Suriye’deki tapulu arazileri için artık umutları kalmadı

Hatay’da 4 bin ailenin Suriye’de kalan tapulu arazileri için umutlar başka bahara kaldı. 2010 yılından itibaren Türkiye-Suriye arasında gelişen ikili ilişkiler 1970 yılından bu yana Suriye’de kalan tarım arazilerini geri alma ümitlerini yeşertmişti. Ancak Suriye’de yaşanan çatışma ortamı ve gerilen ilişkiler tapu sahiplerinin umutlarını kırdı.

Türkiye-Suriye arasında gelişen ilişkiler yüz binlerce dönüm arazisi Suriye topraklarında kalan aileler için umut ışığı olmuştu. 1939 yılında Hatay’ın ana vatana katılmasıyla çıkarılan yasa ile Suriye hükümeti, ülke sınırları içinde kalan Türk topraklarının işletilmesi için pasavan denen bir vesika ile Türklere 29 gün süre ile arazilerini işletme fırsatı veriyordu.

Ancak dönemin Suriye lideri Hafız Esed, çıkardığı toprak rejimi yasası ile Türklere ait 3 milyon 309 bin 163 dönüm araziye el koydu. Bu karşın Türkiye de Türk sınırları içinde kalan Suriyelilere 272 bin dönüm araziye el koydu. Esed’in çıkardığı toprak rejimi yasasından en çok Altınözü ilçesine bağlı Karbeyaz Beldesindeki vatandaşlar etkilendi.

Çünkü yasa ile 25 bin dönüm arazisi olan köylüler bu topraklarının yarısını kaybetti.
Uzun yıllar verilen mücadelede sonuç elde edilemezken 2010 yılında Türkiye-Suriye arasında gelişme gösteren ikili ilişkiler Karbeyaz halkı için umut olmuştu. Hatta iki ülke Başbakanının Dostluk Barajının temellerini beraber atması toprak sorununun da çözülebileceğine işaret olarak görülmüştü.

Ancak Suriye’de gelişen çatışma süreci 1970 yılından bu yana sınır hattının öteki tarafında kalan tarım arazilerini sadece görmekle yetinen Karbeyaz halkını bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı.

Karbeyaz Belediye Başkanı Halil Özdemir, Hatay’ın ana vatana katılış sürecinde çizilen sınır hattı nedeniyle sınırın diğer tarafında kalan tarım arazilerini köy halkının tekrar işleyebilmesi için umutların başka bahara kaldığını söyledi.

Tarım arazilerinin işlenebilmesi yada tapulu araziler karşılığında her iki ülkenin anlaşarak arsa sahiplerine toprakları kadar bedel ödenmesi ümitlerinin sona erdiğini söyleyen Özdemir “Suriye ile gelişen ilişkiler bizi umutlandırmıştı. Ancak son yaşanan olaylar bize gösterdi ki bu sorun daha uzun yıllar çözülemeyecek.” dedi.

Sınır hattının diğer tarafından kendisinin 50 dönüm ve eşinin 20 dönüm olmak üzere 70 dönüm arazisi bulunduğunu söyleyen Henano Arıcıoğulları ise “Artık umudum kalmadı” diye konuştu.

Suriye’de toprak rejimi öncesinde pasavan ile giriş çıkış yaparak topraklarını ekebildiklerini ve ürünlerini toplayabildiklerini söyleyen Arıcıoğlulları, “Yasa çıkardılar. Pasavanla giriş bitti. Bize Reyhanlı’dan arsa verdiler, ekin dediler. Sonra verdikleri arsaları yine aldılar. Şimdi icar olarak bize tapulu arazilerimize karşılık tarla veriyorlar. Tapulu malım var ama icara tarla kullanmak zorunda kalıyorum” dedi.

Yatalak babasına bakmak zorunda olan Edibe Arıcıoğlu ise “Babam hasta ve yatalak. Onunda babasından yani dedemden 20 dönüm arazimiz var Suriye’de, Ne ekebiliyoruz nede tapumuzun karşılığını alabiliyoruz. Zor durumdayız. Yardım bekliyoruz.” şeklinde konuştu.