Saat 14.00 civarında Harbiye Orduevi’ne gelen Orgeneral Koşaner, tutuklamalardan dolayı öfkeli olan asker yakınlarını teselli ederek, sakinleştirdi. Koşaner’e “Biz yalnız mıyız? Türk Silahlı Kuvvetleri arkamızda mı?” diye sordu. Koşaner bu görüşmeden hemen sonra Dolmabahçe Sarayı’nda Başbakan Erdoğan ile buluştu.
HARBİYE Orduevi dün hareketli saatler yaşadı. Balyoz Davası’nda verilen şok tutuklama kararının ardından, bazı muvazzaf askerler eşyalarını almaları için, saat 8.00 sıralarında jandarmaya ait otobüs ve minibüslerle Harbiye Orduevi’ne götürüldü.
Eskort eşliğinde orduevine götürülen ve aralarında Koramiral Kadir Sağdıç ile Kuzey Deniz Saha Komutanı Mehmet Otuzbiroğlu’nun da bulunduğu askerler burada yakınları tarafından alkışlarla karşılandı. Orduevinde yaklaşık 2 saat kalan tutuklu muvazzaf askerler tekrar otobüslerle Hasdal Askeri Cezaevi’ne gönderildi. Harbiye Orduevi’ndeki hareketlilik öğleden sonra da devam etti. Saat 14.00 sıralarında orduevine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner geldi. Orgeneral Koşaner, burada Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’le görüştü.
Adliye önünde eylem
Bu görüşmenin yapıldığı saatlerde, Balyoz Darbe Planı davasında haklarında tutuklama kararı verilen askerlerin yakınları Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi önünde eylem yapıyordu. Yaklaşık 100 kişilik grup, adliye önündeki Çırağan Caddesi’ni bir süre trafiğe kapatarak karara tepki gösterdi. Grup eylemin ardından Harbiye Orduevi’ne gitti. Asker yakınları, Genelkurmay Başkanı’nın orduevinde olduğunu öğrenince lobide beklemeye başladılar.
Asker yanımızda mı?
Aileler, Milli Savunma Bakanı Gönül’le görüşmesini tamamlayan Orgeneral Koşaner’le lobide biraraya gelme imkanı buldu. Buradaki görüşmede Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu Genelkurmay Başkanı’na eşlik etti. Tutuklu ailelerinden oluşan 10-15 kişilik grup, Koşaner’e “Biz yalnız mıyız? Türk Silahlı Kuvvetleri arkamızda mı?” diye sordu. Asker ailelerini dinleyip sakinleştirmeye çalışan Orgeneral Koşaner görüşmenin ardından Harbiye Orduevi’nden ayrıldı.
Harbiye Orduevi’ndeki sürpriz görüşmenin ardından Orgeneral Koşaner, sürpriz bir şekilde Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşmek için Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’ne geçti. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün de katıldığı Erdoğan ve Koşaner görüşmesi saat 18.20’de başlayıp 19.15’te sona erdi.
Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelen asker yakınları Çırağan Caddesi’ni trafiğe kapatarak slogan atarken, grup adına konuşan Avukat Şule Nazlıoğlu Erol, şunları söyledi: “Dosyanın içindeki delilleri uydurulan sanal şeyleri gördüm. İçeride yargılananların hiçbirinin darbeci olmadığına inandığım için buradayım. Sırf bu davada Deniz Kuvvetleri’ndeki amiral, kurmay albay ve albayları temsil ettiğim için tehditler alıyorum beyler. Açıkça ofisime gelip beni tehdit ediyorlar. Beni neden tehdit ediyorsunuz. Ben nihayetinde bir avukatım. Allah’a bir can borcumuz var. Buradan herkese duyuruyorum. Amerika’dan hakkımda iftira içeren yayınlar yapmaya başladılar.”
Belgeler sahte
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli Deniz Kurmay Albay Reşit Çağın ise Balyoz davasına ilişkin belgelerin gerçek olmadığını iddia etti. Albay Çağın şunları ekledi: “Ben emekli deniz kurmay albayım. Bizler 14 yaşında askeriyeye girdik ve en erken 51 yaşında emekli olduk. Dağda teröristle savaşanlar, şimdi terörist diye bu devletin hapishanelerinde tutuklanıyor. Emperyalizmin oyunudur bu. Kendisi batmamak için Ortadoğu’yu karıştırmaya devam ediyor. Bunun için de en güçlü ülke Türkiye. Türkiye’yi ele geçirmek için iki yol var. Birincisi onlara uygun iktidar. İki o iktidara direnmeyecek bir ordu planı. O dinciler Batı Trakya’ya telefon etsinler. Özgürce ibadet edebiliyor mu, müftüsünü seçebiliyor mu? Bu ülkede bu ezanlar okunabiliyorsa bu ordu sayesinde. Ordu hiçbir zaman dinsiz değildir. Kışlaların içinde cami var. Gemilerimizin direğinde Kuran-ı Kerim var. Komutan ‘Bismillah vira’ diye başlar denize. Bizim ordumuz dini kullanıp da siyaset yapmıyor. Görevini yapıyor. Görevini yapmak en büyük ibadet ve vatanını sevmektir.”
Sessiz kalamayız
Albay Semih Çetin’in kardeşi Serdar Çetin de tutuklama kararı karşısında sessiz kalmayacaklarını vurguladı. Çetin, ağabeyinin bu dava kapsamında tutuklandığını ifade ederek şunları söyledi: “Burada dokuz çuval dolusu belge deniyor. Dokuz çuval denilen belgeler, gazeteler, dergiler. Türkiye hangi duruma geldi artık.”