Suriye'nin Halep kentinde yaralanan El-Cezire'nin Ankara Muhabiri Ömer Haşram, "Orada bir kıyım var, katliam yapılıyor. O katliamı yansıttığım için mutluyum ama bizi hedef aldıkları için üzgünüm" dedi.
Gaziantep'te tedavi gördüğü hastanede tedavisi devam eden Haşram, gazetecilere yaptığı açıklamada, sağlık durumunun yavaş yavaş iyiye gittiğini belirtti.
Vücuduna 4 şarapnel parçasının isabet ettiğini ve şu anda durumunun iyi olduğunu, tehlikeli bir durumun söz konusu olmadığını ifade eden Haşram, şöyle devam etti:
"Beni yaralanmamdan daha çok Halep'in durumu çok üzdü. Halep'i çok iyi tanıyan bir gazeteciyim, daha önce belgeselini çekmiştim. Çok güzel bir şehir ama maalesef ben orada sadece yıkılmış binalar, parçalanmış cesetler, aileler... Bölgeye dakika başı bomba düşüyor. Ben hiçbir askeri hedefin vurulduğunu görmedim. Sadece normal insanların oturduğu binaların üstüne düşüyor. Biz bunu gördük, gözlemledik."
Haşram, gerçekleri kamuoyuna aktarmak istediklerini, dolayısıyla riske girdiklerini vurguladı. Halep'in yaklaşık yüzde 60'ını gezdiklerini dile getiren Haşram, şöyle konuştu:
"Silahlı kişiler Halep'i kurtarmaya çalışıyor. Ama maalesef gelişmiş helikopterler, füzeler ve çeşitli top bataryalarıyla saldırı düzenleniyor. İki gece geçirdik, hiç uyuyamadık. Sürekli top sesleri, sürekli yıkım vardı. Son gece bizi hedef aldılar. Yarım saat içinde 3 kere bize saldırdılar ve üçüncü kez bizi vurdular. Birincide 10 metre uzaklığa düştü bir evi yıktı, biz yelek giydiğimiz için kurtulduk. İkinci kez de başımın üstünden füze geçti, o da yakına düştü, kurtulduk. Üçüncü kez arabaya binmek üzereyken top mermisi düştü ve bagajı delerek, yeleğin aralarından giren 4 şarapnel parçası oldu. Orada bir sahra hastanesi var, gönüllü kişiler çalışıyor. Onların ilk müdahalesi bizim hayatımızı kurtardı. 2-3 santimlik parçalar vardı. Ondan sonra Türkiye'ye dönüş yoluna girdik. Dönüş yolunda askerler arama noktası yapmıştı ama atlattık. Devrim gençleri bize yardımcı olmaya çalıştı, bizi kurtardı."
-"Oradaki durum cehennem"
Haşram, Halep'te kaldığı son 2-3 günde çok zor şartlarda yaşadıklarını, morallerini ve sinirlerini bozan bir ortamda bulunduklarını, "Oradaki durum hakikaten cehennem diyebilirim" ifadelerini kullandı.
Haşram, Suriye'deki gözlemlerini ve yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Bizi vurmalarını anlıyorum. Rejim bize kızmıştı. Çünkü oradan canlı yayın yaptık, insanların yaşadıklarını anlattık. İnsanlar zaten feryat ediyor, 'gelin yardım edin' diye çağırıyorlar. Ayrımsız çocuk kadın demeden öldürüyorlar. Gördüğümüz kadarıyla plansız bir bombardıman... Yani halkın parasıyla alınan silahlar halka karşı kullanılıyor. Tabi bu nereye kadar gidecek bilmiyorum. Biz ve bizim gibi gazeteciler oraya girmeli, o gerçeği yansıtmalı. Orada bir kıyım var, katliam yapılıyor. O katliamı yansıttığım için mutluyum ama bizi hedef aldıkları için üzgünüm."
Öte yandan hastanede tedavisi devam eden Haşram'ı, eşi Mediha ve meslektaşları da yalnız bırakmıyor.
Muhabir: Orhan Çiçek - Adem Yılmaz / Sevil Çelik
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz