Suriyeliler tatilini Mersin'de geçiriyor

Mersinde hava sıcaklığının beş,altı derece düşmesi ile birlikte Mersin, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı.

Yaylalardan inen yerli turistler denizin tadını çıkarırken Suriyeden gelen yüzlerce Yabancı turist mersin sahillerinde ki otellerde tatillerini geçirmek için konakladılar.

Mersin’de devam eden turizm sezonu hakkında açıklamalarda bulunan Mersin Turizm Elçisi Gürbüz Akpınar yaptığı açıklamada şunları dile getirdi;

‘’Turizm kavram olarak dünyanın her yerinde aynıdır. Bu bir hizmet sektörüdür Mersin içinde bu böyledir. Önemli olan hizmetin unsurlarını iyi belirlemektir. Vermiş olduğunuz hizmette ana unsur deniz , kum , güneş midir? ,kültür turizmi midir? , doğa turizmi midir? , sportif amaçlı turizm midir? , inanç turizm midir? ,bunu belirlemektir ’’ Dedi.

Akpınar sözlerine, turizmin sınır tanımayan bir alan olduğunu belirterek ‘’ Mersin bu açıdan çok zengin bir kent olmakla beraber en büyük sorunun hava alanın ve çartır seferlerinin olmayışı gibi görünse de , yatak kapasitesinin yeterli olmayışı bildiğim kadarıyla Mersin’in pansiyonlar dahil 8000 odalık bir yatak kapasiteli bir bölge oluşu. Yatak kapasitesinin azlığı nedeniyle uçak acentelerinin çartır seferlerini yapmamaları için yeterli bir sebeptir. Alt yapıların hazırlanması, plajların temizliğine önem verilmeli, gelen turistlere gavur anlayışıyla yaklaşılmaması, bu sorunu sadece Mersin değil zamanında Antalya’da yaşadı fakat turistin gavur değil ekmek kapısı olduğu yöre halkına anlatılmalı’’ diyerek sözlerine şu şekilde devam etmiştir.

‘’Özellikle Orta Doğu Pazarı dünyanın sürekli kendi kendine kriz üreten bir bölgesidir. Mesela lokal savaşlar çıkmakta, uluslararası alanda ülkelerin karşılıklı sert çıkışlar yaparak turizm hareketliliğini bir şekilde engellemektedirler. Suriye’de herhangi bir olayın patlak vermesi, sadece turizm sektöründeki otellerin değil Mersin esnafı ve Forum ‘da ki esnaf arkadaşlarımızın da etkilenmesine sebep olmaktadır. Bu koşullar altında da bizim yapabilecek bir çok alternatifimizin olduğunu unutmamamız gerekir. Biz Mersin’de bu sıkıntıları aşmak için orta doğuya bağımlı bir otel olduğumuzdan, merkezi otellerde bu bağımlılık biraz daha az , iş adamlarının ve bazı grupların konaklamalarını sağlayarak belli bir dolulukta sezonu geçirebilmekteler ancak alt yapısını orta doğu pazarına uyarlayan bizim gibi oteller bu durumlarda yeni pazarlar bulmaları gerekir. Bu sene biz sorunu Irak pazarını devreye almak suretiyle çözdük ancak Irak pazarında çok farklı sıkıntılar var. Yeni savaştan çıkmış bir ülke olması da uzun zamandır, tatil yapamayan pek çok insanında bulunması fakat nereye? Nasıl? Gideceğini bilmemeleri karşılaştığımız en büyük sorunlardandı. Oradaki tur oparatörlerinin yetersizliği bizi çok zorlamıştır. Türkiye’deki otellerin orta doğu müşterisini almamak gibi bir tercihleri olması, özellikle bu kaygıyla yola çıktığımızda daha önce Bağdat’tan yola çıkan turistlerin Antalya, İstanbul, Gaziantep güzergahından geri dönen pazarı birinci planda dönüş yollarını Gaziantep’ten kaldırıp Mersin’e aktardık. İkinci aşamada bu insanları seyahatleri esnasında yaşadıkları sıkıntıları gözlemleyerek Antalya ve İstanbul ayağındaki otellerde sağlıklı konaklama yapabilmelerini sağlayarak kendilerine yardımcı olduk. Irak’tan gelen turist kafilelerimize karşı bir sorumluluğumuz olduğu düşüncesi ile hareket ederek davranmamız sonuçta bizim bu bölgede güvenilir bir isim olmamıza sebep olmuştur ’’ dedi.

Akpınar, Irak pazarını nasıl Mersin’e kazandırılacağını ise şöyle ifade etmiştir.

‘’Irak pazarı Mersin’i tanımadığı burada ne yapabileceklerini, nereleri görebileceklerini, tarihi yapısını, kültürel yapısını, denizinin, kumunun güzelliğinden haberdar olmadıklarından farklı bölgelere gittiğini, ne kadar tanıtım yaptığımızı söylesek de Irak pazarı buna aç ve biz bu sene kendi çabalarımızla yaptığımız tanıtımlarla ve 6 adet paket programla , yat turu , Cennet Cehennem turu , Tarsus turu , otelde istirahat günü , her gün için farklı aktiviteler ile insanları 6 gün Mersin’de misafir ettik. İlerleyen zamanlarda bunun daha da uzayacağını şimdilik bunu n 6 günle sınırlı olduğunu aslında Mersin’in 6 günde gezilemeyeceğini belirttik. Bu tarz çalışmalar yaptığınız da meyvelerini alıyorsunuz. Ramazan ayı dahil yaşanan krize rağmen otelimizin doluluk oranı yüzde ellinin altına inmemiştir. Mersinde ikinci bir sıkıntı sezonun kısa oluşudur. Öncelikle hedef yakın çevre iller ve ülkeler olsa da hedefleri büyük tutmak gerek. Bu sene iç pazar acenteleriyle yapmış olduğumuz anlaşmalarla geçen sene yüzde seksen orta doğu müşterisi olan otelimizin istatiksel oranını biz yüzde seksen iç pazar yüzde yirmi Avrupa pazarına çevirerek doluluk oranımızı hiç düşürmeden arttırdık. Mersin’i ciddi şekilde tanıttığınızda her yerden insanların geldiğini biz bizzat gördük. Başarıyı yakalamak için Mersin’i kapalı kutu olmaktan çıkarmak gerekir ’’ dedi.