Suriye'den Aziz Yıldırım'a çağrı

Türkiye-Suriye arasındaki siyasal ve ekonomik ilişkilerin olumlu seyri, Suriyeli futbolcuları da umutlandırdı. Suriye futbol camiası, işbirliği konusunda sıranın kendilerine gelmesini bekliyor. Suriye futbol camiasında Türk futbol kulüpleriyle işbirliği yapılmasını, menajerlik distribütörlüğü verilmesini isteyen de var, maçların şifreli yayınlanmasından şikayetçi olan da...

Yaklaşık 60 yıldır profesyonel düzeyde futbolla ilgilenen Musa Şemmaz, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'a çağrıda bulunarak "Suriye'de en fazla taraftarı olan takım Fenerbahçe. Bu işbirliğini başlatmak da Fenerbahçe'ye düşer. Taraftar, kulübü göreve çağırıyor" diyor. Musa Şemmaz'a göre, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın Fenerbahçeli olması, Suriye'de sarı-lacivertli taraftar sayısı artırıyor. Suriye'nin El İttihad takımı ile 2007 yılında yaptığı dostluk maçı, Fenerbahçe'nin Suriye'deki ününü pekiştirmiş.

79 yaşındaki Musa Şemmaz, Türkiye-Suriye futbol ilişkisinin Fenerbahçe-El İttihad maçından çok önce, 1955 yılına kadar uzandığını söylüyor. Şemmaz, iki ülke arasındaki futbol ilişkisinin yeniden kurulabileceğini belirtiyor.

Suriye-Türkiye milli takım maçlarında 3 kez forma giyen Şemmaz, futbol kariyerine Türkiye'de devam edebilecekken eşikten dönmüş. 1961 yılında Beşiktaş'tan 80 bin dolar transfer ücretiyle teklif aldığını anlatan Şemmaz, Suriye yönetiminden izin alamayınca futbol hayatına ülkesinde devam etmiş.

Fenerbahçeli olduğunu belirten Şemmaz, Fenerbahçe'yi "üst sınıf takım" olarak değerlendirse de teknik direktör olarak Fatih Terim'i beğeniyor. Türkiye'den Can Bartu, Arap Kadri, Lefter, Şenol Birol ve kaleci Turgay gibi isimlerle tanıştığını ve birlikte vakit geçirdiklerini anlatan Şemmaz, bu isimlerin Türkiye'deki futbol kalitesini yükselttiklerini vurguluyor.

"BİR MARŞIMIZ BİLE YOK"

Fenerbahçe-El İttihad maçının ardından Suriye'de futbolun yapısı üzerine tartışmalar başladığını anlatan Şemmaz, "Türk futbolunda heyecan var. Maçtan saatler önce statlar kapanıyor. Marşlar söyleniyor. Bizde takımların marşları bile yok" diyor. Şemmaz'a göre, iki ülke futbol kulüpleri arasında yapılacak işbirliği ile Suriye çok mesafe katedebilir. Suriye'de çok yetenekli futbolcuların olduğunu anlatan Şemmaz, kulüpler arasındaki işbirliğinin sınırdaki il takımları ile başlayabileceğini söylüyor.

Suriye'de futbol otoritesi sayılan Şemmaz, Suriye ve Mısır'ın birleştiği dönemde milli takımda, Berlin duvarı Almanya'yı ayırdığı dönemde de doğu ve batı Almanya'da top koşturmuş. Şemmaz, Türkiye'nin futboldaki başarısını, "1980'li yıllara kadar dünya futbolunda Rus veya Yugoslav teknik direktörler etkiliydi. 80'lerden sonra da Suriye futbol camiası aynı zihniyetle devam etti. Türkler ise yeni futbol mantığına hemen ayak uydurdu" şeklinde açıklıyor. Suriye'nin futbolla ilgili kanunu 1970 yılında Rusya'dan aldığını ve hala aynı kanunun geçerli olduğunu hatırlatan Şemmaz, "Bizde hala özel kulüp yok, reklam ve menajerlik de yok. Her şeyi devlet karşılıyor" diyor.

Suriye'de milli takım kaptanının yaklaşık 550 dolar maaş aldığını belirten Şemmaz, "Bu sistemin tamamen değişmesi gerektiğini" savunuyor.

MİLLİ TAKIM KALECİSİ SAİD

Suriye milli takım kalecisi Samir Said de Türk futbolunu yakından takip eden isimler arasında yer alıyor. Uydu yayını başlamadan önce Türk takımlarının maçlarını, Türk kanallarının izlenebileceği sınıra yakın yerleşim birimlerine giderek izlediklerini anlatan Said, maçların şifreli kanallarda yayınlanmasından şikayetçi. Suriye futbol camiasında kaleci Volkan ile özdeşleştirilen Said, Suriye'deki futbol sisteminin değişmesi gerektiğini ifade ediyor.

"Arap ülkeleri arasında kaleci transferi yapılamayacağına" ilişkin bir uygulama olduğuna dikkati çeken Said, "Bize en yakın Avrupalı ülke Türkiye. Ancak, Türkiye de bile bizi kimse bilmiyor" diyor. Suriye futbol kulüplerinde oynayan futbolcuların ikinci yıldan itibaren bonservislerini aldıklarını anlatan Said, "Türkiye liginde oynamayı çok istiyoruz" diye konuşuyor.

"MENAJERLİK DİSTRİBÜTÖRLÜĞÜ İSTİYORUZ"

Suriye'nin bir Türk takımında oynayan tek futbolcusu olan İmad Hasan ise kısa bir süre Diyarbakırspor kadrosunda yer almış. Geçirdiği bir sakatlık nedeniyle aktif futbol hayatını bırakan Fenerbahçe taraftarı Hasan, "Türkiye'de takım ruhu olduğunu Suriye'de ise maç bittiğinde herkesin evine gittiğini" söylüyor. Hasan, "Suriye'de 2000 yılına kadar transfer izni yoktu. Bonservisler futbolcuların elinde. Bonservis bedeli ise 20-30 bin dolar civarında. Suriyeli futbolcuları, Türk futbol kulüplerine tanıtacak bir yapının oluşturulmasını istiyoruz. Suriye kanunları nedeniyle biz menajerlik yapamıyoruz, ancak Türkiye'den menajer distribütörlüğü alabiliyoruz" diyor.

Suriye Futbol Federasyonu Başkan Yardımcısı Muhammed Fettah ise özel kulüplerin açılması için çalışmalar yaptıklarını söylüyor. Fenerbahçe taraftarı olan Fettah, Türkiye'yi model olarak alabileceklerini belirterek, Türk spor muhabir ve yorumcularını Suriye'ye davet edeceklerini belirtiyor.