Suriye: IŞİD'in Suriye'de kalacağını sandınız

Dışişleri Bakanı Velit el Muallim, öncelikle konunun IŞİD'le mücadele çabası olması gerektiğini belirterek, "BM'nin halklarımızın onurlu yaşam, kalkınma ve kendine yetme ümitlerini, bütün terör ve gerilim şekillerinden uzak bir şekilde, başta devletlerin egemenliğine muhafaza etme ve hak ve görev açısından ülkeler arasında ayrım yapmamak olmak üzere BM Misakının ilkeleri icabı gerçekleştirmesini bekliyoruz. Önceliğin uluslararası toplumun IŞİD, Nursa ve diğer Kaide uzantılarıyla mücadele çabalarını birleştirmeye vermeyi temenni ediyoruz" dedi.

Muallim ayrıca, geçen yıla oranla çok büyük değişikliklerin yaşandığını belirterek "Gelişmeler burada bulunan bir çok ülkeye sürpriz oldu ama bizim için sürpriz olmadı. Çünkü, biz üç buçuk yıl boyunca şimdi vardığımız noktaya varmamak için uyarıları tekrarlıyorduk" diye konuştu.

"IŞİD İSLAM'IN VE HRİSTİYANLIĞIN SEMBOLLERİNİ YOK EDİYOR"

Terörün sınır tanımadığını ve Suriye'nin sınırları içerisinde mahsur kalmayacağını söyleyen Muallim, " Bugün , finansman ve vahşet açısından dünyanın en tehlikeli örgütü olan IŞİD'in her din ve ırktan Suriyeli ve Iraklılara ne yaptığını görüyorsunuz. Kadınları köleleştiriyor, tecavüz ediyor, köle pazarlarında satıyor. Kafaları ve organları kesiyor. Çocuklara kesmeyi ve öldürmeyi öğretiyor. Medeniyet ve tarihsel eserleri, İslam'ın ve Hiristyanlığın sembollerini yok ediyor" diye konuştu.

"IŞİD GİBİ UZANTILARIN AVRUPA VE ABD 'YE UZANACAĞINI İTİRAF ETME ZAMANI GELMEDİ Mİ?"

Tekfirci terörist düşüncenin dünya genelinde yayılması karşısında bütün herkesin tek bir duruş sergilemesinin zamanının geldiğini iddia eden Muallim; "IŞİD ve Nusra gibi diğer el Kaide uzantılarının Suriye ve Irak'ta sınırlı kalmayacaklarını, başta Avrupa ve ABD olmak üzere ulaşabileceği bütün bölgelere uzanacağını itiraf etme zamanı gelmedi mi? Şimdiye kadar bu kararı uygulamak için ciddi bir hareket görmedik. Hiçbir bölgesel ülkenin gerçekten tehlikeyi hissedip ona göre davrandığını görmedik. Hâlâ bu terör örgütlerine bütün desteği vermeye devam ediyorlar" ifadelerini kullandı.

"KAFALARI IŞİD TARAFINDAN KESİLENLERİN ÇOCUKLARI BİZE BAKIYOR"

Terörle mücadelenin uygulanmayan uluslararası kararlarla gerçekleşmeyeceğini savunan Muallim, "Esir alınan kadınlar bugün bize bakıyor. Onlar için, kız kardeşleri için ve evlatları için ne yapacağımızı bekliyorlar. Kafaları IŞİD tarafından kesilenlerin çocukları bize bakıyor. Bu örgütün, Nusra'nın ve diğer örgütlerin vahşeti karşısında ne yapacağımızı gözlemliyorlar" diye konuştu.

"BURADAKİ VARLIĞIMIZ IŞİD VE NUSRA ZEDELERİ KADIN VE ÇOCUKLARIN GÖZYAŞLARINA LAYIK OLAMAYACAK"

"Buradaki varlığımız IŞİD ve Nusra zedeleri kadın ve çocukların gözyaşlarına layık olmayacak" diyen Muallim, Suriye'nin Cenevre 2 müzakerelerine, çözümün Suriyeli olduğuna ve sadece Suriye toprakları üzerinde gerçekleşeceğine inanmasına rağmen açık bir zihinle kayıtsız şartsız katıldığını belirterek "Cenevre'ye gittiğimizde Suriyelilerin adına müzakere yapmayan bir komisyonla yüzleştik. Aslında onun Suriye'de yer üstünde ne bir yansıması, ne bir popülitesi ne de bir meşruiyeti yok. Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne sözel bile saygıda bulunmadı" ifadelerini kullandı.

"DEVLETLERİN EGEMENLİĞİNİ MUHAFAZA ETMEK ÜZERE BM MİSAKININ İLKELERİ İCABI GERÇEKLEŞTİRMESİNİ BEKLİYORUZ"

Suriyelilerin seslerini evrene duyurduklarını kaydeden Muallim, "Buradan Suriye halkının seçimini yaptığını söylüyorum. Halkın adına konuşmak isteyen ilk önce halkı temsil etmesi lazım, halkın iradesine ve kararlarına saygı duyması lazım" sözlerini kaydetti.

Önceliğin IŞİD'le mücadele çabası olması gerektiğini dile getiren Muallim, konuşmasını şöyle tamamladı:

"BM'nin halklarımızın onurlu yaşam, kalkınma ve kendine yetme ümitlerini, bütün terör ve gerilim şekillerinden uzak bir şekilde, başta devletlerin egemenliğine muhafaza etme ve hak ve görev açısından ülkeler arasında ayırım yapmamak olmak üzere BM Misakının ilkeleri icabı gerçekleştirmesini bekliyoruz. Önceliği uluslararası toplumun IŞİD, Nusra ve diğer Kaide uzantılarıyla mücadele çabalarını birleştirmeye vermeyi temenni ediyoruz." (DHA)