YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Suriye Türkmenlerinden Dünyaya Mücadele Çağrısı

Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, "Türkmenler olarak yurdumuzu ne PYD’ye, ne IŞİD’e ne de...

Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, "Türkmenler olarak yurdumuzu ne PYD’ye, ne IŞİD’e ne de rejime bırakmayacağız. Türkmenler, sahibi kim olursa olsun bu projelere direnecek" dedi.Suriye’de 4 yıldır süren iç savaş nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan Türkmenlerin sorunları Ankara’da masaya yatırıldı. Suriye’de yaşanan savaş, Türkmenlerin son durumu ve yaşam mücadeleleri Ankara Rixos Otel’de düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında ele alındı. Toplantıya Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa ve Meclis üyeleri başta olmak üzere eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, eski MHP Grup Başkanvekili ve Türkiye-Suriye Dostluk Grubu Başkanı Mehmet Şandır, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ile köşe yazarları katıldı. Toplantıda konuşan Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, Suriye’de yaşayan yaklaşık 3.5 milyon Türkmen’in Suriye iç savaşının en büyük mağduru olduğunu belirtti. Bugüne kadar Esed rejiminin saldırılarına karşı Türkmenleri ve topraklarını korumak için bir araya gelmek ve teşkilatlanmak için gayret gösterdiklerini vurgulayan Mustafa, "15 Aralık 2012 tarihinde İstanbul’da 1. Suriye Türkmen Platformu’nu topladık, burada alınan karar gereği 31 Mart 2013 tarihinde Ankara’da Suriye Türkmen Meclisi’nin ’Kuruluş Kongresi’ni yaptık. Bu toplantımıza dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan katıldı. 9-10 Mayıs 2014 tarihlerinde Suriye Türkmen Meclisi’nin 2. Kongresi’ni yine Ankara’da yaptık. Üç toplantımıza da dönemin Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu beyler katıldılar. Böylece karşı karşıya olduğumuz bu zorlu süreçte yaptığımız çalışmalar neticesinde Suriye Türkmenlerini bir çatı altında topladık" dedi.4 ANA BAŞLIKTA SURİYE’DEKİ TÜRKMENLERİN SON DURUMUSuriye Türkmenlerinin varlığını ve sorunlarını Türk ve dünya kamuoyuna duyurmayı amaçladıklarına dikkat çeken Mustafa, açıklamalarını "Suriye’de Türkmen gerçeği", "Türkmenlerin gözüyle Suriye olayları", "Suriye Türkmen Meclisi’nin kuruluş süreci", "Suriye Türkmenlerinin bugünkü durumu" olmak üzere 4 ana başlık altında dinleyicilere aktardı. Bin yıllık Türkmen tarihinde yaşanan son durumu anlatan Mustafa, sürecin Türkmenlerin hızla siyaseti ve silahlı mücadeleyi öğrenmelerine neden olduğunu belirtti.Türkmenlerin gözünden Suriye’de yaşanan iç savaşı anlatan Mustafa, "Suriye’de 2011’den bu yana yaşanan iç savaş boyutunu da aşarak bölgesel bir çatışmaya, hatta uluslararası gündemin yakın zamanda uzlaşma ihtimali olmayan bir ’sorun alanı’ haline dönüşmüştür. Bugün, Suriye toplumu, ülkesi ve devletiyle tahrip edilmektedir. Yüz binlerce insan öldürülmüş ve yaralanmış, 10 milyona yakın Suriye vatandaşı doğduğu ve yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalmıştır. Ülkenin alt ve üst yapısı onarılmaz biçimde yıkılmıştır" dedi.Suriye’deki olayların Türkiye’yi de yakından ilgilendirdiğini vurgulayan Mustafa, Bayır-Bucak ve Halep’in Türkiye’nin savunması için stratejik öneme sahip olduğunu belirtti."SURİYE’NİN İÇ MESELESİ TÜRKİYE’NİN MİLLİ GÜVENLİK SORUNUNA DÖNÜŞTÜ""Suriye’nin iç meselesi Türkiye’nin milli güvenlik sorununa dönüşmüştür" diyen Mustafa, şunları kaydetti:"Bayır-Bucak’ın güvenliği Hatay’ın güvenliği demektir. Halep bölgesindeki Türkmen varlığı korunamazsa PKK’nın Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki etnik bölücü hareketi güçlenecektir. Rakka ve Hammam Türkmen bölgesindeki Türkmen varlığı korunamazsa PYD’nin Ayn-el Arap ve Kürtdağı Kantonları ile birleşmesi engellenemeyecektir. Böylece ülkemizin bin kilometrelik güney sınırında Türkiye’nin milli güvenliğine tehdit olacak bir askeri ve siyasi unsur yerleşmiş olacaktır. Başka bir ifadeyle Halep’in güvenliği Türkiye’nin Güneydoğu Bölgesi’nin güvenliği demektir. Humus bölgesindeki Türkmen varlığı korunamazsa Suriye’nin idari ve siyasi bütünlüğü korunamayacaktır. Parçalanmış ve bölünmüş bir Suriye ise Türkiye’ye yönelik düşmanca emelleri olan devlet ve devlet dışı aktörlerin taşeronluğunu yapan terör örgütlerinin merkez üssü haline gelecektir. Böylece 2023 vizyonu ile ’yeni ve güçlü Türkiye’ hedefine doğru ilerleyen Türkiye’nin önü kesilmek istenecektir. Türkiye yine yeniden bir güvenlik sorunu girdabına düşürülecek ve Türkiye’nin genel olarak demokratikleşme süreci özellikle de ’çözüm süreci’ hedef alınacaktır. Böylece Türkiye’nin siyasal, ekonomik ve toplumsal gelişmesi engellenmeye çalışılacaktır."Suriye’nin toprak bütünlüğü ile Suriye Türkmenlerinin güçlenmesini eşdeğer gören Mustafa, Suriye’nin Türkiye için tehdit olmaktan çıkmasının tek şartının ise bölgede Türkmenlerin güçlenmesi olduğuna işaret etti.Konuşmasının üçüncü ana başlığı olan Suriye Türkmen Meclisi’nin kuruluş aşamalarını ve yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi veren Mustafa, "Onur ve özgürlük mücadelesini yürütmek amacıyla bütün Suriye Türkmenleri temsilcilerinin oylarıyla kurulan Suriye Türkmen Meclisi, Suriye muhalefeti içerisinde yer alan ve demokratik seçimle oluşturulan ilk ve tek oluşum olma özelliğini de gururla taşımaktadır" dedi.Mustafa, meclis üyesi 360 delegenin Türkmenlerin yaşadığı vilayetler, yani Halep, Lazkiye, Humus-Hama-Tartus, Golan-Şam, Rakka ve nüfus ağırlığına göre belirlendiğini kaydetti.SURİYE’DEKİ TÜRKMENLERİN TALEPLERİAçıklamalarının son kısmında ise Suriye Türkmenleri’nin son durumu, sorunları ve taleplerini aktaran Mustafa, Suriye Türkmen Meclisi’nin yaptığı araştırmalar neticesinde bugün Türkiye’de yaşamakta olan 1.6 milyonu aşkın Suriyeli sığınmacının içinde yalnızca 120 bin civarında Suriyeli Türkmen bulunduğunu tespit ettiklerini söyledi. Suriye Türkmen Meclisi olarak kamplara yönelik hem sosyal hem de stratejik anlamlar ifade eden birtakım talepleri olduğunu anlatan Mustafa, "Osmaniye’deki çadır kent kampının Hatay sınır bölgesine taşınması, sahadaki çalışmaların sağlıklı biçimde gelişmesi, ’güvenli bölge’ talebinin gereksinimini ortaya koyma, eve dönüş projesine hazırlık ve Osmaniye çadır kentteki sorunların çözümü açılarından özel bir önem arz etmektedir. Suriye Türkmen Meclisi olarak, Suriye Türkmenleri’nin topraklarında, köylerinde güvende tutulmasını talep ediyoruz. Türkmenler olarak kendi toprağımızda güvende olmalıyız ki, Türkiye’nin geleceğine ipotek koyan emeller, projeler, senaryolar ölü doğsun" ifadelerini kullandı.Güvenliği sağlanacak Türkmen bölgelerinde Türkmen kamplarının kurulması gerektiğini belirten Mustafa, Türkiye’deki Türkmen çadır kentlerinin bu güvenli bölgelere taşınmasını istedi. Çadır kentlerde yaşayanlara yönelik köye dönüş programlarının başlatılmasını talep eden Mustafa, "Örgütlü yaşam bilinçlendirmesi, yerel yönetimler anlayışını yerleştirme, geleneklerimiz ve kültürümüzü yaygınlaştırma vb. gibi konularda programlar uygulanmalıdır" dedi."TÜRKMENLER, SURİYE’NİN ÇİMENTOSU"Türkmenlerin Suriye’nin çimentosu olduğunu vurgulayan Mustafa, "Türkmenlerin yaşadıkları bölgeler mutlaka ’güvenli bölge’ olarak ilan edilmelidir. Biz, Suriye Türkmenleri olarak Suriye’nin toprak ve siyasi birliğini savunuyoruz, ayrılıkçı ya da birtakım projelerde taşeron olma gibi bir niyetimiz de politikamız da yok. Suriye Türkmenleri’nin tek gayesi tarihi haklarına yeniden kavuşmak. Başka bir ifade ile ’yeni Suriye’de kurucu unsur olarak Anayasal güvenceye ve uluslararası güvenceye kavuşmak. Bu çerçevede dayanağımız 1921 Ankara Antlaşması’dır. Türkmenlerin varlığı ve haklarının güvence altına alınması için 1921 Ankara Anlaşması tozlu raflardan alınmalı ve derhal uygulamaya konulmalıdır. IŞİD’in Halep kırsalında ve Bayır-Bucak bölgesindeki hakimiyeti ve rejimin Halep şehrindeki kuşatması altında bulunan 2 milyona yakın Türkmen’in muhtemel bir katliama karşı korunması için gereken tedbirler ivedilikle alınmalıdır."TÜRKMENLERDEN DÜNYA KAMUOYUNA ÇAĞRIHalep ve Bayır Bucak bölgelerinin Türkmen bölgesi olduğunu belirten Mustafa, dünya kamuoyuna şu çağrılarda bulundu:"Türkmenler olarak, yurdumuzu ne PYD’ye ne IŞİD’e ne de rejime bırakmayacağız. Türkmenler, sahibi kim olursa olsun, bu projeler direnecektir. Suriye’de Türkmen bölgelerinin kaybedilmesi, Suriye politikasının kaybedilmesi demektir. Suriye politikasının kaybedilmesi demek Türkiye’nin Arap Yarımadası’na ve bütün Arap dünyasına olan kapısının kaybedilmesi sonucunu doğuracaktır. Türkiye, Türkmenleri dikkate alarak Suriye stratejisini yeniden gözden geçirmeli, bölge stratejisini, Ortadoğu Türkmenleri ile sigortalamalıdır. Bu Türkmenlerden daha çok Türkiye için bir gerekliliktir. Suriye Türkmenleri olarak böyle bir stratejinin gereğini yapmaya hazırız."Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, "Suriye’deki Türkmenlerin geleceği nasıl olacak?" sorusuna, "Suriye’de 300 bin Suriyelinin katledilmesinin ardından Esed rejiminin içinde olduğu yönetimi kesinlikle kabul etmiyoruz. Uluslararası toplum ona zorlamaya çalışıyor. Suriye’deki dinamikler çok değişti. Suriye’nin kuzeyinde yeni oluşumlar ortaya çıktı. Bütün oyunlar Türkmen coğrafyalarına yönelik. Türkiye’nin daha hassas Türkmen politikası yürütmesini istiyoruz" karşılığını verdi."TERÖRÜ ÜRETEN ASIL BELA, ESED REJİMİ"Suriye’de Kürt deyince tamamını kapsamamak gerektiğine dikkat çeken Mustafa, "Çünkü Suriye’de terör örgütü PKK uzantısı bir PYD ve Kürtler var, bunun yanında bizim bin yıldır beraber yaşadığımız Kürt kardeşlerimiz var. Yani bunları çok iyi ayırt etmek gerekiyor. PYD, Kürtlerin tamamını temsil etmiyor. IŞİD bir terör örgütüdür. Nasıl PYD terör örgütü ise IŞİD de bir terör örgütü gibidir. Bizim için Esed rejimi terörü üreten asıl beladır. Türkmenlerin Suriye’de politik ve silahlı düşmanı çok, Türmenler ’var olma’ mücadelesi veriyor, herkes Türkmen düşmanı" dedi.Türkmenlerin silahlanması konusunda bir soru üzerine Mustafa, Suriye’de uygulanmaya başlanan "eğit-donat projesi"nden Türkmenlerin maksimum oranda yararlanması gerektiğini söyledi. Mustafa, "Şu anda Özgür Suriye Ordusu çok zayıf durumda, aynı şekilde Türkmenler de zayıf durumda. Türkiye’nin ’eğit-donat’ projesinden Türkmenlerin maksimum yararlanmasını talep ediyoruz. Bu nefsi müdafaa açısından çok gerekli" karşılığını verdi."BİZİM SADECE TÜRKİYEMİZ VAR"Suriye’de yaşanan iç savaşın insani boyutunun hatırlatılması üzerine ise Mustafa, "Suriye’de insani boyutu çok büyük dramlar yaşanıyor. Türkmenler kendi ürettikleri şeylerle hayata tutunmaya çalışıyor. Ancak sağlık konusunda herhangi bir hizmet yok, eğitim tamamen durdu çünkü IŞİD’in elinde. Bırakın hastalarımızı tedavi etmeyi, Türkiye’ye taşıma şansımız bile kalmadı. Benim annem bir hafta önce vefat etti, bin zorlukla Antep’e getirebildik. Ölülerimizi kendi topraklarımıza defnetmek zorundayız. Annemi tekrar Suriye’ye kendi köyüme defnetmek istiyorum" ifadelerini kullandı.Mustafa, Suriye Türkmen Meclisi olarak eğitim konusunda Türkiye makamlarından Türkmen gençlere ayrıcalık tanınması talebinde bulunarak, "Biz Suriyeliyiz ama Türkmeniz, Suriyelilerle aynı statüde tutulmamız bizi gerçekten çok mağdur ediyor. Çünkü Suriyeli Kürtler Araplardan burs, destek bulabiliyor ancak bizim sadece Türkiyemiz var" dedi.HASAN CELAL GÜZEL: "OTURUP TEK TEK SAYDIM ORTADOĞU’DA 10 MİLYON TÜRKMEN VAR"Eski Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel ise, Türkiye’nin Osmanlı’dan miras kalan Türkmenlere, Araplara ve diğer unsurlara sahip çıkması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin uyguladığı politikasıyla insanlığın yanında, zulmün karşısında olduğuna dikkat çeken Güzel, "Mülteciler meselesi bunun en başta gelen meselesidir. Türkiye, Suriye Türkmenlerinin ezilmesine izin vermemelidir. Çok kısa zaman sonra yepyeni Suriye ortaya çıkacak, bu yeni Suriye Esed’siz olmak zorunda. Türkmenler Suriye’de bütün anayasal haklara sahip olmalı. Suriye ve Irak Türkmenlerinin arkasında durmaya devam etmeliyiz. Bizzat tek tek, köy köy, kişi kişi oturdum saydım, 10 milyon civarında Türkmen yaşıyor Ortadoğu’da, İran Türkmenleri hariç" dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler