinin öldürüldüğü Moiwana katliamı olmak üzere bu süreçte işlenen çok sayıda insan hakkı ihlalinden de sorumlu tutuluyor.

Bouterse ayrıca, 2000'de Hollanda'da eroin kaçakçılığından da suçlu bulunmuştu.

Ülkede 2010'daki seçimde göreve gelen Bouterse, 2015'te yeniden seçilmişti. Devlet Başkanı Bouterse, 2016'da kendisine karşı hukuki kovuşturmaların durdurulması direktifini vermiş, ancak mahkeme yargı sürecinin başladığı gerekçesiyle direktife uymayacağını bildirmişti.