KİLİS (İHA) - Suriye sınırında, "sırtçılık" yöntemiyle yapılan kaçakçılık olaylarında son günlerde artış gözleniyor.
1980'li yıllara kadar Suriye'nin Lazkiye Limanı'na getirilen elektronik eşyalar, Türkiye Cumhuriyeti'nin 1950'li yılların başında kaçakçılığın önlenmesi için sınır boyunca mayın döşediği araziden yurda sokuluyordu. O yıllarda kaçak eşyaların satıldığı Kilis'teki pasajlarda bulunan dükkanlara hava parası olarak 10 ile 30 kilo arasında altın ödenirken, kaçakçılık, 12 Eylül İhtilali ile durdu. 1985-1990 yılları arasında yeniden başlayan kaçakçılık, terör örgütü PKK'nın kamplarında eğitilen militanların Suriye sınırından Türkiye'ye sızma girişimleri üzerine alınan tedbirler nedeniyle bir kez daha duraklama yaşadı.
Türkiye-Suriye sınırında "sırtçılık" yöntemiyle yapılan sigara, içki ve çay kaçakçılığında, son günlerde yine artış gözleniyor. Ancak bu kez kaçakçılıkta özellikle Suriyeliler kullanılıyor. Bunun nedeni olarak, kaçak eşyayı taşımak için Suriyeliler'in daha düşük ücret talep etmesi gösteriliyor. Kaçak eşyaları, bugüne kadar yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği, yüzlercesinin sakat kaldığı mayınlı sahadan geçirmek için Türkler 100 dolar talep ederken, Suriyeliler kaçak eşyaları 50 YTL'ye taşıyor. Ayrıca yakalanan kaçakçılar, yakalattıkları eşyaların değerinin 4 katı para cezasına çarptırılıyor. Suriyeliler sınır dışı edildikleri için bu ceza da tahsil edilemiyor. Suriyeliler, bu nedenle de kaçakçılar tarafından tercih ediliyor.