Suriye Mültecileri yeni oyunun içinde

Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, yaptığı açıklamada Türkiye'nin 'Sayısı kaç olursa olsun, gelen sığınmacıları alacağız' yönündeki açıklamasına ters olarak iki gündür Hatay sınırından Türkiye'ye girişine izin verilmeyen mülteciler üzerinde 'tampon bölge' oyunu oynandığı savunuldu.

Türkiye-Suriye sınırının Kilis-Hatay arasındaki yöresinde fiilen var olan ve sınırdan 15-20 kilometre içeriyi kapsayan muhaliflerin kontrolündeki fiili tampon bölge, resmileştirilmek isteniyor. Resmi olmayan tampon bölgenin büyük bölümünde tek bir Suriye askeri yok.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da danışmanlık yapan Suriyeli Gazi Mısırlı'nın önceki gün Hatay'a gelip, çadır kentlerde kalan Suriyelilerin temsilcileriyle görüşme yaptığı öğrenildi. Mısırlı, Suriyeli gurup liderlerini, çadır kentlerin Hatay'dan taşınması konusunda ikna etmeye çalıştığı savunuldu. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, Hatay'daki 5 ayrı kampta 11 bin 62 Suriyeli bulunuyor. Kamp dışında kalan kayıt dışı Suriyeli sayısı ise 40 bine yakın.

'Tampon bölge, müdahalenin başlangıcı olur

Türkiye'nin, sınıra gelen sığınmacıları ülkeye almayıp, geri göndermesini 'tampon bölgenin adımı' olarak niteleyen Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, "Ama çözüm değildir, tampon bölge oluşturulmasını doğru bulmuyorum. Böyle bir yaklaşım müdahalenin başlangıcı, müdahalenin yapılması anlamına gelir. Biz sadece Suriye'ye değil, komşu ülkelerin hiçbirine, her hangi bir komşu ülkeye müdahale yapılmasını doğru bulmuyoruz" dedi. Cumhuriyetimizin dış politika ilkesinin Atatürk tarafından 'Yurttaş barış, dünyada barış' olarak çizildiğini anlatan Dudu, gazetemize yaptığı değerlendirmede, "Tampon bölgenin ilk adımının Türkiye tarafından atılması, 80 küsür yıllık politikamıza da ihanet olur. Türkiye, savaşın içine girmiş olur. Bu nedenle de doğru bulmuyoruz" diye konuştu.

'Yeni oyun mülteciler üzerine'

Suriye vatandaşlarının sınıra yakın alanda ve 'güvenli bölge'de, kendi ülke toprakları içerisinde herhangi bir yerde kalmasının sakıncası olmadığını ifade eden Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz da, "Sığınmacı alımını durduran Türkiye'nin yapmaya çalıştığı BM toplantısından önce mültecilere dikkat çekmeye çalışmak. Ve BM'ye 'ben artık bunların üstesinden gelemiyorum. Orada bir insanlık dramı yaşanacak. Siz bunun sorumluluğunu üzerinize alıyor musunuz?' mesajı vermek, 31 Ağustos'ta yapılacak toplantıda BM'ye sorumluluk yükleyerek, sıkıştırmaya çalışmaktır. Yapılmaya çalışılan 'sınırda yığılma var, orada şiddet var ve sorumluluk size ait olacak' yaklaşımıdır" dedi.

Milletvekili Eryılmaz, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ama orayı uçuşa yasaklı bölge ilan edilirse de, savaş sebebi olur. BM Güvenlik konseyi kararı olmadan, Türkiye'nin, Suriye toprakları üzerinde uçuşa yasaklı bölge ya da tampon bölge ilan etmesi, hem Türk Ceza Hukukuna, hem de uluslararası hukuka aykırıdır. BM kararı olmadan tampon bölgenin meşruiyeti de olmaz. Tampon bölge, savaş ilanıdır ve Rusya'da buna sessiz kalmaz, ülkemize ambargo da gelebilir. Türkiye, böyle bir maceraya sürüklenirse, Suriye'nin İran'la yaptığı 'güvenlik anlaşması' yürürlüğe girer ki, o zaman da İran ve Türkiye karşı karşıya gelir. Zaten ABD ve İsrail'in mücadelesi bu."

'40 bin kayıtsız sığınmacı var'

Tampon bölge oluşturmanın sayısal verilerle ilgisinin olmadığını, 'sayı şu kadara ulaşırsa' diye bir kuralın bulunmadığını ifade eden Eryılmaz, bunun bilinmesine karşın BM Güvenlik Konseyi'nin sıkıştırılmasına çalışıldığını kaydetti. Türkiye'nin işbirliği yaptığı muhalif güçler ile kürüsel güçlerin, sığınmacılar üzerinde katliam yapabileceğini, provakasyon yaratabileceğini de savunan Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, "Şimdiki oyun, mülteciler üzerine oynanıyor. Türkiye ve ABD'nin bu konuda anlaştığı, gelişmelerden, sığınmacıların alınmamasından anlaşılıyor. Bu, yeni oyunu gösteriyor. BM toplantısında tampon bölge kararı çıkmaması halinde, sınırın ötesinde katliamlar gerçekleşebilir, yeni oyun oynanabilir" diye konuştu.

'Sığınmacı sayısını arttıranlar muhaliflere silah verenlerdir'

Sınırın ötesinde zaten 'fiili bir tampon bölge' oluşturulduğunu ve bunun resmiyete sokulmak istendiğini anlatan Eryılmaz, konuşmasına şöyle devam etti: "Diktadör denilen Esat, 11 yıldır Suriye'de iktidar. Bu dönemde tek bir sığınmacı, Türkiye'ye geldi mi? Şimdi resmi rakamlara göre 80 bin kişi var. Antakya'da 15 bin, İskenderun bin, Reyhanlı'da 5 bin, Altınözü'nde 5 bin, Yayladağı'nda 3 bin, Hatay dışındaki kentlerle birlikte kayıt dışı 40 bine yakın Suriyeli bulunuyor. Özellikle bayramda pasaportlarıyla giriş yapanlar da var. Ve kayıt dışı ve pasaportlu giriş yapanlar, artık geri dönmeyecek. İki ay önce sığınmacı sayısı 10 bin iken, Halep saldırısı ve diğer bölgelerdeki şiddetin artışıyla bu sayı 80 bine yükseldi. Hükümetin ve kürüsel güçlerin silah desteği verdiği muhalifler, Hatay'da kalıp, sınırın ötesinde savaşıyor, katliamlar yapıyor, yüzlerce masum vatandaş ölüyor. Oradaki halk da muhaliflerin yarattığı terör nedeniyle sığınmaya geliyor. İki ateş arasında kalınca kaçtılar. Orada terör olmazsa niye gelsinler? Gelen sığınmacıların tek sebebi, bu silahlı guruplar ve onlara destek verenlerdir. Sığınmacıları perişan eden ve Türkiye'ye getiren, hükümet ve diğer küresel güçlerin çabalarıdır. Özendirerek, vadlerde bulunarak, tehdit ederek getiriyorlar. Esad yönetimini devirmek için her türlü entrika oynandı, ancak başarılı olamadılar. Şimdi oyun mülteciler üzerinde oynanıyor. Türkiye'nin başı çok ağrıyacak. Ve o silahlı guruyları ülkeden atmak da kolay olmayacak. Ülkeden çıkarılmak istendiğinde, namluyu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne çevirecekler."

Fotoğraf: Çiğdem YURDAGEL