Suriye'de Savaş Suçu Belgeleri

MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, Suriye'deki savaş suçu belgeleriyle ilgili, "Eğer bu ve bunun gibi vahşetlere dünya 'dur' demez ise Suriye'deki vatandaşların başına gelenin yarın başka yerde başka vatandaşların başına gelmeyeceğinin garantisi yoktur. İnsanlık adına utanç verici tablo" dedi. Öztürk, partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, 17 Aralık'tan bugüne fazla zaman geçtiğini ve Türkiye'nin yoğun bunalımda olduğunu iddia etti. Devletin kriz halinden bir türlü çıkamadığını öne süren Öztürk, "AK Parti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iktidardan hiç gitmeyeceklermiş gibi davranıp aşırı öz güvenden kaynaklı tutumları yüzünden bedeli ağır olacak sürece girmiş bulunuyor. Vatandaşlarımız ekonomik vesayet ve ekonomik darbe altında can derdine düşmüştür. Biz parti olarak diyoruz ki, 'ne paralel devlet ne de parti devleti, ille de hukuk devleti, mutlaka hukuk devleti' diyoruz. Türkiye'nin bugünkü konusu her şeyden önce rüşvet ve yolsuzluk iddialarının aydınlatılması olmalıdır" şeklinde konuştu. Öztürk, bir gazetecinin Suriye hükümetinin muhaliflere uyguladığı işkenceyi gösteren fotoğraflarla ilgili düşüncesini sorması üzerine, belgeler karşısında insanlıktan utanmamanın mümkün olmadığını söyledi. "Modern dünyanın böyle bir vahşeti nasıl kabullendiğini merak ediyoruz" diyen Öztürk, "Eğer bu ve bunun gibi vahşetlere dünya 'dur' demez ise Suriye'deki vatandaşların başına gelenin yarın başka yerde başka vatandaşların başına gelmeyeceğinin garantisi yoktur. İnsanlık adına utanç verici tablo" ifadesini kullandı. - "Yeniden yargılamaya ilkesel olarak taraftarız" Öztürk, "Ergenekon davası kapsamında müebbet hapse çarptırılan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tahliye talebi var. Balyoz davasından hüküm giyen MHP Milletvekili Engin Alan için de partinizin başvurusu olacak mı" sorusuna ise Terörle Mücadele Kanunu'nun ortadan kaldırılmasına yönelik teşebbüsler bulunduğunu öne sürdü. Yeniden yargılamayla ilgili düşüncelerin terör örgütünün masa başında hükümetle pazarlıkları sonucu ortaya çıktığını iddia eden Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: "Genelkurmay Başkanı, terörist olarak içeri alındı ve terörist başı olarak yargılandı. Yeniden yargılanma yolu açıldığında kimi yeniden yargılıyorsunuz? Terörist başını yeniden yargılıyorsunuz. Bunun muadili kim? Diğer terörist başı Abdullah Öcalan. Yeniden yargılamaya ilkesel olarak taraftarız. Şark kurnazlığı yapıp bu yolu açmak suretiyle terörist başını dışarıya çıkarabilecek yolu açmak istiyorlarsa bunun karşısında sonuna kadar direniriz. Engin Alan diyor ki 'Beni teröristlerle aynı kefeye koyup yargılayacaksanız, böyle adaleti istemiyorum.'. Engin Alan'ı ve Genelkurmay Başkanı'nı bahane ederek bebek katilinin dışarıya çıkmasına sebep verecek yolları döşüyorlarsa biz sonuna kadar karşıyız. Bunu genelleştirip de bebek katiline hürriyeti getirebilecek yolu açmaya niyetlenmeleri noktasında endişeliyiz. Engin Alan, Türkiye için kendisini feda etmeye hazırdır."