Suriye’deki Yardım Kuruluşlarından Güç Birliği

Suriye’nin çeşitli bölgelerinde kurulan 53 sivil toplum kuruluşu temsilcisi İstanbul’da bir araya geldi. Hama, Humus, İdlip, Şam, sahil ve doğu bölgesinin tamamından yaklaşık 100 temsilci İstanbul'da istişare toplantıları düzenleyerek, bölgenin son durumu hakkında görüş alışverişinde bulundu. Suriye içerisinde çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşu temsilcileri, görüşmelerde ülkeye gelen yardımların toplanması ve güvenli şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması konularını masaya yatırdı.

Fatih’te bir otelde düzenlenen basın toplantısında, İHH Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Yıldırım bölgenin son durumu hakkında bilgi verdi. Bülent Yıldırım, Suriye’de katledilen insanlara dünyanın sessiz kaldığını söyledi. Dünyada bu konuda çok fazla çalışmanın yapılmadığını savunan Yıldırım, “Katledilen insanlar var. Bu insanlarla ilgili dünya sessiz kaldı. Ne bir insani yardım koridoru açıldı ne de bu konu uluslararası arenada hakkıyla konuşulabildi. Orada karda kışta ayakkabı bulamayan çocuğa bir ayakkabı gönderemediler.” dedi.

Şu anda Türkiye dahil birkaç ülkenin Suriye’ye yardım ettiğini anlatan Yıldırım, “Bizler şu bahaneyi ortadan kaldırmak istedik; Suriye’de bir güç birliği yok, herkes ayrı çalışıyor. Suriye’de kim kiminle çalışıyor, kim kiminle dost belli değil. Bu yardımlar içeriye gönderildikten sonra bu yardımların çalınmayacağını garanti edebilir misiniz? Bunun için bizler de uzun zamandır Suriye içindeki sivil toplum kuruluşlarını araştırdık. Ürkütücü bir manzara ile karşılaştık. Suriye’de sivil toplum kuruluşlarına izin verilmemiş. Birkaç yerde var. Şimdi Suriye’nin her bölgesine sivil toplum kuruluşları kuruldu. Aramızda Suriye’de kurulmuş olan 53 sivil toplum kuruluşu var. Çok kısa bir sürede büyük bir başarıdır. Hama, Humus, İdlip gibi bölgelere yardım göndermek istediğimizde yönetim kurulu olan yardım kuruluşları ile irtibata geçeceksiniz.” ifadelerini kullandı.

İstanbul’a gelen Suriye’deki yardım kuruluşlarının temsilcileri ile toplantı yaptıklarını ifade eden Yıldırım, “Gerçekten çok verimli bir toplantı oldu. Bu arkadaşların hepsi yardım kuruluşlarının başkan ve başkan yardımcıları. Yönetim kurulları, resmi evrakları var. Hangi bölgede kaç tane mağdur, ne ihtiyaçlar var, bundan sonra oradaki insani dram dünyaya nasıl yansıtılacak? Bu konularda kendileri ile bildiklerimizi paylaştık. Savaşta insanlık ölebilir, insanlığın ölmemesi için organizasyonlara ihtiyaç var. Böyle organizasyonlar vasıtasıyla insanlar her zaman nefes alır. Burada bulunan arkadaşlar, Suriye’de yaşayanların meşrebine mezhebine bakmadan yardım için yola çıkan arkadaşlarımız.” diye konuştu.

Dünyaya çağrıda bulunan Yıldırım, “İnsansanız şu yardım organizasyonlarını değerlendirerek yardım ulaştırabilirsiniz. Yüreğinizde hiçbir merhametiniz yoksa bahane bulabilirsiniz. Suriye’de 64 bin 384 olarak ölü sayısı açıklandı. Bunların içinde 4 bin 500’ü çocuk deniliyor. Bir bölgede insanlar öldüğü zaman cesetlerini dahi almaya gidemiyorlar. Bazen yakınlarının öldüklerini de bildirmiyorlar. Aile bunu diğer fertleri koruma adına saklıyor. Bu yüzden rakamlar gerçekçi değil. Hiç kimse oradaki hastanelerde kalamaz. 225 bin yaralı var. Hapse girenlerin sayısı çelişkili. İç göç 4 milyon deniliyor ama bizim tespitlerimiz çok daha fazla. İnsanlar o bölgelerde yaşamıyor. Başka yerlere gitmişler.” dedi.

Humus bölgesinden gelen bir yardım kuruluşu temsilcisi toplantıda yaptığı konuşmada, “Kim kula şükretmezse Allah’a da şükretmez. Burada Türk halkı bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Aynı şekilde İHH Başkanı Bülent beye teşekkür ediyorum. Bizim halkımızın çocuklarından 2 bin kişiyi serbest bıraktırdı. Allah razı olsun.” ifadelerini kullandı.

Bab şehrinden Şehidin İzi isimli yardım kuruluşundan toplantıya katılan temsilci ise yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Bizim yaşadığımız baskı zulüm en şiddetli şekilde devam etmektedir. Suriye halkı çok yorulmuş bir haldedir. Ama kararını vermiş bundan sonra mazlum yaşamayacağının kararını vermiştir.Biz artık izzet ve şerefimizle yaşamak istiyoruz. Biz özgürlüğümüzü ve onurumuzu istedik; ancak karşımızda ölüm yağdıranları gördük. Suriye konusu çok fazla konuşmayı gerektiren bir konu değildir.Şuanda her şey yıkılmış durumda. Hastalıkların yaygınlığı çok büyük bir şekilde. Artık insanlar Esed’in terörist saldırısına direk maruz kalmaktadır.