YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Suriyeli kadınların dilinden DEAŞ zulmü

İçişleri Bakanlığınca hazırlanan "Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat Bölgelerinde İnsani Güvenlik" kitabında, terör örgütü DEAŞ'ın etkin olduğu dönemde Suriyeli kadınların yaşadıkları zulme ilişkin anlatımlara yer verildi - El-Bab'da yaşayan bir kadın: - "DEAŞ zamanı hiçbir yere çıkamazdık. Birçok hasta evden çıkamadıkları için öldü" - Kadın yerel emniyet mensubu: - "Beğendikleri kadınları ailesinden istiyorlardı. Babası itiraz ederse babasını ya tutukluyorlar ya da öldürüyorlardı. 3 ay sonra 'Boşadım' deyip başka DEAŞ'lının nikahına geçiriyorlardı"

ORHAN ONUR GEMİCİ - İçişleri Bakanlığınca hazırlanan "Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat Bölgelerinde İnsani Güvenlik" kitabında, Suriyeli kadınların, terör örgütü DEAŞ'ın etkin olduğu dönemde yaşadıkları zulme ilişkin anlatımlarına yer verildi.

İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanlığı tarafından, Suriye'de mevcut durumun düzenlenen harekatlar öncesi dönemle karşılaştırılarak, Türkiye'nin bölgenin insani güvenliğine katkısının analiz edilmesi amacıyla yapılan saha çalışması, "Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat Bölgelerinde İnsani Güvenlik" ismiyle kitaplaştırıldı.

Çalışma kapsamında, Fırat Kalkanı Harekat Bölgesi'nde Azez, Çobanbey, Cerablus ve El Bab ilçelerinde, Zeytin Dalı Harekat Bölgesi'nde ise Afrin ve Cinderes ilçelerinde 9-26 Aralık 2019'da yaklaşık 300 kişiyle mülakatlar gerçekleştirildi.

Kitapta, bölgede yaşayan kadınların özellikle DEAŞ'ın etkin olduğu dönemde sağlık, gıda, çevre, ekonomi, bireysel, toplumsal ve siyasi güvenlik konularında yaşadığı sıkıntılara ilişkin detaylar yer aldı.

Suriyeli kadınlar başta olmak üzere, bölgede görev yapan Türk personel ve bölge insanının anlatımları DEAŞ zulmünü gözler önüne serdi.

- Kadınların sağlık hizmetine erişimi

DEAŞ döneminde kadınların yalnızca kadın doktorlara muayene olmasına izin verildiği belirtilen kitapta, bu nedenle kadınların sağlık hizmetine erişiminin erkeklere nazaran daha az olduğu, zaman zaman bu temel haktan tamamen yoksun kaldıkları ifade edildi.

El-Bab'da yaşayan bir kadın, "DEAŞ zamanı hiçbir yere çıkamazdık. Birçok hasta evden çıkamadıkları için öldü. El-Bab'da 3 ya da 4 doktor kaldı. Şimdi hemen bir rahatsızlık olsa doktora gösterebiliyoruz." ifadelerini kullandı.

Bir başka kadın ise "DEAŞ dönemi çok sıkıntılıydı. Doktora gitme sıkıntımız oldu. Sen gitmek istesen de gidemezsin çünkü sokaklarda çatışma vardı. Önceden birkaç kadın doktor vardı. Şimdi çok doktor var. DEAŞ zamanı ameliyatlar sadece El- Bab'da oluyordu. Rejim zamanında da Çobanbey'de ameliyat yapılmıyordu." değerlendirmesini yaptı.

- Türkiye'nin bölgedeki varlığıyla hizmetlere erişim rahatladı

Bölgede erken yaşta ve çok sayıda doğum yapılması nedeniyle üzerinde özellikle durulan konulardan birinin kadın doğum olduğu vurgulanan kitapta, Türkiye'nin bölgede hayatın normalleşine yönelik attığı adımlarla kadın doğum ve bebek sağlığı konusunda büyük gelişme sağlandığı bildirildi.

Cinderes'te sağlık merkezinde bir kadın, Türkiye'nin bölge insanına sağladığı imkanlar sayesinde hastalıktan korunmak için yeterli bilgiye ulaşabildiğini söyledi.

Yine aynı kentteki başka bir kadın ise Cenebe köyündeki evlerinde eskiye göre sularının iyi ve temiz olduğunu ifade etti.

Bireysel güvenliğe yönelik tehditlere de değinilen kitapta, terör örgütü DEAŞ döneminde insanların sokaklarda teröristler tarafından infaz edildiği, bazı kadınların köleleştirildiği ve çocukların silah altına alındığı tespitine yer verildi.

Kitapta, DEAŞ'lı teröristlerin işkenceye sıkça başvurduğu, Cerablus'ta bir kamu binasının işkence merkezi haline getirildiği belirtildi.

DEAŞ'ın tütün ürünleri gibi yasakladığı pek çok alanda bir ihbar mekanizması kurduğu aktarılan kitapta, DEAŞ'lı teröristlerin bu mekanizmayı işletirken teyit etmek gibi bir kaygılarının olmadığı, yargısız infazın yaygın olduğu kaydedildi.

- "DEAŞ zamanında her an ölümle karşı karşıyaydık"

El-Bab'da görevli yerel emniyet gücü görevlisi, yaşanılan sıkıntılara ilişkin "DEAŞ zamanında her an ölümle karşı karşıyaydık. Kadın, eşarpla evinin önündeyken ceza aldı, zorunlu dini eğitim aldı. Bir başka yerde de kadın siyah peçe takmadı diye kocasını ayaklarının dibine ateş ederek, yollarda koşturdular." ifadelerini kullandı.

Yine aynı kentte yerel emniyet mensubu olarak görev yapan bir kadın ise DEAŞ'ın zulmünü şu sözlerle anlattı:

"Beğendikleri kadınları ailesinden istiyorlardı. Babası itiraz ederse babasını ya tutukluyorlar ya da öldürüyorlardı. O kadını bir şekilde alıyorlardı. 3 ay sonra 'Boşadım' deyip başka DEAŞ'lının nikahına geçiriyorlardı. O da 3-4 ay sonra 'Boşadım' diyordu. Kadınları cinsel yönden devamlı kullanıyorlardı."

- "Kadınlar, çalışma hayatına dahil olmamayı tercih etmiştir"

Kadınların, DEAŞ ve PKK/PYD idaresi altındaki durumunu ortaya koymak, toplumsal ve ekonomik yaşamlarını anlamak ve Türkiye'nin bölgedeki varlığının kadınların hayatlarına etkisini tespit etmek amacıyla göçmen kamplarında, hastanelere ve evlere ekiplerce ziyaretlerde bulunulduğu belirtilen kitapta, şunlar kaydedildi:

"PKK/PYD döneminde kadınlar, güvenli ortam sağlanamaması nedeniyle çalışma hayatına dahil olmamayı tercih etmiştir. PKK/PYD idaresindeki süreçte kadın militan devşirmek amacıyla kadınlar üzerinde ciddi baskılar olmuştur. DEAŞ döneminde kadınların çalışmalarına izin verildiği, ancak yüzlerini de kapatacak şekilde çarşaf giyilmesini zorunlu tuttukları, bu nedenle de kadınların çalışamadıkları vurgulanmıştır. Sokakta yüzleri görünen kadınların eşlerinin dövüldüğü ve kadın doktor bulunmadığı yerlerde tedavi imkanı bulamadıkları belirtilmiştir."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler