HABER

Sürpriz tanıktan sürpriz ifade

Dört kız kardeşin ölümüyle ilgili olarak, sürpriz bir görgü tanığı, Polis’e ifade verdi:

Sürpriz tanıktan sürpriz ifade
Tanık: "O gün dere kenarında gördüğüm siyahlar içindeki kızların çok yakınındaki mezarlıkta, bir grup erkeğin de beklediğini gördüm."
Türkiye’nin gündemini sarsan Kahramanmaraş’taki Hasancıklı Köprüsü’nün altında suyun içerisinde boğulmuş bir şekilde bulunan dört kız kardeşi ölmeden önce gören sürpriz bir tanık ortaya çıktı. Ayşe, Emine, Asiye ve Hamide kardeşlerin ölümündeki sis perdesinin biraz olsun aralanacağı ümidini yaratan bu görgü tanığı, adının açıklanmasını istemeyen bir çoban. Kızları ölmeden önce gördüğünü belirten çobanın anlattıkları ise, olayın intihar ya da cinayet olduğu konusundaki karanlığa ışık tutabilecek türden.
Olaydan önce dört kız kardeşin siyah kıyafetler giydiğini doğrulayan çoban, kızları dere kenarında gördüğünü, ancak olayla ilgisi olduğunu düşündüğü bir grup erkeğin de olay yerine çok yakın mesafede olan mezarlıkta beklemekte olduğunu söyledi. Çoban bir süre sonra kızların aniden gözden kaybolduğunu, ardından mezarlıkta bekleyen erkeklerin de bekledikleri yerde olmadıklarını farkettiğini ifade etti. Mezarlık yetkilileri olay günü mezarlıkta herhangi bir cenaze, dua ya da defin işleminin gerçekleşmediğini belirtirken, polis, çobanın gördüğü erkeklerin kim olduğunu, olayla ilgilerinin olup olmadığını araştırıyor.
**Olaydan önceki gün görücü geldi**
Öte yandan, ‘evlenmek istemediği için intihar etmiş olabileceği’ ihtimali üzerinde durulan 23 yaşındaki abla Hamide Karaağaç’a, olaydan bir gün önce görücü geldiği, ailesinin görücü aileden düşünmek için süre talep ettiği ileri sürüldü. Ancak aile fertleri bu konudaki suskunlarını hâlâ koruyor. Karaağaç ailesinin komşuları ise, anne-babasına ‘evlenmek istemediğini’ söyleyen Hamide Karaağaç’ın, yaz aylarında Halk Eğitim’in biçki nakış kursuna kaydolmak istediğini, ancak kayıt işlemini gerçekleştiremediğini söyledi.
İsminin açıklanmasını istemeyen çobanın ifadeleri, evlenmek istemeyen genç kıza ailesinin baskı yaparak intihar etmesi yönünde baskı yaptıkları ve ablalarını çok seven kız kardeşlerinin de kendilerini bekleyen geleceği görerek hem ailelerinden intikam almak hem de ablalarına destek vererek intihar etmiş olabileceklerini akıllara getiriyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde ailelerin kızlar üzerinde baskı kurarak töre gereği onları intihara teşvik ettikleri, hatta zorladıkları biliniyor.
**Gelenekten ayrılana infaz yaygın**
Anadolu’nun birçok yöresinde, genç kızlar, gelenekler doğrultusunda olabildiğince erken bir yaşta ailenin uygun gördüğü bir erkekle evlendirildiklerinde sorun çıkmıyor. Ancak, “okumak istemek” ya da ailenin uygun gördüğü kişiyle evlenmeyi reddetmek pek hoş karşılanan tutumlar değil. Genç kızların, kendi seçtiği bir erkekle flört etmesi ise, hiçbir koşulda kabul edilebilir değil.
Geçtiğimiz yıl Adana’daki evlerinde boynuna tişört bağlı şekilde intihar süsü verilmiş halde bulunan Melek D’yi (18) öldürdüğünü itiraf eden anne İrep D. (42) “kötü yola düşen öz kızının ölüme hazır olduğunu” ileri sürerek, “Kızım bana ‘nehre atlayıp intihar edeyim’ dedi; ben cesedi bulamam, cenaze töreni yapamam diye evde kendim öldürmeye karar verdim” şeklinde ifade vermişti.
Kahramanmaraş’ta yaşayan ve üçü lise öğrencisi biri ev kızı olan kız kardeşler, siyahlar giyinerek evden ayrıldıktan bir süre sonra Kahramanmaraş-Kayseri karayolunun 10. kilometresindeki Kılavuzlu Barajı, Hasancıklı Köprüsü yakınındaki derede boğulmuş halde bulunmuşlar ve cesetlerinde herhangi bir darp izi veya yaraya rastlanmamıştı.
Taraf

En Çok Aranan Haberler