Suriyelilere Destek

Son günlerde Suriyelileri hedef alan eylemlere tepki gösteren İnsan Hakları Derneği Gaziantep Şubesi basın açıklaması düzenledi.Suriye’deki iç savaş 4. yılına girdi. 1 milyondan fazla Suriyeli ülkesini terk ederek savaştan uzak bir yaşam kurma ümidiyle farklı ülkelerin şehirlerine sığındı. Gaziantep’e yerleşen Suriyeliler ise son zamanlarda sıkıntılı günler yaşıyor. Sosyal medya üzerinden örgütlenen azınlık sayılacak bir grup, Suriyelileri hedef alan eylemler gerçekleştiriyor.Suriyelilerin Gaziantep’te yaşamasını istemeyenlere tepki gösteren İnsan Hakları Derneği Gaziantep Şubesi basın açıklaması yaptı. Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasına; İnsan Hakları Derneği Gaziantep Şubesi yönetim kurulu üyeleri katıldı. Basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği Gaziantep Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Av. Hüseyin Gökot yaptı.Hüseyin Gökot, basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:"Suriye iç savaşının başladığı Mart 2011 tarihinden bu yana savaş ve yaşam sorunları nedeniyle 1 milyonun üzerinde insan, Suriye’den ayrılarak komşu ülkelere sığınmak zorunda kalmıştır. Suriye’de yaşanan savaş tarih itibariyle Irak ve Filistin coğrafyasında yaşanan çatışmalar ile daha yaygın bir coğrafyada insanlık dramlarının ve insanlığa karşı savaş suçlarının yaşanmasına neden olmaktadır.Gaziantep Valiliği tarafından yapılan en son açıklamaya göre ise Gaziantep'te 200 bin 357'si kayıtlı olmak üzere toplam 250 bin civarında Suriyeli sığınmacı yaşamaktadır. Ancak yerel verilere göre bu sayının 300 bin kişiyi aştığı ortadadır.İnsan hakları manzumesi sıralamasında en başta yer alan hak yaşama hakkıdır. Çünkü yaşama hakkını savunmadan diğer insan haklarını savunmaya geçemeyiz. Savaş insan en öncelikle yaşama hakkını ihlal eden insanlığa karşı işlenen en büyük suçtur. Ülkelerinden ayrılarak başta bu coğrafyaya sığınan Suriyeli insanlar yaşama hakkı için burada bulunmaktadırlar. Siz buraya geldiniz düzenimiz bozuldu, hadi ülkenize geri gidin, savaş koşullarında yaşayın veya ölün demeye kimsenin hakkı yoktur.Bugün şehrimizde yaşayan Suriyeli sığınmacıların birçoğu barınma, temel gıda ihtiyaçlarını karşılama, sağlık, eğitim, sosyal ve yaşam güvenliği gibi sorunları dramatik bir şekilde devam etmektedir. Oysaki insan, hakları ile insandır ve her koşulda insanlık ailesinin bir üyesi olarak insanlık onurunun sahip olduğu tüm hakları eşitçe yaşama hakkının savunulması insanımızın ortak vicdan ilkesi olarak kabul edilmelidir.Bu şehirdeki sorunları artma sebebi Suriye’de yaşanan savaş ve savaş sonrası sığınmacılara yönelik olarak etkin bir proje ve pratik ortaya konulmamasıdır. Ortada şiddet içermeyen yollar ile tepki gösterilmesi gereken bir sorun var ise bu savaşı isteyenler ve adaletsiz sosyal koşullardır. Yani bir tepki gösterilecekse hayvanların barındığı yerlerde barınmak zorunda kalan, köle gibi çalıştırılan, şiddete uğrayan, çoğunluğu fakirlerden oluşan Suriyeli sığınmacılara değil, bu savaşı bu adaletsiz sosyal koşulları ortaya çıkaranlar olmalıdır.Suriyeli sığınmacılara yönelik tepkilerin artmasında en önemli etken onlara yönelik olarak sosyal medya ve diğer tüm iletişim araçları ile ayrımcı bir dil kullanan ve Suriyeli sığınmacılara şiddet uygulayan ayrımcı, ırkçı çevrelerdir.Başbakan Erdoğan, 16 Temmuz 2014 tarihli açıklamasında sığınmacılara yönelik saldırıların, bir kısım yönlendirmeler ile tetiklendiğini belirtmesine rağmen sığınmacılara yönelik saldırılarda etkin bir koruma gerçekleştirilmediği gözlemlenmektedir.Bu aşamadan sonraki olaylarda tüm kamu gücünü kullananları etkin davranmaya, etkili soruşturma yürütmeye davet etmekteyiz.”