Suriyeliler Için Yükselen Değerler: "eşitlik, Güven, Özgürlük"

Gaziantep'in İslahiye ilçesindeki çadır kentte barınan sığınmacılar, kampta yaşayarak öğrendikleri değerleri Suriye'ye taşıyacak.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından İslahiye kent merkezine yakın mesafede kurulan konaklama tesisinde kalan Suriyeliler, yetkililerin sağladığı imkanlar sayesinde olabildiğince özgür şekilde yaşamlarının sürdürüyorlar.

İyi organize edilen kampta marketten alışverişlerini yaparak kendi yemeklerini pişiren, kendi bakkal ve berberlerini açan Suriyeliler, mümkün olduğunca sosyal hayatın içinde yer alıyorlar.

Suriye'nin Halep, İdlib, Lazkiye, Humus ve Hama gibi değişik kentlerinden göç eden ve ülkelerinde aralarında etnik, mezhepsel ve sosyo-kültürel ayrılıklar bulunan sığınmacılar, kampta birbirleriyle olduğu kadar, ilçe halkıyla da iç içe yaşıyorlar.

Sığınmacılar, bu sayede paylaşmayı, eşitlik ve güvene dayalı ilişkiler kurmayı öğreniyor.

-Patates çuvalları "eşitlik" ve "güveni" öğretti-

İslahiye'deki çadır kentin kamp müdürü Yusuf Temli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sığınmacılara oldukça özgür bir ortam sunulduğunu söyledi.

Suriyelilere 06.00-22.00 saatleri arasında kamptan serbest giriş çıkış hakkı tanındığını belirten Temli, "Bu insanlar Baas rejiminden kaçan, özgürlüğe hasret insanlar. Burada mümkün olduğunca özgür olmalarını, sosyal hayatlarına devam etmelerini sağlıyoruz" dedi.

Suriyelilerin kampta öğrendiği bir başka değerin de "eşitlik" olduğunu vurgulayan Temli, "İlk geldiklerinde iki çadır asla birbirine güvenmezdi. Onlara, örneğin patates çuvallarının eşit paylaşılacağını, aksi takdirde kimsenin pay alamayacağını söyledik. Böylece kimsenin kimseden farkı olmadığını anladılar" diye konuştu.

Yetişkinler bu sayede birbirlerine güvenmeye başlarken, çocuklar da çadır kentteki okulda aynı sıralarda birlik olmayı öğrendi.

İdlibli 9'uncu sınıf öğrencisi Ola Ahmed, kamptaki 9 aylık sürede, Suriye'de ömrü boyunca tanıyamayacağı kişilerle tanıştığını belirterek, okulda da arkadaşlarıyla eşit şartlarda eğitim görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Lazkiyeli Nuran Karameryem da istedikleri zaman kampın dışına çıkarak gezdiklerini ifade ederek, "Yine de asıl özgürlük ülkeme dönebilmek" dedi. Karameryem, defterine yaptığı üzerinde Arapça "özgürlük" yazan kuş resimlerini gösterdi.

-Olaylardan sağ çıkan kanarya, özgürlüğün simgesi-

Hama'daki evine füze düşmesi sonucu ailesini kaybeden Türki Kasım ise özgürlüğün hayalini beraberinde getirdiği kanaryasını izleyerek kuruyor.

Hama'da hala savaşan yakınları olması nedeniyle yüzünü göstermeyen Kasım, çadırından pek çıkmazken, kapısına astığı kanaryanın sesi kamptaki çocuk seslerine karışıyor.

Evi yıkılana kadar olayların bu dereceye geleceğini tahmin edemediğini belirten Kasım, 4 ay önce geldiği kampa kanaryasını neden getirdiğini şöyle anlattı:

"Bize dilimiz varken insan muamelesi yapılmadan kıyıyorlardı. Ben dili olmayan, 'beni bırakmayın' diyemeyen, 2 yıldır beslediğim ve eğittiğim kanaryama kıyamadım. Ne olursa olsun onu da yanımda getirmek istedim."

-"Oğlu, babasını geçti"-

Hafız Esed tarafından 1982'de Hama'da gerçekleştirilen katliama da şahit olduğunu belirten Kasım, iki lideri kıyaslarken, "Oğul babayı çoktan geçti" dedi.

Bir hafta önce Gaziantep'teki katarakt ameliyatının tüm masraflarının AFAD tarafından karşıladığı ve hizmetten memnun kaldığını vurgulayan Kasım, "Her şeyden memnunuz ama Esed gider gitmez, ülkemdeki evimin enkazının üstüne çadır kurup, orada yaşayacağım. Kanaryama baktıkça o günü hayal ediyorum" diye konuştu.