HABER

"Suriye için ümidim yok"

Başbakan Erdoğan, Seul ve Tahran ziyaretleri dönüşünde Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Suriye için ümidim yok"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Annan Planı 'kabul edildi' dendi. Ama ölümler durmadı. Bu tabloyu gördüğümüz için benim ümidim yok" dedi.

Erdoğan, İran gezisi dönüşü sonrası Esenboğa Havalimanı'nda bir basın toplantısı yaptı.

Erdoğan'ın gündeminde İran temasları, Suriye'deki gelişmeler ve Esad'ın açıklamalarının aynı sıra zorunlu temel eğitim yasa tekflifi de vardı.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın Annan Planını kabul ettiğine yönelik açıklamasını değerlendiren Erdoğan, "6 maddelik Annan Planı için 'kabul edildi' dendi, dendiği andan itibaren şu ana kadar Suriye'de ölümler durmadı, yine devam ediyor. Burada kalkıp, 'ben bunu ümit ediyorum, bekliyorum, beklentisi içindeyim' dememize zaten gerek yok. Buna gerek kalmıyor. Çünkü öldürmeye devam ediyor. Şu anda, bu tabloyu gördüğümüz için benim henüz böyle bir ümidim yok'' diye konuştu.

İRAN TEMASLARI
Başbakan Erdoğan Suriye ile ilgili açıklamalarının ardından İran temaslarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

''Şu bir gerçek ki bölgemizde yer alan her türlü istikrarsızlık unsuru Türkiye ve İran dahil olmak üzere bölge ülkelerinin tümünü birden etkileyecek, tümüne birden zarar verecektir" diyen Erdoğan, İranlı yetkililerle bu konunun açıkça dile getirildiğini ifade etti.

Erdoğan, "Bu görüş birlikteliğimizden, fikir birlikteliğimizden mülhem bölgemizin istikrarı ve kalkınması için komşumuz ve dostumuz İran ile ortak gayretlerimize her düzeyde devam etme kararlılığımızı ortaya koyduk" dedi.

'NÜKLEER PROGRAM İÇİN DİPLOMASİ'
"Ziyaret vesilesiyle İran'ın nükleer programı konusundaki görüşlerimizi en üst düzeyde İran tarafıyla bir kez daha samimiyetle paylaştık" diyen Erdoğan, konunun diplomatik yolla çözümü için çabalarını sürdüreceklerini aktardı.

Erdoğan konuyla ilgili şunları söyledi:

"Biz, Sayın Obama'ya şunu çok açık net söyledik, dini lider Ayetullah Ali Hamaney şunu çok açık net söylüyor, diyor ki 'Bizim fıkhımızda, bizim şeriatımızda kitle imha silahı kullanılamaz, böyle bir şeye yer yok' bunu söylüyor. Nitekim, bu akşamki görüşmemizde, bu ifadeyi yine kullandılar. Bunu söyleyen bir insanın, bu ifadelerinden sonra ben, 'İran nükleer silah yapıyor' iddiasında bulunamam. Aynı şeyi Cumhurbaşkanı da teyit ediyor. Şimdi onların barışçıl amaçla bir nükleer program uygulama hakkı yok mu?

Atılması gereken adım, temennimiz odur ki dünya adil davransın, dünya bu adaletini her yerde aynı şekilde göstersin. İşte şu anda, İsrail'in durumu ortada. İsrail'de bu kadar başlık var, kimse bunun hesabını sormuyor. Bunun da hesabı sorulsun. Batı, bunun da hesabını sorsun.”
'KUR'AN-I KERİM MECBURİ DEĞİL SEÇMELİ'
Erdoğan dış politikanın yanı sıra iç politikaya yönelik açıklamalarda yaptı. Bir gazetecinin Kur'an-ı Kerim'in seçmeli ders olarak okutulmasına yönelik sorusuna şu yanıtı verdi:

"Halkımız bize diyor ki böyle, böyle... 'Düz liselerde, orta okulda Kur'an-ı Kerim ve peygamberimizin hayatı seçmeli ders olsun'. Kimse buna mecbur edilmiyor. İsteyen girecek bu derse, isteyen girmeyecek. Kimse mecbur değil. Niye bundan rahatsız oluyorlar. Yani KESK'in mensubunu tekme tokat o derse mi sokacaklar, yok. Çocuğunu tekme tokat o derse mi sokacaklar, yok. E, niye rahatsız oluyorsun ama dert başka. Dert, burada hemen ayrımcı damgasını vuruyorlar, hemen iyot gibi ortaya çıkıyorlar" şeklinde ifade etti.

AYAĞININ TOZUYLA MECLİS'E GİTTİ
Erdoğan basın toplantısının ardından ayağının tozuyla 4+4+4 teklifinin görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu'nun yolunu tuttu.

Erdoğan'ın Genel Kurul'da görüşmelere katılması beklenirken, muhalefet kulisinde karşılaştığı BDP'li vekillerle çay içti.

Daha sonra kendi kurmaylarıyla yaklaşık 15 dakika görüşen Erdoğan, Meclis'ten ayrıldı.

En Çok Aranan Haberler