Kimyasal saldırıdan 16 gün önce Türkiye’de Gaziantep’e sığınan fakat kovularak Elazığ’ın yolunu tutan Suriyeli mültecilerin dramları Elazığ’da da değişmedi.
Doğu ve G.Doğuda bir çok ilde olduğu gibi Elazığ’ın Olgunlar Mahallesi’nde boş bir araziye sığınarak battaniye ve çuvallardan yaptıkları derme çatma çadırlarda barınmaya çalışan 200 kişilik Suriyeli mülteci gurubu; su, ekmek, yemek, elektrik, tuvalet, banyodan yoksun bir hayat mücadelesi veriyor. Dilenci olmadıklarını sadece bebeklerine süt alacak paraları bile olmadığı için çocuklarını ve kadınlarını mecburen dilendirdiklerini anlatan mülteciler; sırf Suriyeli oldukları için her kapıdan kovulduklarını ve üç kuruşa çalıştırıldıklarını söyleyerek, devlet yardımlarının kesildiğini ve yerleştikleri yerlerden polis ve zabıta aracılığıyla göçe zorlandıklarını dile getirdiler.
Suriye’den Türkiye’ye sığındıktan sonra Türkçe öğrenen 19 yaşındaki Basri İbrahim; muhalif saldırılarında eşi ve oğluyla bakkaldan çıkarken eşinin keskin nişancılar tarafından öldürüldüğünü söyleyerek “Evden çıkarsan ölümün hazır Suriye’de. Kefenin elinde gezmen gerek. Türkiye’ye ilk geldiğimizde Gaziantep’e gittik fakat polisler gelip “Göçün buradan” deyince biz de göçtük Elazığ’a geldik. Kampa gitmedik biz çünkü kamp hapis hayatı gibi. Çocukları dilendiriyoruz çünkü mecburuz. Alıştık napalım? Orada kanları gören savaşı gören burada korkar mı? Mecburen dileniyoruz işimiz yok. Ev kiralayacağız kış için gücümüz yetmiyor. İnşallah savaş biter, herkes kendi yurduna kendi evine döner.” dedi.
Elazığ’da yaşam mücadelesi veren 40 yaşındaki Abdul Muhammed; “Biz savaştan kaçtık ama burada çok yalnızız. Çok dert çekiyoruz. Çok zulüm görmek bize göre değil ama ne yapalım mecburuz. Buraya geldik ama ne iş, ne güç hiçbir şey yok. Ne elektrik var, ne çadır, ne su, ne tuvalet, ne banyo, ne yemek hiçbiri yok. Rezil olmuşuz kalmışız buralarda. Soran da yok.” diye konuştu.
Suriye’nin Halep kentinde başlayan yolculuklarını anlatarak kimyasal saldırıdan 16 gün önce Türkiye’ye sığındıklarını anlatan 20 yaşındaki Mehmet İbrahim ise; “Elektriğe çok muhtacız ama mum gibi eriyoruz. Çok savaş oldu ama daha önce böyle bir şey başka bir devlette olmadı. Suriye’den buraya pasaportla geldik ama bize inanan yok. Suriyeliyiz diye bize iş veren yok. Evini kiraya veren yok. İşe gidiyoruz herkese 50 lira bize sırf Suriyeliyiz diye 10 lira verdiler. Rezil olup kalmışız ortada.” şeklinde konuştu.
İç Savaştan canlarını kurtararak geldikleri Türkiye’de ekmeğe muhtaç kaldıklarını söyleyen 35 yaşındaki Ömer Mehmet; “Çocuklarımız okula gidecek Suriyeliyiz diye okula kabul eden yok. Eskiden bizim kadınlarımız dışarıya çıkmazdı şimdi ortadalar. Her yerde savaş oldu ama böyle olmadı. Ürdün, Irak, İran, Lübnan’da oldu ama Suriye’deki gibi savaş olmadı. Dileniyorsak mecburiyetten çünkü ekmeğimiz yok. Suriyeliyiz diye kimse bizi işe almıyor. Kimse ev vermiyor. Giyecek kıyafetimiz ayakkabımız yok. Yatacak yatağımız, barınacak çatımız yok. Kadınlar ve çocuklar mecburen dileniyor.” dedi.
Devlet yardımlarının kesildiğini vurgulayan Suriyeli mülteci Ömer Mehmet; “Nasıl olacak bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey Suriye’ye şimdi gitsek ölürüz. Mecburuz burada kalacağız. Çatışma ne zaman biter bilmiyoruz. 2017’de seçimler var Suriye’de nasıl olur bilmiyoruz. Zaten onu biz bilmeyiz ki büyükler bilir.” diye konuştu.
Yıllar önce Suriye’den Elazığ’a gelip Türk vatandaşı olan ve mültecilere yardımcı olmaya çalışan Mustafa Korkmaz ise; “Polisi gidiyor zabıtası geliyor. Zabıta gidiyor polis geliyor. ‘Buradan gidin’ diyorlar. Bunlar dilenci değil mecburiyetten dileniyorlar. Bunların ne yiyip ne içtiğini hallerini soran yok. Ne yapabilirler sonuçta? Suriyeliler diye iş vermiyorlar, ev vermiyorlar. Mecburen çoluk çocuk dileniyorlar. 2 gün yemek verdiler buradan gitmeleri için yemeği de kesitler şimdi. Sorduğumuzda da ‘Buradan gidin Antep’e, Hatay’a gidin’ diyorlar. Allah rızası için devletimiz bunlara bir sahip çıksın.” şeklinde konuştu.
Editör : Arzu AKIN
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz